Prof. Dr. A. Kadir HALKMAN
Sevgiyle/ saygıyla/ dostlukla...
01 Mayıs 2013, Çarşamba
Merhaba,
Çok genel olarak yazışmalarımı [Sevgiyle] ya da [Sevgiyle kal] olarak sonlandırırım. Benim kuşağımın alıştığı/ bize böyle öğretildiği şekli olan [Hoşça kal] yerine kendime göre [Sevgiyle kal] ya da biraz daha resmî yazışmada sadece [Sevgiyle] ve biraz daha da resmî yazışmalarda [Sevgi ve saygılarımla]. Emin değilim ama en üst resmî yazışmalarımda da son yıllarda bitiriş cümlemi [Sevgi ve saygılarımla] olarak yazdım.
Sevgi olmazsa hiçbir şey olmaz.
Sevgi olmadan saygı olur mu? Protokol gereği olur, ama içten bir saygı olmaz. Tersi geçerli mi? Tabi ki olur. Şairin dediği gibi (Nazım Hikmet; Tahir ile Zühre) [Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?]
Devam edelim. Ben; Kadir Halkman, elmaya besin değeri açısından değer veriyorsam, elma da bana [Şu Kadir Halkman, ağacımın dibinde ölse de biyolojik beslenme dönüşümü çerçevesinde ben de onu yesem, onunla beslensem ve ondan sonra gelecek nesillere beslenmeleri için elma meyvesi versem pek de iyi olur, böylece insan ırkı ne yapar bilemem ama ben kendi neslimi yürütürüm] şeklinde düşünüp kendince beni potansiyel işe yarar/ değer verilmesi potansiyel bir canlı olarak mı görüyor? Yani beni sevmese bile biyolojik dönüşüm çerçevesinde saygı duyuyor olabilir mi? Elma ağacı her yıl bu beklentide mi? Ceviz ağacı ya da ormandaki çam ağacı veya evimin önündeki zorlamalı gülfidanı böyle mi düşünüyor?
Bilemem ve çok da merak etmiyorum.
Devam edelim; sevgi ve saygı. XYZ kişisini çok sevebilirim ama örneğin çalışma şekline saygı duymayabilirim. XYZ kişisi benim çok yakınım olabilir, kendisini kişisel çok sevebilirim ama yanlış işler yapıyordur, örneğin uyuşturucu kullanıyordur. XYZ kişisini sevmem ona saygı duymamı gerektirir mi? HAYIR. Saygı duyulmadan sevgi olur mu? Zorlamalı bir soru. Yanıt: ZOR. Geçmişteki ilişkiler bağlayıcıdır ve ilerisi için bir ümit olmalıdır.
Peki ya dostluk?
Kişisel olarak çok sevdiğim ve saydığım bir meslektaşım en azından bana yazdığı yazılarını [Dostlukla] olarak sonlandırıyor.
Benim penceremden bakıldığında; dostluk, sevgi ve saygı aynı potadadır ve hatta dostluk diğer ikisinin önüne geçer. Sevgi, saygı ve dostluk ile ilgili çok sayıda atasözümüz vardır. Zamanla sevgi ve saygı azalır mı/ azalabilir mi? Kocaman bir EVET. Zamanla şu ya da bu şekilde yollar ayrılabilir. Dün sevdiğimi bu gün sevmeyebilirim ya da dün saygı duyduğuma bu gün saygı duymayabilirim.
Zamanla dostluk azalır mı/ azalabilir mi? Kocaman bir HAYIR. Bir küçük ilerleme; eksik kalmış dostluklarda zamanla azalma olabilir. Çocukluk çağımızdan kalan kan kardeşliği konusunu belki de bu yazıyı okuyan çok kişi bilmez. Benim çocukluğumda kan kardeşliği ağır bir ritüel idi. Parmağımıza iğne batırırdık, çıkan kanı dikkate alarak parmaklarımızı birbirine sürerdik ve kan kardeşi olurduk. Bir anlamda sütkardeşliğinden daha ileri bir uygulama. Kimin sütkardeşim olduğuma ben karar veremezdim ama kiminle kan kardeşi olacağıma ben karar veriyor idim. Çocuksu bir karar, ama sonuçta benim verdiğim karar. Tüm kan kardeşlerime selam olsun. O tarihlerde kan kardeşi olma teklifini kabul ettiğim/ reddettiğim tüm arkadaşlarım ile bu tarihte hiçbir ilişkim kalmadı. Kimlerle kan kardeşi olduğumu dahi hatırlamam mümkün değil. Kirvemin kim olduğunu da hatırlamıyorum.
Sahte ve çıkara dayalı dostluklar, zaten bu yazı kapsamı dışındadır.
Devam ediyorum;
yazıyı bitiriş kelimesi [Dostlukla].
Dostum ve ustam Ömer hep şunu söyler: [Ben çok zenginim, bu dünyada dostlarım var]. Kendi tarafımdan küçük bir dost zenginliği aktarması: Arkadaşım ile balık ve rakı takılıyoruz. Saat 15.30’da bir telefon: [Şu konuda bir yazı geldi ve bu akşama kadar yanıt verilmesi isteniyor]. Ne yapmam gerekiyor? Bu yazıya cevap verecek potansiyel kişi benim, ama balık-rakı takılıyorum.
Sevgili Yelda’yı arayıp durumu açıkça izah ettim ve gereken yapıldı. Dünyada benden zengini var mı? Bu konuda dünyanın en zengini ben olduğum konusunda saçma bir iddiam yok ama dostlarımı zenginliğim olarak sayarsam, dünyada dost zengini olarak oldukça zengin olduğumu biliyorum.
Dostlarıma bin kere selam olsun.
Sevgili Işıl, ben şöyle devam edeyim;
Dostlukla/ dostluğumuzla kal.
Sevgiyle ve dostlukla kalın.