Prof. Dr. A. Kadir HALKMAN
Kafanıza Hiç Uçak Düştü mü?
Merhaba,
Zor bir soru ile başlayalım: Yolda yürürken kafanıza hiç uçak düştü mü?
Benim kafama yolda yürürken hiç uçak düşmedi. Çok muhtemelen sizin de kafanıza hiç uçak düşmemiştir. Konu sadece, yolda yürürken uçak düşmesi değil; uyurken, sinemada, derste, her hangi bir zaman ve mekân boyutunda kafanıza bir uçak düşüp düşmediği.
Daha zor bir soru ile devam edelim. Peki, bu güne kadar kafanıza uçak düşmemiş olması, bundan sonra kafanıza uçak düşmeyeceğini garanti ediyor mu?
1963 yılında Ankara’da Ulus semti üzerinde 2 uçak çarpışmış ve oradan geçen insanların kafalarına uçak düşmüş idi. O tarihte tam olarak 9,5 yaşında idim ve konuyu çok net hatırlıyorum. Sonrasında, başka zaman ve mekânlarda insanlar uyurken, yemek yerken de kafalarına uçak düştü. İnsanın kafasına uçak düşmesi çok tatsız bir şey olsa gerek. Düşünsenize; laboratuvarda çalışıyorsunuz, laboratuvara uçak çarpıyor. Yapacak bir şey yok. Sizin hatanız değil.
İyi ki uçaklar sık sık düşmüyor.
Peki, şöyle yapalım: Kafamıza uçak düşme olasılığından ciddi endişemiz varsa yer altında yaşayalım. Bugünkü en ağır uçağın, en tepeden düşme olasılığını, düşme açısı ve hızı vb matematiksel ifadeler ile hesaplayalım. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde havacılık sektöründeki olası gelişmeleri de hesap ederek yer altında bilmem kaç metre derinlikte beton blok koruması ile yeni bir yerleşim oluşturalım.
Günlük yaşamdaki gelişmelerden uzak kalmak mümkün değil. Herkes tercihini yapmak zorunda. Kafamıza uçak düşmesinden endişe ediyorsak, yeraltına inmek ya da uçakların hiç geçmediği bir yerde yaşamak mantıklı çözümler değil. Her zaman bu gibi tehlikeler ile karşı karşıyayız. Modern yaşamın getirdiği hızlı ulaşım araçları, ekonomik koşullara bağlı olarak değişen üretim biçimleri ile yaşamayı öğrenmek zorundayız.
Risk analizlerinde istenmeyen bir durumun gerçekleşme olasılıkları dikkate alınır. Bununla ilgili geçmişe yönelik istatistiksel veriler dikkatlice değerlendirilir. Yolda yürürken kafamıza uçak düşme olasılığı sıfır değildir ama yok denecek kadar da azdır.
Laboratuvarda çalışırken, başka insanların sağlığını riske sokacak hata yaptınız mı? Daha doğru bir ifade ile; böyle bir hata yaptığınızın farkında mısınız? Belki çok ciddi bir hata yaptınız, insanlar hemen ölmedi ama bir takım kimyasallar vücutlarında birikti. Etkisi aylar sonra görülebilecek birikmeler oluyor. Hata yapmadığınızdan kesinlikle eminseniz, bundan sonra da yapmayacağınızdan ne kadar eminsiniz?
Benzer şekilde kentte yaşayan insanlar başka insanların laboratuvarda hata yapmalarından endişe ederek, evlerinde buğday yetiştirmiyor, inek beslemiyor.
Gerek uçakların düşmemesi gerek laboratuvarda hata yapılmaması için yeni teknolojiler sürekli olarak geliştiriliyor risk daha da azaltılıyor. Ancak sonuçta insan faktörünün tümüyle ortadan kaldırılması ve her şeyi robotların yapması mümkün değil. O robotları yapanlar da insan.
www.mikrobiyoloji.org sitesinde temel mikrobiyolojik analizler/ tipik laboratuvar hataları adresindeki dosyanın 05. Bölümüne bir göz atmanızı öneririm. Kullanıcı adı ve şifre sorulmadan, ücret istenmeden erişilebilen bir dosyadır. Ama sizin yine de mikrobiyoloji.org adresine kayıt olmanızı öneriyorum.
Mikrobiyoloji laboratuvarı, diğer laboratuvarlardan farklıdır. Bir gıdanın asitliğine 1 dakika ara ile bakılsa asitlikte bir değişme olmaz. Mikrobiyolojik ekimde aynı pipet ile 1. ve 2. Petri kutusu arasında %10 fark olursa mükemmel bir ekim olarak değerlendirilir, %20 fark kabul edilebilir bir sınırdır. Daha da ötesinde, aynı gıda örneğinden 20-30 bağımsız sayım sonucunda Petri kutusunda elde edilen değerlerin ortalamasının standart sapması 0,10’dan daha az olursa analizi yapan kişiden şüphe edilir. Kimya laboratuvarında aynı gıdanın asitliğine 1 dakika ara ile bakan çalışan %10 farklı sonuç alırsa her halde işinden olur. Mikrobiyoloji laboratuvarında ise prim verilmesi bile teklif edilebilir.
Özellikle mikrobiyoloji laboratuvarı, çalışılan materyalin çoğu kez canlı olması nedeni ile biyolojik farklılıklara çok açıktır. Bu özelliğinden dolayı, çalışandan gelebilecek hatalara ise tümüyle kapalı olmak zorundadır.
Sadece mikrobiyoloji değil, tüm laboratuvarlarda çok gelişmiş cihazlar üretiliyor, bunların kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Ülke genelinde ele aldığımızda, bu karmaşık cihazları kullanan operatörlerin çok basit ama sonucu çok ağır olabilecek hatalar yaparak yanlış sonuçlar verdiğine şahit olduk. Salmonella pozitif gıda basit bir hata nedeni ile piyasaya verildi. Şansımız varmış, patojen olmayan bir serotip çıktı. Her zaman bu kadar şanslı olunmaz.
Bir daha sorayım:
-Kafanıza hiç uçak düştü mü?
-Yanıtınız hayır ise “Bundan sonra kafanıza uçak düşmeyeceğini garanti edebilir misiniz?”
-Laboratuvarda hiç fark ettiğiniz hata yaptınız mı?
-Yanıtınız hayır ise “Bundan sonra hata olmayacağını garanti edebilir misiniz?”
-Yöneticisi olduğunuz laboratuvarda fark edilen/ size bildirilen hata yapılmış mı idi?
-Yanıtınız hayır ise “Bundan sonra hata olmayacağını garanti edebilir misiniz?”