Prof. Dr. A. Kadir HALKMAN
İnternet kullanımında etik kurallar
01 Mayıs 2011, Pazar
Merhaba,
Meslektaşlarımızı defalarca uyardık, yine uyaralım, hatırlatalım.
Elektronik posta adreslerimize sıklıkla çeşitli e-postalar geliyor. Kimisi arkadaşımızdan sıcak bir merhaba, kimisi arkadaşları bilgilendirmek ya da yardım istemek vb. konularda oluyor. Ancak, İnternette akıl almaz boyutta bilgi kirliliği olduğu da açık. Asılsız pek çok haber hızla yayılabiliyor.
Son saçmalıklardan birisi solitin. Neymiş efendim; böbrek hastalığı yapıyormuş, şizofreni ile ilişkiliymiş, bu konuda araştırmalar engelleniyormuş, miş miş miş ve de …muş muş muş. Tümüyle uydurma bir haber. Haberde ismi geçen kişiler gerçekte yok.
Ya da “Bill Gates servetini dağıtıyor, bu iletiyi ne kadar çok kişiye dağıtırsan o kadar fazla pay alacaksın” gibi tümüyle asılsız haberler de geliyor.
Bill Gates servetini niye dağıtsın ki? Geçenlerde Almanya’da yaşayan bir meslektaşımdan kişisel e-posta adresime bu konuda bir ileti geldi. Hiç üşenmeden saydım, tam olarak 1716 e-posta adresi tek bir iletide görülüyordu.
Bu gibi haberlerin çok büyük çoğunluğu aktif e-posta adreslerinin toplanması ve reklam veren kuruluşlara bu adreslerin satılması içindir. Bir kısmında gizli reklamlar var. Solitin örneğinde olduğu gibi bazı iletiler ise toplumu karamsarlığa sürüklüyor.
İnsanlar, neden böyle haberleri uydururlar ve yayarlar anlamak mümkün değil. Bunların, en azından, acemi internet kullanıcıları aracılığı ile geçerli e-posta adresleri toplayıp, e-posta üzerinden reklam verme amaçlı olduğu defalarca tekrarlandı.
İnternet, cep telefonu gibi yenilikler, günlük hayatımızda vazgeçilmez oldu. Bunları kullanmanın araba kullanmak gibi yasalarla belirlenmiş kuralları yok. Bu durumda kullanıcılar, bu konuda etik davranışları kendileri oluşturuyor. Örneğin, işlerinin yoğun olduğunu bildiğim arkadaşımı cep telefonundan arayacaksam kısa çaldırıp kapatmam gerekli. Bunun anlamı konturum azaldı ya da ücret sana gelsin değil. “Ben şu anda uygunum, sen de uygunsan görüşelim” şeklindedir. Ya da birisi beni aradığında uygun değilsem, meşgule düşürürüm. Anlamı, “aradığını gördüm, şu anda konuşamam, seni arayacağım”. Arayan kişi bir daha arar. Anlamı “acil görüşmem gerek”. Bir daha meşgule düşürürsem arayan, bana kısa mesaj atmalı.
İnternet kullanımında etik kurallar “net-etik” olarak tanımlanıyor.
Net-etik kurallarının en önemli 2 tanesi şunlardır:
-Size gelen her iletiye inanmayın. Solitin örneğinde olduğu gibi, böylesi bir ileti aldığınızda; merak etmeyin, endişe etmeyin. İyi niyetinizle bu gibi haberleri yayarak internette kirliliğin artmasına araç olmayın. İyi niyetlilik ile sazanlık arasında çok ince olan çizgiyi atlamayın. Gerçekten acil iletilmesi gereken önemli bir konu olduğunda, mikrobiyoloji.org ve/ veya kimyaevi.org üzerinden size gereken bilgi veriliyor. Bu sitelerin uzmanları, yurt içi ve yurt dışı pek çok hızlı alarm sisteminin sadece üyesi değil, zaten bir parçasıdır. Size gelen böylesi bir haber olduğunda lütfen doğruluğunu denetleyin. Mikrobiyoloji.org ve kimyaevi.org bu konularda destek birimleridir.
-Peki, gelen haberden çok etkilendiniz. Ya da çok hoş bir fıkra aldınız bunu dostlarınızla paylaşmak istiyorsunuz. Bu koşulda lütfen size gelen e-posta iletisinin gövde kısmında (asıl yazıda) varsa, tüm e-posta adreslerini silin ve adres defterinizde bu iletiyi göndereceğiniz adresleri bcc/ gizli satırına yazın. Net etik kurallarının en önemlisi budur.
Kural değil ama şunları da aklınıza tutun:
-”Bilmem hangi Afrika ülkesinde yaşıyorum, çocuğum İngiltere’de hastanede yatıyor, çok param var ama ülke dışına nakit olarak çıkaramıyorum, bana yardım edin parayı sizin hesabınıza aktarayım sonra paylaşırız” ya da “piyangodan şu kadar para kazandınız” gibi bir ileti aldığınızda inanmayın. Arkasından size bir bankada hesap açtırmanız ve hesap numarası ile şifreyi göndermeniz istenecektir. 20-30€ gibi küçük bir miktarı riske atabilirsiniz ama bilin ki dolandırıcılar bu şekilde geçiniyorlar.
-Her ne sebeple olursa olsun, banka adresinden gelmiş gibi görülse bile e-posta ile gelen bir iletiye şifrelerinizi asla vermeyin.
-Ve son olarak, açık alanlarda şifresiz internet erişimi kullanıyorsanız, bilgisayarınızdaki tüm bilgilere başkalarının erişmesinin mümkün olduğunu asla unutmayın.