Psikoloji
İklim Değişikliğinin Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Aşırı hava koşulları, sıcaklık dalgalanmaları ve doğal kaynakların tükenmesi gibi sorunlar, bireylerde anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ruhsal bozuklukların düzeylerinin artmasına neden olmaktadır. Örneğin, 2018'de Kaliforniya Kamp Yangınına doğrudan karışanların %67'si, dolaylı olarak etkilenenlerin %14'üne kıyasla TSSB benzeri semptomlar yaşadı.
Ruh sağlığı üzerindeki etkisi sosyoekonomik ve demografik faktörlere bağlı olarak değişebilir. Özellikle düşük gelirli topluluklar, çocuklar, yaşlılar ve evsizler gibi kırılgan gruplar iklim krizinin etkisini en çok hissediyor. Örneğin yerli halklar toprakları kaybedildiğinde ciddi psikolojik zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Benzer şekilde, farklı ırklardan olan topluluklar da artan hava kirliliği ve değişen sıcaklıklar nedeniyle risk altında.
"İklim kaygısı" olarak adlandırılan durum, kendisi bu durumdan doğrudan etkilenmeyen bireyler arasında bile giderek daha yaygın hale geliyor. Bir ankete göre ABD'deki yetişkinlerin %68'i iklim değişikliği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi. Bu durum özellikle gençler arasında yaygındır; Dünya genelinde 16-25 yaş arası bireylerin %84'ü iklim değişikliğinin gelecek yaşamları için ciddi bir tehdit oluşturduğuna inanıyor.
İklim değişikliği sadece bireylerin değil toplumun da ruh sağlığını etkiliyor. Kuraklık, sel gibi olaylar tarım alanlarını tahrip etmekte ve ekonomik belirsizlik yaratmaktadır. Geçim kaynağı kaybı yaşayan bireylerde stres, kaygı ve depresyon gibi durumlara sıklıkla rastlanmaktadır.
Ruh sağlığını azaltmak için iklim krizine karşı bireysel ve toplumsal önlemlere ihtiyaç var. Toplum temelli dayanıklılık programlarına ve ruh sağlığı hizmetlerine artan erişim, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayabilir.
Yazar: Eylül Rüzgar Üzer
Referanslar
1. https://www.cdc.gov/climate-health/php/effects/index.html