Psikoloji
Toplumsal Olayların Birey Psikolojisinde Bıraktığı İzler
Pandemiler, savaşlar, depremler ve kitlesel şiddet gibi olaylar sadece doğrudan etkilenenleri değil tüm toplumu derinden etkileyebilir. Bu tür olaylar bireylerin psikolojik sağlığını uzun vadede şekillendirir ve toplumsal yapıyı dönüştürür.
COVID-19 pandemisi, kolektif travmanın günümüzdeki en belirgin örneklerinden biridir. Amerikan Psikoloji Derneği'nin 2023 yılına ait bir anketi, pandeminin Amerikan toplumunda yaygın bir kolektif travma etkisi yarattığını ve bunun ruhsal hastalıklar ve kronik hastalıklar riskini artırdığını göstermekte. Pandemi sürecinde yaşanan belirsizlik, izolasyon ve kayıplar, bireylerin stres seviyelerini yükseltmiş ve toplumsal bağları zayıflatmıştır.
Savaşlar da kolektif travmanın önemli kaynaklarındandır. Özellikle Bosna-Hersek'teki 1992-1995 savaşını yaşayan bireyler, COVID-19 pandemisi sırasında yeniden travmatize olmuşlardır. Bir araştırma bu bireylerde PTSD semptomlarının şiddetinin, yalnızlık ve stresle ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Savaşın yarattığı travma, bireylerin psikolojik dayanıklılığını zayıflatmış ve pandeminin etkilerini daha da derinleştirmiştir.
Depremler de kolektif travmanın etkilerini gösteren önemli olaylardır. Örneğin 2011 Tohoku depremi ve tsunami'si sonrasında Japonya'da yaşanan travma fiziksel yıkımla sınırlı kalmamış, toplumsal yapıyı da etkilemiştir. Türkiye'de de benzer şekilde büyük depremler sonrası toplumsal travma ve iyileşme süreçleri gözlemlenmiştir. Kolektif travmanın birey psikolojisindeki etkileri sadece doğrudan mağdurlarla sınırlı değildir. Medya aracılığıyla bu olaylara tanıklık eden bireyler de travma etkisi yaşayabilirler. Araştırmalar medya yoluyla kolektif travmaya maruz kalan bireylerde stres, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal bozuklukların arttığını göstermektedir.
Kolektif travmanın etkileri toplumsal yapıyı da dönüştürür. Toplumlar bu tür olaylara karşı dayanıklılık geliştirmek için sosyal destek ağlarını güçlendirmeli, psikolojik ilk yardım ve terapi hizmetlerini erişilebilir kılmalıdır. Ayrıca toplumsal hafıza ve anma çalışmaları, travmanın tanınması ve iyileşme sürecinin bir parçası olmalıdır.
Yazar: Eylül Rüzgar Üzer
Kaynak
2. https://apnews.com/article/turkey-japan-earthquakes-4547c9e6d98bc8cfecd2fc0c99fa1a83
3. https://www.cidrap.umn.edu/covid-19/americans-carry-collective-trauma-covid-pandemic-survey-suggests





