Gıda
Şeker, Göründüğü Kadar Masum Değil!
Şeker tüketen insanlarda tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve kanser riski artıyor ama bunun sorumlusu tek başına şeker olmayabilir. Bir zamanlar insanların şeker tüketimi sadece meyvelerin olgunlaştığı mevsimlerle sınırlıydı. 80 bin yıl önce avcı-toplayıcılar meyveyi arada bir ve kuşlarla rekabet halinde yiyebiliyordu. Bugün ise yılın her günü şeker tüketiyoruz. Neredeyse şeker; en büyük kamu sağlığı sorunu haline geldi. Kimi hükümetler şekerli yiyecek ve içeceklere ekstra vergi getirdi, okul ve hastanelerdeki otomatlardan kaldırdı. Sağlık uzmanları ise şekerin tümüyle diyetimizden çıkarılması gerektiğini söylüyor.
Bugüne dek bilim insanları, yüksek kaloriye dayalı beslenmeden bağımsız olarak şekerin sağlık üzerindeki etkilerini kanıtlamada zorluk çekti. Ayrıca sadece bir besin grubunu zararlı olduğunu düşünerek kafa karıştırmanın, o besinin hayattan tamamen çıkarılmasına yol açabileceğinden tehlikeli sonuçlar doğurabileceği söylentileri de gün geçtikçe artıyor.
Şeker veya “şeker katkısı” denilen kavram; mutfakta kullanılan şekeri, tatlandırıcıları, bal ve meyve suyunu içerir ve yiyecek-içeceklerin tadını güzelleştirmek için katılır. Ancak şeker, basit ve karmaşık karbohidratlar için kullanılan geniş kapsamlı bir terimdir. Karbohidratlar sindirim yoluyla glikoza dönüşür ve vücudun her hücresinde enerji kaynağı olarak işlev görür.
Karmaşık karbohidratlar tam tahıllarda ve sebzelerde bulunur. Basit karbohidratlar ise daha çabuk sindirilerek hemen kana karışır. Yediğimiz yiyeceklerdeki laktoz, sakaroz ve glikoz gibi doğal şekerler ile yüksek oranda früktoz içeren insan yapımı mısır şurubu bu türdendir.
EN TEHLİKELİSİ MISIR ŞEKERİ
Şeker; 16. yüzyıldan sonra sömürgeler ticaretiyle biraz daha yaygınlaştı. 1960’larda ise glikozun fabrikalarda früktoza dönüştürülmesi ile glikoz ve früktoz içeren mısır şurubu ortaya çıktı. Mısır şekeri diğer tüm şeker türleri içinde kamu sağlığı açısından en tehlikelisidir ve “şeker” deyince insanların aklına gelen bu türdür.
Bir süre önce yapılan bir araştırmada; günlük kalorilerinin yüzde 25’ini bu tür şekerden alan insanların, kalp hastalıklarından ölme riskinin iki katından fazla olduğu görüldü. Tip 2 diyabet de şeker tüketimiyle bağlantılı görülüyor.
Yapılan bir diğer araştırmada da; günde birden fazla hazır meyve suyu tüketen kadınların diyabet olma ihtimalinin, bunları hiç içmeyen ya da arada bir içen kadınlara kıyasla iki kat daha fazla olduğu görüldü. Ancak kalp hastalıkları ve diyabetle ilgili yaşanan sorunun şekerden mi kaynaklandığı net değil.
HAZIR MEYVE SUYU İLE OBEZİTEYE DAVET
Lausanne Üniversitesi’nden Profesör Luc Tappy’ye göre; diyabet, obezite ve yüksek tansiyonun nedeni aşırı kalori tüketimi, şeker ise bu kalori kaynaklarından sadece biri…
“Diyetin bileşimi ne olursa olsun, harcanan enerjiden fazla kalori tüketildiğinde vücutta yağ birikmesi, insülin direnci ve karaciğer yağlanması olur. Fazla enerji harcayan ve aynı miktarda kalori alan insanlar, yüksek früktoz/şeker içeren bir şekilde beslense bile vücutları bununla başa çıkabilir” ifadelerini kullanan Tappy; egzersiz sırasında yüksek früktozun performansı artıracak şekilde yakıldığına da değindi. Örneğin atletlerde; yüksek miktarda şeker tükettiği halde kalp ve damar hastalıkları daha nadir görülür.
Şeker katkısının tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, obezite ve kansere yol açtığına dair yeterli veri bulunmuyor. Fazla tüketimin bu hastalıklarla bağlantısı biliniyor ama bunun doğrudan bu hastalıklara neden olduğunu gösterecek şekilde klinik deneylerle kanıtlanması gerekiyor.
Şekerin beyni nasıl etkilediğini gösteren araştırmalar da var. Avustralya’dan Matthew Pase’nin araştırması, fazla şekerli içecek tüketenlerin beyin hacminin daha küçük olduğunu ve hafızalarının daha zayıf işlediğini gösteriyor.
“ŞEKER SİZİ YAŞLANDIRIYOR”
Günde iki şekerli içecek içenlerin beyninin içmeyenlere kıyasla iki yıl daha yaşlı olduğu da ortaya çıkan veriler arasında yerini aldı. Ancak Pase; deneylerinde sadece şekerli içecek tüketimini esas aldığını, beyin sağlığında tek başına şekerin sorumlu olup olmadığı konusunda kesin konuşulamayacağını belirtiyor.
Şekerin farklı türlerinin sağlığımıza etkileri konusunda farklı fikirler olsa da belki de şeker üzerine aşırı kafa yormamak en iyisi. McGregor’a göre, “Beslenmeyi fazla karmaşık bir hale getirdik, zira herkes nihayetinde kendisini mükemmel ve başarılı hissetmek istiyor. Oysa böyle bir şey yok”
Kaynak: BBC/future