Röportaj
Röportaj:“Bilgililer İlgisiz, İlgililer Bilgisiz Olmamalıdır”
Sayın Erdem, biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ankara’da Çankaya’da doğdum ve büyüdüm. Çankaya İlkokulundan sonra Ankara Koleji ve sonrasında da İktisat okudum. 40 yıl önce bu iş sebebiyle İstanbul’a taşındım. Halen yaşamımı İstanbul da sürdürüyorum.
Sartorius serüveniniz ve firmanın dünyadaki yapılanmasından bahseder misiniz? 1983’den beri faaliyetlerini başarıyla sürdüren Sartonet nasıl şekillendi? Ülkemizde nasıl bir yapıyla çalışmalarınızı yürütüyorsunuz?
1980 Eylül sonrasında Türkiye, serbest piyasa ekonomisine geçtiğinde yabancı firmalar ülkemize yoğun ilgi duyuyordu. O dönemde Sartorius firmasındaki yetkililer benimle temas kurarak birlikte çalışmak istediklerini ilettiler, bende bu teklifi kabul ederek önce Ankaradan bilahare 1984 yılında İstanbul Kabataş’ta açtığımız ofis ile çalışmaya başladık. Kabataş Setüstündeki yerimizden on yıldan sonra, 90’lı yılların başlarında Koşuyolundaki bu günkü yerimize taşındık. 40 yıldır da başarıyla devam ettiriyoruz.
Genel olarak Sartonet hangi sektörlere hitap ediyor?
Müşteri portföyümüz yıllar içinde çok büyüdü ve hitap ettiğimiz sektörler arttı. Birinci plandaki hizmet alanımız ilaç sektörü olsa da laboratuvarların yer aldığı neredeyse tüm sektörler Sartorius müşterisi oldu. 1983’ten bugüne başta ilaç endüstrisi olmak üzere hizmet verdiğimiz tüm sektörlerde bildiklerimizi paylaşmayı ülkemize karşı bir sorumluluk olarak gördük. Müşterilerimizin uluslararası pazarlarda daha rekabetçi olabilmeleri ve ülkemizde daha iyi hizmet verebilmeleri için sürekli gelişimi, öğrenmeyi ve paylaşmayı öncelik olarak belirledik.
2018’de Türkiye'nin ilk ve tek filtre validasyon laboratuvarı açtınız. Bu laboratuvardaki Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Özellikle Türkiye’nin Dünya Denetçiler Birliği’ne (PIC/s) girmesiyle tüm enjectabıl ürünler süzüldüğü membran filtreler Sağlık Bakanlığınca ürün ile birlikte valide edilme zorunlu getirildi. Filtre Validasyon hizmetleri yalnızca yurt dışında verilebiliyor bu sebeple Sartonet olarak bizde 2018 itibari ile filtre validasyon işlerinin bir kısmını ülkemizde yapmak üzere Türkiyede bir ilk olan Filtre Validasyon laboratuvarını oluşturduk. Yıllarca biriktirdiğimiz bilgiyi tecrübemizle birleştirerek bir çatı altında topladık. Böylece filtre validasyon çalışmalarının yapıldığı tek laboratuar olduk. Bu laboratuvarda öncelikle filtrebilite testleri uyguluyoruz. Filtre validasyon çalışmalarının başlangıç aşaması olan bu filtrebilite testleri sayesinde Almanya laboratuvarlarında yapılan filtre validasyon çalışmaların bir kısmı böylece Ülkemize taşınmış oldu.
Ülkemizde validasyon hizmeti verebilen tek firmasınız. Sartorius Zero-T Filtrebilite Test Sistemi’nden biraz bahseder misiniz?
Kurduğumuz laboratuvarda bahsettiğim gibi önemli bir kısmı ve filtrebilite testleri dolayısı filtre validasyonudur. Bu da Sartorius’un icat ettiği bir filtre simülasyon cihazıdır. Bir başka deyişle; istediğiniz bir sıvıyı proses şartlarının tümünü uygulayarak simüle edebiliyorsunuz. Dolayısıyla sıvınıza ne tür bir filtre gerekiyorsa bunun en uygun olanını laboratuvarımızda tayin edebiliyoruz, üstelik bu cihaz sayesinde, prosesiniz için gerekli olan ebadı (filtre büyüklüğünü )da belirleyip kullanıcıya sunuyoruz.
Sartonet Bilgi Akademisi’nden biraz bahsedelim. Çocuğunuz gibi diyebiliriz değil mi? Neler yapılıyor bu çatı altında? Verilen eğitimlerin detaylarını anlatabilirmisiniz?
Bugüne kadar biriktirdiğim tecrübelerimi ve edindiğim bilgiyi paylaşmayı Cumhuriyetimize olan bir görev olarak belirledim hedefimi. Bu hedef de aslında Türk Filozof Celal Yalınız’ın “Bilgililer ilgisiz, ilgililer bilgisiz olmamalıdır” sözünden ilham aldım. Celal Yalınız’ın (Sakallı Celal)Türk insanına olan bu serzenişi beni oldukça etkilemişti. Bunu yıllarca bir düstur olarak benimsedim. Önce Koşuyolunda ki binamızın yanında bir bina inşa ettik daha sonra uzun ve titiz bir çalışma neticesinde Sartonet Bilgi Akademisini oluşturduk. Akademi sözcüğü günümüzde kolay kullanılan bir kelime oldu. Bu nedenle bilginin önemine biraz daha vurgu yaparak Sartonet Bilgi Akademisi olarak isimlendirdik. Koşuyolunda büyük bir binayı tamamen eğitime ayırdık. Burada cüzi bir rakam karşılığında eğitim veriyoruz. Ticari bir kaygı gütmeden idealimi gerçekleştirebilmek beni çok mutlu ediyor.
Sizce Sartonet markasını kuruluşundan bugüne taşıyan başarı faktörleri nelerdir? Hangi unsurlar gün geçtikçe büyümenizin temel taşlarını oluşturuyor?
Aslında cevap çok kısa. Sadece vazifemizi doğru yaptık. Ne kendimizi ne de karşımızdakileri kandırdık. Bilmiyorsak dersimize çok çalıştık, araştırdık ve kullanıcıya doğru bilgiyi taşıdık. Bu bizim için değişmez bir kaide oldu. Zaten Sartonet Bilgi Akademisi’nin oluşması da bu şekilde oldu. Kısacası bizim markamızın başarısı işimizi düzgün ve doğru yapmak oldu. Gurur dolu 40 yılı geride bıraktık. Elbette ki hatalarımız oldu ancak bunu müşterimize hiç yansıtmadık ve onları hiçbir zaman mağdur etmedik.
Küresel rekabetin içindeki büyük ve başarılı bir marka olmak sizi nasıl etkiliyor?
Küresel rekabet bizi çok etkilemedi. Siz görevinizi doğru yapıyorsanız bu süreç sizi çok da değiştirmez.Biz taşlı yolda yürüyoruz, rakiplerimiz düz yolda yürüyorlar. Biz isteyerek seçtik bu yolu, bundan sonraki hayatımızda da böyle yapmaya devam edeceğiz yapacağız, zira bunun sonu başarı ile neticeleniyor.
İş hayatı dışında hobileriniz var mı? Sizi rahatlatan aktiviteleriniz nelerdir?
Hayatım çok kolay bir hayat değil. Yaşamıma çeşitli hobilerimi katarak hayatımı daha güzel hale getirdim. Sayamayacak kadar çok hobilerim var. Havacılığa çok tutkunum. 51 yıldır serbest paraşütçülük yapıyorum. Hususi pilot lisansım var. Model uçak uçuruyorum. Model uçak dizayn edecek kadar geliştirdim kendimi. Büyük bir marangoz atölyem var. Parmaklarımı kopartacak kadar marangozluğumda var. Dolayısıyla hobilerim yaşamımın bir parçası, her günümün bir parçası hobilerimle doludur. Bunu gençlere şiddetle tavsiye ediyorum. Dünyanın derdi büyüktür ve çoktur. Herkesin kendine ait sorunu vardır büyük ya da küçük. Ancak bunları yenmenin yollarından bir tanesi de hobi sahibi olmaktır. Böylece kafanızda oluşan sorunlara çözüm de üretebilirsiniz. Ben bunu bu şekilde yaptım yaklaşık 55 yıldır.
Son günlerde yaşadığımız büyük deprem hepimizi ülkece sarstı. Sartonet olarak Türkiye ilaç endüstrisinin gelişimine yönelik düzenlediğiniz eğitimlerin gelirlerini depremzedelere bağışladınız. Bu süreçte sosyal sorumluluk projelerine bakışınız nedir?
Acısı inanılmaz olan bir afetti yaşadığımız. Bu yarımadada yüzlerce yıldır süren birçok medeniyetin üstünü örtmüş olan depremden hala ders çıkartamamış olmamız insanı çok üzüyor. Çok ciddi insan kaybettik 10 ilimizde. O kadar üzülüyorum ki… İnsan, kendi evinde oturup bir yudum çay içmeye utanır oldu. İnanın ben bunun suçlusuymuşum gibi zaman zaman yere bakıyorum gözleri doluyor. Umuyorum ki bundan sonraki hayatımızda binlerce yıldır kımıldayan Anadolu’nun üzerinde yaptığımız yapılar kalıcı olur ve depremden etkilenmez. Dolayısıyla “Ne yapabiliriz?” düşüncesiyle çıktığımız bu yolda ana firmamız Sartorius 250.000 Euro depremzedelere destek gönderdi. Ayrıca firma olarak eğitimden elde edilen gelirleri tamamen bağışlıyoruz ayrıca şahsım olarak farklı birçok platformda halen yardım etmeye devam ediyorum. Umarım böyle bir felakete bundan böyle hazırlıklı olarak karşılayıp bunca canın heba olmasına engel oluruz.