Röportaj
Alser Teknik "ISIYA HÜKMET, YENİLİĞİ ATEŞLE"
Sayın Çiner, sizi biraz tanımak isteriz. Uzun zamandır laboratuvar sektöründe yer almanızın hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?
1951 yılında Ankara'da doğdum. Biraz Kimya Mühendisliğinin 70'lerdeki popülaritesi biraz da ailemin telkinleriyle Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümüne kayıt oldum. 1973 yılında mezun olduktan sonra Aachen Üniversitesi Seramik Enstitüsü'nde 2 yıl araştırmacı olarak görev yaptım. İtiraf etmeliyim; buradaki görevim sırasında edindiğim bilgilerin gelecekteki iş hayatıma katkısı çok büyük oldu. 1975 yılında Türkiye'ye dönerek MTA'da çalışmaya başladım. Almanya'da seramik alanında çalışmalarım nedeniyle kurumun Seramik Araştırmaları birimine atandım. Burada yurtdışında edindiğim deneyimi ve yenilikleri birebir uygulama imkânım oldu. Dolayısıyla yaklaşık 50 yıldır laboratuvar dünyasının içindeyim diyebilirim.
Laboratuvar sektörünün önemli oyuncularından olan Alser Teknik’in kuruluş öyküsünü öğrenebilir miyiz?
1980'lerde ülkemizin çalkantılı yıllarında, gerek kamuda iş imkânlarının kısıtlı hale gelmesi gerekse de üretime dönük fikirlerimizi hayata geçirmek için 1981 yılında TMMOB bünyesinde tanıştığımız Hacettepe, Gazi, ODTÜ mezunu altı mühendis arkadaşımızla birlikte özel sektöre yatırım yapma kararı aldık ve 1983 yılında teknik seramik üretmek üzere Alser Teknik Seramik'i kurduk. 2023 firmamızın 40. kuruluş yılı. Uzun ve badirelerle dolu, zorlu bir süreci biraz şans ama temelde kararlıkla geçtik. Ümit ederim bundan sonra da uzun yıllar sektöre hizmet vermeye devam edeceğiz.
Protherm Furnaces ile Alser Teknik bağlantısından biraz bahseder misiniz?
Alser Teknik Seramik'in kuruluş amacı, başta porselen ve alumina olmak üzere analiz krozeleri ve teknik seramik üretmekti. Bu amaçla seramik pişirme fırınımızı ilk defa kendi bünyemizde arkadaşlarımızla birlikte tasarlayıp yaptık. Tabi ithalat rejimi o dönemlerde bir hayli katıydı. Bin bir zorlukla üretimini tamamladığımız bu fırın şu anki ana faaliyet konumuzun temelini oluşturdu. 90'larla birlikte Çin üzerinden ucuz ürün ithalatının etkilerini ilk yaşayan firmalardanız. Hemen hemen hammadde fiyatına, imalatını yaptığımız krozeler bitmiş ürün olarak ülkeye girmeye başlayınca mecburen teknik seramik imalatını bırakmak zorunda kaldık. Hem fırın yapma deneyimine sahip olduğumuz hem de katma değeri daha yüksek ürünler üretmek artık bir mecburiyet haline geldiği için fırın imalatına başlama kararı aldık. Marka olarak da İngilizce “Profesyonel” ve “Isı” kelimelerinin birleşimi olan Protherm'i seçtik.
Ürün yelpazenizde neler yer alıyor? Hangi alanlara hizmet ediyorsunuz?
Oldukça geniş bir ürün gamımız var. Sadece elektrik enerjisiyle çalışan rezistanslı fırınların imalatını yapıyoruz. Çok temel olarak ifade etmem gerekirse fırın çalışma sıcaklığı anlamında 450°C'den 2.200°C'ye, hacim olarak da 1 Litreden 3.000 Litre ‘ye uzanan çok geniş bir yelpazede üretim yapıyoruz. Sektörel olarak da çok çeşitli alanlara hizmet veriyoruz. Fırınlarımız çoğunlukla savunma sanayi, otomotiv, havacılık, dişçilik, çimento, demir-çelik gibi birçok sektörde kullanılıyor. Kül fırınları haricinde; atmosfer kontrollü fırınlar, hava sirkülasyonlu yüksek sıcaklık etüvleri, kupelasyon, döküm ve sinterleme fırınları en iddialı olduğumuz ürün çeşitlerimiz.
Kırk yılı aşkın tecrübesi ile lider bir fırın üreticisi olan Alser Teknik’in globaldeki vizyon ve misyonu nedir?
Misyonumuz müşterilerimize çağın gereklerine uygun kaliteli ve üst düzey ürünler sağlamak. Vizyonumuz; küresel ölçekte kabul görmüş, sürekli gelişen, saygı duyulan bir şirket olmak.
Ülkemizde ürettiğiniz yüksek sıcaklık fırınlarının ihracatını da yapıyorsunuz. Bugün daha da büyüyebilmek ve gelişebilmek için hangi adımları atıyorsunuz?
İhracat ülkemiz için olduğu kadar Alser Teknik için de birincil hedeflerimiz arasında yer alıyor. Sadece ithal girdilerimizi karşılamaktan ziyade ülkemiz adına artı değer yaratmak en büyük amacımız. Bu amaçla her yıl düzenli olarak kimya, ısıl işlem, dişçilik ve analiz cihazları sektörünün yurtdışındaki büyük ve prestijli fuarlarına katılıyoruz. Bunun haricinde günümüzde çok önemli olan dijital görünürlüğümüzün artırılması için ticaret portallarına ve sanal fuar sitelerinde de ürünlerimizi sergiliyoruz.
Laboratuvar sektörünün vazgeçilmezlerinden olan Ar-Ge’ye ve sektörel araştırmalara oldukça önem veriyorsunuz. Portföyünüze yakın zamanda eklemeyi düşündüğünüz ürün ya da hizmet var mı?
Günümüzde Ar-Ge çalışmaları bir firmanın geleceğine ışık tutan en önemli faaliyetler arasında yer alıyor. Bu amaçla her yıl ya hali hazırda ürettiğimiz cihazların hacim, sıcaklık, verimlilik vb. metriklerinde bir iyileştirme yapmaya; kullanım kolaylığı sağlamaya; hizmet ömrünü artırmaya yönelik ya da belirlediğimiz sektörlerde yerli ikamesi olmayan bir cihazın imalatı, ya da spesifik bir ısıl işlem prosesinin gerçekleştirilmesine yönelik Ar-Ge faaliyetlerinde bulunuyoruz. 2023 yılında havacılık, otomotiv ve medikal sektörlerinde giderek yoğun kullanım alanı bulan eklemeli imalata yönelik fırınların üretimine yoğunlaşmayı planlıyoruz.
Doğru laboratuvar çözümlerinin öneminden biraz bahseder misiniz?
Bir laboratuvarın organizasyonunun temelinde analiz sonuçlarının güvenilirliği yatar. Bu amaçla seçilen cihazların zor şartlarda bile faal kalması, gerektiğinde uzun proje dönemlerinde 7/24 çalıştırılabilmesi ve tekrarlanabilir analiz sonuçlarının elde edilmesi, üretime kılavuzluk eden laboratuvar departmanının sürdürülebilirliği ve güvenilirliği için oldukça önemlidir. Alser Teknik olarak; ulusal araştırma enstitülülerinde, çimento ve demir-çelik sektörü gibi yılın sadece 1 ayında kapalı kalan ve sahadan sürekli analiz numunesi gelen sektörlerde ve ulusal araştırma enstitülerinde 6 aylık uzun proje dönemlerinde kapanmadan çalışan birçok cihazımız yer alıyor. Bu anlamda satış sonrası destek sağlayabilmek de çok önemli. Geldiğimiz noktada 12 bin civarında fırınımız halen aktif olarak kullanılıyor. Bu cihazlara gerektiğinde hızlı destek verebilecek ve çözüm üretebilecek deneyimli bir kadroya sahip olmak gerekiyor.
Bir laboratuvarda yüksek teknolojik cihazların bulunması nasıl bir avantaj sağlar?
Teknolojik gelişmelerin ivmesi her geçen yıl daha da artıyor. Dijital dönüşüm geleneksel imalat sanayini de içine alarak hızla hayatımızın bir parçası oluyor. Üretim ve araştırma dinamikleri, çalışanları daha kısa sürede daha hızlı ve doğru kararlar almak yönünde sürekli artan beklentilerle zorluyor. Bu nedenle güvenilir veriyi son kararı verecek kişiye hızlı ve doğru iletmek çok önemli. Alser Teknik olarak kullanımı basit, anlaşılır yeni nesil kontrol sistemlerimizle, karışıklığa mahal vermeden ve en güvenilir bilgiyi ilgilisine sağlayacak cihazlarımızla piyasada yer alıyoruz. Bu sistemler hem kullanım kolaylığı sağlayarak eğitim sürelerini en aza indiriyor ve darboğazları önlüyor hem de geçmişe dönük veri kayıt altyapısıyla analizlerin hızla karşılaştırılmasını sağlayarak hata çözümlemesinin en hızlı biçimde yapılmasına imkân veriyor.
Üretici bir firma olarak marka bilinirliğinizi ve sektördeki üretim payınızı arttırmaya yönelik yeni planlamalarınız ve önümüzdeki 10 yıl için hedefleriniz nelerdir?
Markalaşma küresel ölçekte çok önem verdiğimiz bir konu. Bu amaçla yurtdışı fuarlara agresif bir şekilde katılıyoruz. Özellikle pazar payımızın düşük olduğu fakat çok yüksek potansiyel barındıran Amerika kıtasında fırsatlar ve iş birliği olanakları kovalıyoruz. Önümüzdeki 10 yıl içinde yurtdışında kendi markamızla şubeleşmek en önemli hedefimiz.
Sektördeki yöneticilik tecrübenize dayanarak sormak isteriz; sizce başarılı bir yönetici olmanın yolları nelerdir? Çalışanlarınızın motivasyonunu yükseltmek için neler yapıyorsunuz?
Çalışanlarımız bizim için çok değerli. Arkadaşlarımızın çoğuyla 15 yıldan fazladır bir aradayız. Öncelikle yetki ve sorumluluk paylaşımının önemini vurgulamak isterim. Sorumluluk verilen kişiye güven, hata yapmaktan korkmadan sorumluluk almasını teşvik etmek, bilgi paylaşımı, edindiği tecrübeyi sorumluluk alanına yansıtmasına önayak olmak. Şirketin bir bütün olarak değerli olduğu ve hep birlikte değer yaratıldığı gerçeğinden yola çıkarak, yılın sonunda elde edilen değerden birlikte pay almak en temel ilkemiz.
Son olarak, yoğun iş temponuzda kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz? İş dışında neler yapmaktan keyif alırsınız?
Öğle aralarında çalışan arkadaşlarımızla masa tenisi oynamak vazgeçilmezim. Onun haricinde fırsat buldukça seyahat etmek ve başta basketbol ve futbol olmak üzere spor müsabakaları izlemek iş hayatının yarattığı yorgunluğu bir nebze de olsa azaltıyor.