Çevre - Doğa
SAĞLIK AÇISINDAN YANGINLAR NEDEN BU KADAR TEHLİKELİ?
“Kilometrelerce uzakta olmasına ve üzerinden haftalar geçmesine rağmen kontrol altına alınamayan yangınlardaki dumanlar neden bu kadar tehlikelidir?”
Kaliforniya’da geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ve haftalarca devam eden yangında eyalet çapındaki ölü sayısı 79’a kadar yükseldi. Sacramento bölgesinin kuzeyine de sıçrayan yangın, 150.000’den fazla dönüm araziye zarar verdi ve 11.000’den fazla evi tahrip etti.
Genel olarak; kontrol altına alınamayan yangınlarındaki tehlikeler yerleşim bölgelerine yayılıyor ve bu alevler günlerce hatta haftalarca sonrasında bile hava içerisinde asılı kalabilen dumanlar üretiyor. Bu dumanlar, aynı zamanda binlerce kilometre uzağa gidip yangının oluştuğu bölgenin dışındaki insanların da sağlığını etkiliyor. Alevler söndükten sonra bile havadaki görünmez partiküller sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
“Kontrol altına alınamayan yangınların dumanı, zararlı maddelerle doludur”
Her türlü dumanı teneffüs etmek zararlıdır. Ancak bilim insanları, içerdiği kimyasalların birleşimi nedeniyle orman yangınları konusunda daha fazla endişe duymaktadır. Ağaçların yanmasına ilaveten bu yangınlara; evlerin, otomobillerin, işyerlerinin ve endüstriyel tesislerden türeyen zehirli gazlar ve partiküler maddeler de dâhil oluyor. Epidemiyoloji profesörü ve Delaware Üniversitesi Afet Araştırma Merkezi üyesi Jennifer Horney; “İnsanlar garajlarında tuttukları tüm kimyasalları düşünsün. Böcek ilaçları, boya vs. bu kimyasallar yanarken; diğer her şeyin yanı sıra tüm bu yanmaların sonucu oluşan zararlı ürünlerin içinde nefes alıyorsunuz” diye açıklama yapıyor. Horney aynı zamanda “Hava kirliliği ile ilgili araştırma yapanlar, belirli bir kimyasalın solunum sağlığına olan etkilerine de odaklı çalışıyor. Ancak son zamanlarda, tüm farklı bileşiklerin ve karışımlarının sağlık üzerinde çok daha fazla payı var” diyor.
“Hava kirliliği gerçek sağlık riskleriyle ilişkilendirilmiştir”
Geçtiğimiz yıl Science of the Total Environment dergisinde yayınlanan bir araştırmada; yangın dumanı veya partikül madde maruziyetinin astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), bronşit ve pnömoni riskinin artmasıyla ilişkili olduğu sonucuna varıldı. Bu araştırma aynı zamanda erken ölümle de bağlantılıydı.
Duman kişiye yakın ve bilhassa yoğun ise; o bölgede nefes almanın doğrudan kötü etkileri elbette ki vardır. Bu etkiler; öksürük, nefes darlığı, boğazda ve akciğerlerde yaralanma, kalpteki oksijenin kesilmesi (ki bu ölümcüldür) olabilir. Ancak daha uzun süreli kötü hava kalitesi; diyabet, böbrek hastalığı, doğurganlık sorunları ve kan basıncındaki ani yükselme riski ile bağdaştırılmıştır. Bazı araştırmacılar; bu olumsuz şartların Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklarla bile bağlantılı olabileceğini öngörmüştür.
Araştırmalar; çocukların, hamile kadınların, yaşlıların ve önceden respiratuar veya kardiyovasküler hastalık geçiren insanların, hava kirliliğinden kaynaklanan bu ve diğer sağlık risklerine karşı en savunmasız gruplar olduğunu göstermektedir.
Johns Hopkins Üniversitesinden araştırmacı Dr. Jia Coco Liu; geçtiğimiz yıl Kaliforniya yangınlarından sonra TIME’a verdiği röportajda “Orman yangınları, akciğer dokularınız ve vücudunuzdaki diğer dokulardan geçebilecek kadar küçük aerosoller olan ince partiküllü maddelerin miktarını önemli ölçüde artırabilir” dedi. Bu partiküller, görmek veya koklamak için gereğinden çok fazla küçüktür. İnce partiküler; toz ve kül gibi yere daha hızlı yerleşen daha ağır duman bileşenlerine göre, havada uzun süre kalmaya eğilimlidir. Bu durum sadece orman yangını dumanından etkilenen çevredeki insanlar için değil; aynı zamanda komşu şehirler, ilçeler ve hatta diğer yakın ülkelerdeki insanlar için de bir endişe haline gelebilir.
Yakın bölgede yangın varsa nasıl güvende kalınır?
Hem görünür hava kirliliği, hem de ince parçacıklı maddeler hakkında bilgi veren günlük hava tahmini uyarıları yapan uygulamalara kayıt olmak işe yarayabilir. Bu tahminlere göre, mümkünse hava kalitesinin düşük olduğu günler sokağa çıkmamaya çalışın. Ayrıca aldığınız nefes miktarını arttıran egzersiz ve etkinlikleri dengelemeye gayret edin. Liu, TIME’a verdiği röportajda; “Yakın bölgenizde bir yangının olduğunu biliyorsanız ve kısa bir süre dahi olsa dışarı çıkmamanız daha iyidir” diyor.
ABD Çevre Koruma Ajans; filtresi temizlendiği ve “fresh air” ayarının devre dışı bırakıldığı sürece, ev tipi klimaların çalıştırılmasını tavsiye ediyor. Bu, havayı dâhili olarak dolaştırıyor ve tehlikeli dumanların çoğunu evinizden uzak tutuyor.
Ayrıcı temiz hava girişi olmayan iç mekânlarda; sigara içmek, yemek pişirmek, çeşitli maddeleri yakmak (soba, odun, mum vs.) ve vakumlu makineler çalıştırmaktan kaçınmak gerekiyor. Çünkü bu eylemler; halı ve kilimlere yerleşmiş olan toz ve partiküllerini harekete geçirip açığa çıkarıyor.
Hava kalitesi düşük olduğunda toz maskesi veya cerrahi maskeler kullanmak gerekiyor. Ancak uzmanlar; mağazalarda satılan bu ürünlerin çoğunun yeteri kadar koruma sağlamadığını belirtiyor ve şöyle diyor; “Bu ürünler doğru şekilde yerleştirilmelidir ve en küçük partikül maddeyi dışarıda tutmak için doğru tip olmalıdır”. Uzmanlar, genellikle küçük partiküllerin (0.3 mikrondan daha küçük) en az %95’inin girişini engellediğini belirten N95 ya da P100 yazılı partikül maskelerinin kullanılmasını öneriyor.
Kaynak: Health