Beslenme
İFTAR VE SAHUR BESLENME DÜZENİ
Gıda Mühendisi Dilek Demir Özlük
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişir, az ve sık yemek yeme prensibini uygulamak mümkün olmaz. Öğün sayısı iki olarak değişir ve bir öğünde yenen yemek miktarı artar. Et, pilav, hamur işi ve tatlı tüketimimiz artar. Oysaki Ramazan ayında da almamız gereken protein, karbonhidrat ve yağ miktarımız aynıdır. Oruç, kalp hastalıkları, diyabet gibi bir takım kronik hastalıklardan koruyucu rol üstlenmekle birlikte beslenme açısından risk altında olan çocuk, gebe, yaşlı ve hastalar için sorunlara sebep olabiliyor. Olası sorunları önlemek amacıyla yeterli ve dengeli beslenme gerekiyor.
SAHURDA PROTEINLI VE LIFLI GIDALAR TERCIH EDILMELI
Ramazan ayında 16-17 saati bulan açlıkla birlikte günlük alınan enerjinin düşmesi ve sıvı tüketiminin azalmasıyla birlikte metabolizma hızı yavaşlıyor. Uzun süreli açlık sonrası vücudumuz yağ depolamaya meyilli olur. Bu nedenle sahur yapılmadan oruç tutulmamalı. Sahura kalkılmadığı taktirde 12 saat olan açlık süresi ortalama18 saate çıkıyor. Bu durumda kan şekeri günün erken saatlerinde düşmekte ve kişinin veriminin azalmasına neden oluyor. Sahurda çok yemek yerine, daha yavaş sindirilen, daha uzun süre tokluk hissi sağlayan proteinli ve lifli gıdalar tercih edilmeli. Bunlara, yumurta, tam tahıllı ürünler, süt ürünleri (yoğurt, ayran, süt), kuruyemişler ve taze meyveler örnek gösterilebilir. Bu dönemde kan şekerini hızlıca yükselten yani glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçınılmalı. Yemeklerin ağır olmamasına, az yağlı ve yağda kızartılmadan yapılmış yiyeceklerin seçilmesine dikkat edilmeli. İftar ve sahur öğünlerinde beyaz un ve beyaz undan yapılan gıdalardan (börek, poğaça, beyaz ekmek vb.) uzak durulmalı. Kuru meyvelerinde glisemik indeksi yüksek olduğu için tercihiniz taze meyvelerden yana olmalı.
HER AKŞAM TATLI TÜKETILMESI UYGUN DEĞIL
Tatlı Ramazan dışında da sofralarda çok yer almaması gereken bir besin. Çünkü besleyici değeri yok. Özellikle Ramazan'ın vazgeçilmezi olan tatlıların her akşam tüketilmesi uygun değil. İftarın geç saatte yapılması, uzun süre açlıktan sonra kısa sürede hızlıca hem yemek hem tatlı tüketimi mide-sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olurken, fazla alınan şeker vücutta yağ olarak depolanarak karaciğer yağlanması ve kan yağlarının da yükselmesine neden olur. Ramazan'da haftada iki kez tatlı tüketilebilir. Bunlar mutlaka meyveli ve sütlü tatlılar olmalı. Bir dilim güllaç, bir kase sütlaç gibi. Şerbetli tatlı yenilip aşırıya kaçıldıysa tek çare uyumadan önce mutlaka bir saat yürüyüş yapmaktır. İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler sindirime yardımcı olacaktır.