Çevre - Doğa
Kırsal alanlardaki hava kirliliği şehirdeki kadar zehirli
Bu yüzden kır havası bir zamanlar düşündüğümüz kadar canlandırıcı olmayabilir. Çapı 2,5 mikrometreden (PM2.5) daha küçük olan bu küçük parçacıkların, akciğerlerimizin derinliklerine sızarak orada bulunan hücre ve dokulara zarar vermesi nedeniyle insan sağlığına en fazla zararı verdiği düşünülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü bu nedenle PM2.5 seviyeleri için bir güvenlik eşiği belirlemiştir. Yine de özünde zehirli kimyasalların ayırt edilmesi zor ve bu yüzden gözden kaçan çok şey olabiliyor.
Öte yandan yeni araştırmalar, soluduğumuz bu küçük parçacıkların kütlesinin insan sağlığı için kimyasal yapısından daha az önemli olabileceğini öne sürmektedir. Bunun nedeni, bazı parçacıkların insan sağlığı üzerinde zehirli etkileri olabilen reaktif oksijen türleri üretme olasılığının daha yüksek olmasıdır.
Amerika Birleşik Devletleri'nden araştırmacılar, üç kentsel alanı bir kırsal alanla karşılaştırdıklarında dört bölgede de benzer seviyelerde oksidatif* potansiyel buldular. Hem de kırsal alanın nispeten daha düşük bir PM2,5 kütlesine sahip olmasına rağmen durum böyleydi.
*Oksidatif stres: Vücudumuza alınan oksijenin kullanımı ve metabolizması sırasında oluşan agresif moleküller serbest radikallerdir. Normal olarak vücudumuz bu radikalleri kontrol altında tutar, ancak bazen denge bozulur ve çok sayıda radikaller oluşur. Bu duruma oksidatif stres denir.
Tarımsal faaliyetler kırsal alanın PM2,5 kütlesinin yalnızca yüzde 12'sine ‘katkıda’ bulunurken bölgenin hücresel oksidatif potansiyelinin yüzde 60'ından fazlasını oluşturmaktaydı. Öte yandan, çoğu kentsel alanın oksidatif potansiyeli yüzde 54'ten azdı.
Çalışma, 2018'in yaz ve sonbaharında ve 2019'un kış ve ilkbaharında Chicago, Indianapolis ve St Louis'den ve ayrıca Illinois'deki kırsal bir bölgeden alınan haftalık PM2,5 örneklerine dayanmaktadır. Bu numunelerin bileşimini, kütlesini ve oksidatif potansiyelini analiz eden ekip, ince parçacıklı maddenin kütlesi ile zehir seviyesi arasında zayıf bir ilişki buldu. Kırsal alanlarda daha hafif kimyasalların sağlıksız yan ürünler üretme olasılığı çok daha yüksekti.
Örneğin ekinlere püskürtülen fosfatlı gübreler, kurşun ve krom gibi havaya ve akciğerlerimize kolayca sızabilen ağır metal kirleticiler içerir. Bakır mantar ilaçları da benzer şekilde püskürtülür. Bu sonuçların güçlü mevsimselliği, kırsal Illinois'de solunan potansiyel zehirli kimyasalların çoğunun, gübre ve herbisit (bitki öldürücü) uygulaması gibi tarımsal faaliyetlerden kaynaklandığını göstermektedir.
Kömürle çalışan bir elektrik santralinden 12 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen, kömür yakma ve biyokütle yakma, kırsal Illinois'deki PM2,5 kütlesinin yüzde 80'inden fazlasını oluşturuyordu.
Yazarlar sadece PM2.5'i ölçmüş olsaydı, kömürün insan sağlığı için en tehlikeli faktör olduğunu söylerlerdi, ama daha detaylı inceleme yapıldığı için kütlece daha hafif olan tarımsal kaynakların yanmış biyokütleden iki kat daha zehirli olduğu ortaya çıkartıldı.
Örneğin, 2019'da Pekin'de yürütülen bir araştırma, araç emisyonlarının bölgenin PM2,5 kütlesinin yalnızca yüzde 10'una katkıda bulunduğunu tespit etmişti. Yine de havada ölçülen tüm zehir potansiyellerin yarısından fazlasını oluşturuyorlardı.
Açıkça, hava kirliliğini ölçme yöntemimiz kusurlu ve zararı tam olarak ölçemiyor.
Bununla birlikte, tek tek kimyasalların oksidatif potansiyellerini ölçmek, tüm ortam kirleticilerinin kütlesini basitçe tartmaktan çok daha zordur. Mevcut çalışmanın yazarları yaptıkları bu yeni çalışmayla yeni yöntemlerin geliştirilmesini ve buna göre önlemlerin alınıp denetimlerin yapılmasını umut ediyorlar.
Çalışma: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0304389421027461?via%3Dihub