Çevre - Doğa
Dünyanın en soğuk ormanları iklim değişikliği nedeni ile kuzeye kayıyor
Kuzey Arizona Üniversitesi'nden yapılan yeni araştırmalar, yükselen sıcaklıkların Dünya'nın en soğuk ormanlarının kuzeye doğru kaymasına neden olduğunu, biyolojik çeşitlilik ile ilgili endişeleri artırdığını, artan orman yangınları riskini ve iklim değişikliğinin kuzey toplulukları üzerindeki etkilerini artırdığını gösteriyor.
Kuzey ormanı, Kuzey Amerika ve Avrasya boyunca yaklaşık 14 bin 484 km (9000 mil) boyunca uzanan soğuğa dayanıklı kozalaklı ağaçlardan oluşan bir kuşaktır. Dünya'nın orman alanının neredeyse dörtte birini oluşturur ve en soğuk, çoğunlukla hızla ısınmasına rağmen, orman biyomudur.
Bu çalışma için araştırmacılar, 40 yıllık orta derecede iyi (30m) çözünürlüklü uydu gözlemlerini ve kuzey ormanının çeşitli jeo-uzamsal iklimle ilgili veri kümelerini kullandılar. Ayrıca son on yıllarda bitki örtüsünün nerede ve neden yeşilleştiğini ve kahverengileştiğini de değerlendirdiler. Yeşilleşme, ağaç ve çalıların büyümesine işaret eder. Bu da kutup ve alpin ağaç hatlarının yakınında gözlemlendiği şekilde küresel ısınma yüzünden artan sıcaklıkların ağaç ve çalıların büyümesini desteklediğinde olur. Kahverengileşme ise bitkilerdeki büyüme oranlarının düşük ve daha sıcak ve daha kuru koşulların ağaç büyümesini baskıladığı veya ağaçları öldürdüğü bitki örtüsü ölümünü gösterir.
Buldukları şey tam olarak bir sürpriz değildi. Kuzey ormanlarının soğuk kuzey hatlarının çoğunda bitki örtüsü daha yeşil hale geldi. Daha sıcak koşullar, bitki örtüsünün büyümesinin artmasına ve ağaçların ve çalıların arktik ve alpin tundralarına doğru genişlemesine neden oldu. Güney bölgelerde ise daha sıcak ve daha kuru koşulların ağaç stresini ve ölümünü artırmasının bir sonucu olarak sıcak güney hatlardaki kısımlar boyunca bitki örtüsü daha da kahverengileşti. Şaşırtıcı bir şekilde yüksek toprak azotu olan bölgelerde bitki örtüsünün daha yeşil hale gelme olasılığının daha yüksek olduğu ve toprak besin mevcudiyetinin, kuzey bitki örtüsünün iklim değişikliğine tepkisi üzerinde önemli bir kısıtlama olduğu da belirtildi.
Kuzey ormanının ekosistemi son yıllarda birçok yönden değişiyor ve bu değişiklikler genellikle artan yangınlarla bağlantılı. Burada, iklim değişikliğinin etkisini ortadan kaldırmak için yakın zamanda yangından etkilenmeyen alanlara özellikle odaklanıldı. Ne olacağına dair hipotezler ise bu analizle doğrulandı; ormanlar daha soğuk kuzey ve daha yüksek bölgelerde daha verimli hale geliyor ve sıcak hava kütleleri ile daha sıcak ve daha güneydeki bölgelerde kurumanın bir sonucu olarak daha az üretken oluyorlar. Bunun devam etmesi ve muhtemelen önümüzdeki yıllarda yoğunlaşması bekleniyor.
Değişen bir biyom orman için ne anlama geliyor?
Bitki örtüsündeki değişiklikler, özellikle ren geyiği ve geyik gibi belirli yiyecek arama tercihlerine sahip türler (örneğin yaprak döken çalılar ve ağaçlar) olmak üzere hem bitki hem de hayvan biyoçeşitliliğini etkileyebilir. Bu yaban hayatı türleri, boreal-tundra ekotonunda yaşayan topluluklar için kritik besin kaynaklarıdır. Kuzey ormanın hem kuzey hem de güney hatları boyunca bitki örtüsündeki değişiklikler, orman yangını olaylarını etkileyerek muhtemelen daha şiddetli yangın risklerini de beraberinde getirecektir. Bitki örtüsündeki değişiklikler aynı zamanda karbon bakımından zengin permafrost toprakların kararlılığını ve iklimin ısınmasını hızlandırabilecek yollarla güneş enerjisinin toprak tarafından emilmesini de etkiler. Ayrıca, artan ağaç ölümleri orman ürünleri üzerinde yaygın etkilere sahip olabilirken; aynı zamanda yarı-sürekli ve sporadik permafrost'un daha fazla bozulmasına yol açabilir.
Gelecekteki etkiler ormanın etrafındaki coğrafi alanla sınırlı değil
Temel olarak, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları, Dünya'nın ikliminin ısınmasına neden oluyor. Bu da kuzey ormanlarının kuzeye doğru kaymasına ve ayrıca gezegendeki diğer ekosistemleri etkilemesine neden oluyor. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirmek için, özellikle fosil yakıt tüketimi ve ormansızlaşma ile ilgili sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmak için çaba gösterilmeli. Ayrıca, kuzey topluluklarının bitki örtüsünde kaynak mevcudiyetini (örneğin vahşi yaşam, kereste) ve orman yangını riskini etkileyebilecek potansiyel değişikliklerin planlanması gerekiyor.
Makale: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/gcb.16121