Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Plastiklerin yenilenemeyen petrokimyasallardan yapılması ve yüksek ısı ile üretildiği için zehirli kimyasal bileşiklerden oluşması binlerce yıl doğayı kirletebilecek etkiye sahip. Bu sebeple bilim insanları günümüzde her yerde ve her şeyde kullandığımız bu ucuz, ama çok zararlı maddeden kurtulmak için çeşitli yollar bulmaya çalışıyorlar. İşte bu yollardan birisi karşınızda.

Modellenmesi de geri dönüşümü de kolay!

Ham maddelerini somon balığının sperminden alan Çinli araştırmacılar, kaynağın balıkla sınırlı kalmak zorunda olmadığını belirttiler. DNA ipliklerinin birleştirilmesi ile elde edilen bu yeni malzemede, ipliklerin birleştirilmesi için bitkisel yağdan elde edilen jel benzeri kimyasal kullanıldı. Jel, kalıplar halinde şekillendiriliyor ve daha sonra jelden suyu çekmek için yavaşça dondurma işlemine tutuluyor. DNA’dan üretilen bu plastiğin üretiminde yüksek sıcaklığa ihtiyacımız yok. Böylelikle hem daha az enerji harcamış oluyoruz hem de petrolden elde edilen plastiğe göre yüzde 97 daha az karbon emisyonu üretiliyor. Bir başka avantaj ise Dünya’da bulunan yaklaşık 50 milyar tonluk DNA kaynağı.

Araştırmacılar, geliştirdikleri bu yeni teknik ile üçgen prizma, yapboz parçaları, bir DNA modeli ve dambıl gibi çeşitli objeler ürettiler. Üretilen nesnelerin yeniden şekillendirilebilmek için suya batırmanız yeterli, fakat bu durum üretilen bu yeni tekniğin zayıf noktalarından biri. Suya değdiği için jel kıvamına dönen plastiğin şeklini koruyabilmesi için kuru tutulması şart. Araştırmayı yöneten Tianjin Üniversitesi’nden Dayong Yang bu plastiğin ambalaj malzemelerinde veya elektronik araçlarda kullanılmasının çok uygun olduğunu belirtti. Avustralya’daki Deakin Üniversitesi’nden Maryam Naebe ise kâğıt bardaklarda olduğu gibi su geçirmez kimyasallarla bu plastiğin kaplanması halinde sudan korunabileceğini söyledi.

https://geeky.news/a-new-plastic-made-from-dna-biodegradable-and-easy-to-recycle/

Makale: ACS Publications