Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Yoğun nüfuslu alanlarda veya tarım bölgelerinde suya duyulan büyük ihtiyaç, kişilerin yeraltı sularına yönelmesine neden oluyor. Ancak akifer denen yeraltında suyun biriktiği kısımların doğal yollarla tekrar dolması yetersiz kalıyor. Bu durum toprak çökmesine neden oluyor.

Örneğin Endonezya’nın başkenti Cakarta son 10 senede 2,5 metreden fazla çökerken bu durum, Endonezyalı yetkililerin ülkenin başkentini Borneo Adası’na taşıma planları yapmasına sebep oldu. Avrupa’da da durum pek farklı değil. Zira Hollanda’nın yüzde 25’i deniz seviyesinin altında.

Ülkerlerde yeraltı sularıyla ilgili düzenlemeler olmaması ve hızla artan insan nüfusu toprak çökmesindeki önemli faktörlerden bazıları olarak göze çarpıyor. Kuraklık ve küresel ısınmayı da hesaba katınca, artan deniz seviyelerinin hiçbir önlem alınmadığı takdirde dünyadaki birçok kıyı kentini şiddetli sel riskiyle karşı karşıya bırakabileceği düşünülüyor.

Söz konusu araştırmanın başındaki isim İspanya Jeoloji ve Madencilik Enstitüsü’nden Gerrardo Herrera-Garcia, “Dünyanın en büyük akiferleri tarımsal amaçlarla tüketiliyor” dedi. Herrera-Garcia’ya göre, ABD, Meksika, Çin ve Hindistan’daki yeraltı suları, küresel gıda talebini karşılamak için hunharca kullanılıp hızla boşaltılıyor.

The Guardian’ın haberine göre, bir başka örnek de İran. Zira ülkenin nüfusu son 50 senede iki kattan daha fazla artarken yeraltı sularının kullanımına bir düzenleme getirilmedi. Bu yüzden İran’daki birçok şehir, şu an dünyanın en hızlı çökenleri arasında. Bunlar her yıl 25 santimetreye kadar çöküyor.

Yapılan araştırmada, 34 ülkedeki 200 noktada yeraltı suyunun tükenmesinden kaynaklanan toprak çökmelerini içeren mevcut araştırmaları analiz edildi. Bilim insanları, hangi bölgelerin çökme riski altında bulunduğunu tahmin etmek için evrensel olarak uygulanabilir bir model üretti.

Bulgular, toprak çökmesinin küresel ısınmanın yanı sıra, sürdürülemez tarım uygulamalarıyla bağlantılı küresel bir sorun olduğunu gösterdi.

Öte yandan Herrera-Garcia, toprak çökmesinin iklim değişikliğinden çok daha kolay düzeltilebileceğini ve küresel gıda üretimini sürdürebilir hale getirmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Ancak bunların, yakın zamanda çözülmesi gerekiyor. Herrera-Garcia’ya göre, uydular ve radarlar gibi teknolojilerle çöken bölgeler hızla tespit edilebilirken “basit politika ve araçlarla” sorunlarla etkili bir şekilde mücadele edilebilir. Bilim insanı sözlerine şöyle devam etti:

Tokyo’da geçen yüzyılın ilk yarısında büyük bir çökme sorunu yaşadılar. Yeraltı suyuna düzenlemeler getirdiler ve sorunu çözdüler.

Çökmeye karşı diğer çözümler arasında alternatif su kaynakları bulmak, az su kullanmak için tarımda verimliliği artırmak ve suyu akiferlere geri yönlendirmek yer alıyor. Herrera-Garcia, bu çözümlerin çoğu akifere uygulanabileceğini ve bunları yapmanın tam zamanı olduğunu söyledi.

Kaynak: www.indyturk.com