Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

İnsan beynine erişebilen yapay zeka (AI) çipleri, beyin sinyallerini tanıyan ve bunları dijital komutlara dönüştüren teknoloji olan beyin-makine arayüzünün (BCI) bir parçasıdır. Bu teknoloji, insan potansiyelini arttırmak ve beyin ile çevresel mekanizmalar arasındaki boşluğu doldurarak nörolojik hastalıkları tedavi etmek gibi çeşitli alanlarda umut vaat ediyor. Ancak bu aynı zamanda bir takım güvenlik, etik ve teknik sorunları da beraberinde getiriyor.

Tıbbi uygulamalara ve bunların insanların yaşamları üzerindeki etkilerine bakalım. Yapay zeka çipleri özellikle felç, beyin felci veya nörolojik rahatsızlıklarla mücadele eden bireylere yönelik yenilikçi çözümler sunuyor. Örneğin felçli bir kişi bu noktalar sayesinde zihinsel olarak protez kol kullanabilir ya da dilsiz bir kişi düşüncelerini ekrana yazabilir. Bu tür sistemler beyin sinyallerini doğrudan algılar ve hareket veya iletişim için gerekli komutları harici cihazlara iletir. Çiplerin tıptaki en büyük hedeflerinden biri Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi nörolojik hastalıklarda kullanılmasıdır. Ayrıca depresyon, epilepsi ve hatta kronik ağrı gibi zihinsel ve fiziksel sorunların tedavisinde de güce sahip olduğu söyleniyor. Ancak bu alanlardaki çoğu çalışma hala deney aşamasındadır ve bunların uzun vadeli etkileri ve başarı oranları hakkında kesin veriler yoktur.

Yapay zekanın bir diğer uygulama alanı ise askeri ve endüstriyel teknolojidir. Örneğin ABD Savunma Bakanlığı, bu çiplerin askerlerin insansız hava araçlarını veya diğer cihazları ellerini kullanmadan kontrol etmelerine olanak sağlayacağını umuyor. Bu, özellikle karmaşık ve tehlikeli operasyonlarda büyük bir avantaj olabilir. Ayrıca cihazların daha hassas ve daha hızlı kontrol edilmesini sağlayarak artırılmış gerçeklik ve endüstriyel otomasyon gibi alanlarda insan-makine etkileşimini de geliştirebilir.

Bunun dışında yapay zeka çipleri, oyun ve sanal gerçeklik sektörlerinde kullanıcı deneyimini geliştirme potansiyeline sahip. Kullanıcılar beyin sinyallerini doğrudan işleyerek tamamen düşünce gücüyle oyun oynayabilir veya karmaşık ortamlarla etkileşime girebilir.

Bu teknolojinin getirdiği en önemli endişelerden biri güvenliktir. Beyin sinyalleri gibi daha hassas biyolojik veriler kötü niyetli kişiler tarafından bastırılabilir veya manipüle edilebilir. Örneğin bir bilgisayar korsanı, bir kişinin beyin tarafından kontrol edilen cihazlarını tehlikeye atabilir veya kişisel düşünce verilerini çalabilir. Bu tür tehditler, beyin-makine arayüzlerinin yaygın kullanımını engelleyebilecek ciddi riskler içeriyor ve bunu önleyecek bir çözüm bulunmuyor.

Yazar: Eylül Rüzgar Üzer 

Referanslar

1. https://neurosciencenews.com/brain-computer-interfact-neural-implants-23492/

2. https://www.gao.gov/products/gao-22-106118

3. https://pitjournal.unc.edu/2023/03/22/an-ai-takeover-analyzing-neuralinks-drawbacks-and-realistic-expectations/