Hayvanlar Alemi
Doğanın Sessiz Kahramanları Yarasalara Dair Yapılan Yeni Keşifler: Leapfrogging Stratejisi
Türkiye'de ise 39 farklı yarasa türünden 30'u, ormanlarla doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ilişkilidir. Bu muazzam sayı, yarasaların ormanlarda hem tüneme ve barınma alanları olarak hem de beslenme bölgeleri olarak nasıl bir başarı hikayesi yazdıklarını gözler önüne seriyor. Ormanlar, yarasaların yaşamındaki merkezi rolü oynuyor. Araştırmalara göre, bu 30 yarasa türünden 28'i ormanları beslenme amaçlı kullanıyor. Aynı zamanda 15 tür, ormanları tüneme ve barınma alanı olarak tercih ediyor. Bu gizemli canlılar, yaşlı ağaçlardan, kuş yuvalarına, devrilmiş ağaç kütüklerinden doğal ağaç yarıklarına kadar ormanın birçok öğesini tercih ediyorlar. Ancak, bu doğal kahramanların karşılaştığı bir tehdit var: insan etkisi. Bilinçsiz ağaç kesimi, habitat parçalanması, orman yangınları, böcek mücadelesi, madencilik ve rüzgar türbini kurulumu gibi insan faaliyetleri, yarasaların yaşam alanlarını riske atıyor. Bu noktada, çözüm yolları da beliriyor. Orman yönetim planlarına biyolojik çeşitlilik verilerinin entegrasyonu, böcek mücadelesinde biyolojik yöntemlerin kullanımı, bilimsel odaklı çevresel etki değerlendirme çalışmaları ve toplumu bilinçlendirmek gibi önlemlerle, yarasaların ormanlardaki macerasını koruma altına almak mümkündür.
Yarasaların doğanın çeşitliliğinde ve ekolojik dengeyi korumadaki kilit rolüne ek olarak, yaşam hikayeleri ve ekolojik rolleriyle de büyüleyici bir dünyanın kapılarını aralıyorlar. Gece yaşam tarzları nedeniyle görsel bilgiye güvenmeyen yarasalar, iletişimde ses ve koku alma gibi dikkat çekici yöntemlere başvuruyorlar. Özel bezlerden gelen salgılar, idrar ve tükürük ile kullanılarak türlerin tanınmasında ve sosyal bilgilerin iletilmesinde kritik bir rol oynuyor. Sesli iletişim ise, özellikle eko lokasyon çağrılarıyla, yarasalar arasındaki benzersiz kimlikleri belirlemede kullanılıyor. Ancak, yarasaların görsel iletişim dünyası hala gizemini koruyor. Kanat çırpma ve tünek alanlarında gerçekleşen görsel gösteriler, yarasaların birbirleriyle etkileşimde bulunma şekillerini anlamamız için daha fazla araştırmayı bekliyor. Yarasaların dans benzeri hareketleri, bilim dünyasında yeni bir keşif olarak öne çıkarken, bu özgün yetenek araştırmacıların dikkatini çekiyor ve yarasaların hareket kabiliyetleri üzerinde yapılan çalışmalar giderek artıyor. Yarasaların sosyal davranışlarını ve iletişimlerini daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayan bir çalışma da Cardiff Üniversitesi ve Sussex Üniversitesi'ndeki bir araştırma ekibinden geldi.
Yarasaların Dansı: Leapfrogging Stratejisi"
Her bir gece, gizemli yaratıklar olan yarasalar, avlandıktan sonra evlerine dönmek için kendi benzersiz danslarını sergiliyorlar. Cardiff Üniversitesi ve Sussex Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, Devon'da yaşayan büyük at nalı yarasalarının uçuş alışkanlıklarını inceleyerek ortaya çıkan bu etkileyici "leapfrogging" stratejisini çözümlüyor. Araştırmacılar, yarasaların gece boyunca sergiledikleri ‘’trajectory dataları’’ kullanarak bir matematik model geliştirdiler. Bu model, yarasaların avlanma sonrasında evlerine dönerken takip ettikleri ilginç dansı ortaya koyuyor. Yarasalar, genellikle mağara veya çatı boşluklarında bulunan barınaklarından ayrıldıklarında ilk bir buçuk ila iki saat içinde yaklaşık bir milden oluşan bir yarıçapa dağılıyorlar. Ancak dönüş yolculuklarında, en uzakta bulunan yarasa, yaklaşan avcılardan korunmak için en yakındaki yarasayı geçip tüneğe doğru sıçrayarak geri dönüyor.
Thomas Woolley, Cardiff Üniversitesi Matematik Bölümü'nden Kıdemli Öğretim Üyesi ve çalışmanın baş yazarı, bu ilginç davranışı şöyle açıklıyor: "En uzakta bulunan yarasa, o pozisyonda olmak istemiyor gibi görünüyordu. Bu nedenle, en uzaktaki yarasa sıçrayarak tüneğe doğru hareket etmeye başladığında, bir sıçrama efekti oluşuyor." Araştırmanın yayımlandığı Bulletin of Mathematical Biology dergisinde yer alan makale, en uzak yarasanın avcılar için birinci hedef olduğunu hissettiğini düşündüğünde geri dönmeye başladığını ve bu davranışın diğer yarasaları da etkileyerek zincirleme bir tepki oluşturduğunu öne sürüyor. Bu ilginç davranış, yarasaların korunması ve avlanma alanlarının korunması için önemli bilgiler sunuyor. Ancak, araştırmacılar çalışmanın bazı sınırlamalarını kabul ediyorlar ve yarasaların farklı mevsimlerde farklı uçma alışkanlıklarına sahip olabileceğini hatırlatıyorlar.
Kaynak:
2. Chaverri, G., Ancillotto, L., & Russo, D. (2018). Social communication in bats. Biological Reviews, 93(4), 1938-1954. https://doi.org/10.1111/brv.12427