Hayvanlar Alemi
Çoğu Tür Nadirdir, Ancak Çok Nadir Değildir.
Halle/Saale ve Fort Lauderdale'da, doğada 100 yıldan fazla süredir yapılan gözlemler, türlerin bolluğuyla ilgili evrensel bir model ortaya koymuştur: Çoğu tür nadir olsa da, çok nadir değildir ve yalnızca birkaç tür çok yaygındır. Bu, kuşlar gibi iyi izlenen bazı tür grupları için tamamen açıklanmıştır, ancak böcekler gibi diğer gruplar için henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bu bulgular, Alman Bütünleyici Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi (iDiv), Martin Luther Üniversitesi Halle-Wittenberg (MLU) ve Florida Üniversitesi (UF) tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma ekibi tarafından Nature Ecology and Evolution dergisinde yayınlanmıştır. Çalışma, dünya genelinde tür bolluğunu anlamak ve nasıl değiştiğini anlamak için biyolojik çeşitliliği izlemenin önemini vurgulamaktadır.
"Charles Darwin tarafından 150 yıl önce yayınlanan 'Türlerin Kökeni' adlı kitabında sorulan bir soru, 'Bir türün neden geniş bir yayılış alanına ve çok sayıya sahip olduğunu, diğer akraba türün ise neden dar bir yayılış alanına ve nadir olduğunu?' idi. Bu soru, türlerin çoğunun ne kadar nadir veya yaygın olduğunu anlamayı zorlaştırmıştır.
Geçen yüzyılda, iki ana tür bolluğu dağılımı (gSAD) modeli önerilmiştir. İstatistikçi ve biyolog RA Fisher, çoğu türün çok nadir olduğunu ve daha yaygın türlerin sayısının azaldığını öne sürdü (bu model log serisi olarak da bilinir). Öte yandan, mühendis ve ekolog FW Preston, yalnızca birkaç türün çok nadir olduğunu ve çoğu türün orta düzeyde yaygın olduğunu savundu (bu model log-normal olarak adlandırılır). Ancak, bu modeller hangisinin gerçek dünya gSAD'sini en iyi açıkladığını belirlemekte zorlanıyorlardı.
Bu sorunu çözmek için büyük miktarda veri gerekmektedir. Çalışmanın yazarları, Küresel Biyoçeşitlilik Bilgi Tesisi'nden (GBIF) elde edilen verileri kullanarak 1900'den 2019'a kadar doğada gözlemlenen 1 milyardan fazla türü temsil eden verileri analiz etti.
İlk yazar Dr. Corey Callaghan, GBIF veritabanının biyolojik çeşitlilikle ilgili araştırmalar için mükemmel bir kaynak olduğunu belirterek, dünya genelinde hem profesyonel hem de vatandaş bilimciler tarafından toplanan verileri birleştirdiğini söyledi. Callaghan, çalışmaya iDiv ve MLU'da başladı ve şu anda UF'de çalışıyor.
Callaghan ve araştırma ekibi, indirilen verileri kuşlar, böcekler ve memeliler gibi 39 tür grubuna ayırdı ve her biri için ilgili küresel tür bolluğu dağılımını (gSAD) derledi.
Araştırmacılar, tür bolluğu dağılımının tam olarak ortaya çıktığında evrensel bir modelin ortaya çıktığını tespit etti: Çoğu tür nadirdir, ancak çok nadir değildir ve yalnızca birkaç tür çok yaygındır, log-normal modelin önerdiği gibi. Ancak araştırmacılar, bu evrensel modelin bazı tür grupları için tamamen geçerli olduğunu, ancak diğerleri için verilerin henüz yetersiz olduğunu gördüler.
iDiv ve MLU'da araştırma grubu başkanı olan kıdemli yazar Prof. Henrique Pereira, "Veri yetersiz olduğunda, çoğu türün çok nadir olduğunu görüyoruz" dedi. "Ancak daha fazla gözlem yapıldıkça, resim değişiyor. Aslında çok nadir türlerden daha nadir türlerin olduğunu görmeye başlıyoruz. Sikadlar ve kuşlar için bu değişimi görmek mümkün, çünkü 1900 yılında mevcut olan tür gözlemlerini günümüzdeki daha kapsamlı verilerle karşılaştırabiliriz."
Callaghan, "On yıllardır gözlemler kaydediliyor, ancak hala perdeyi yalnızca birkaç tür grubu için kaldırdık" dedi. "Hala daha gidilmesi gereken uzun bir yol var. Ancak GBIF ve veri paylaşımı, biyolojik çeşitlilik araştırması ve izlemesinin geleceğini temsil ediyor."
Bu yeni çalışmanın bulguları, bilim insanlarının gSAD'lerin farklı tür grupları için ne kadar iyi açıklandığını değerlendirmelerine yardımcı oluyor. Bu, dışarıda kaç tür olduğu gibi uzun süredir devam eden bir soruyu yanıtlamaya olanak sağlar. Çalışma, kuşlar gibi bazı gruplar için neredeyse tüm türlerin tanımlanmış olduğunu, ancak böcekler ve diğer taksonlar gibi diğer gruplar için bu durumun geçerli olmadığını göstermektedir.
Araştırmacılar, bulgularının neden bazı türlerin nadir, bazılarının ise yaygın olduğu sorusuna cevap bulmaya yardımcı olabileceğine inanıyorlar. Bu evrensel model, türlerin yaygınlığını ve nadirliğini belirleyen genel ekolojik veya evrimsel mekanizmalara işaret edebilir. Ayrıca, insan etkilerinin bu kalıpları nasıl değiştirdiğini anlamak da önemlidir, çünkü insanlar yaygın türleri daha nadir hale getirme eğilimindedirler. Bu, biyolojik çeşitliliğin nasıl evrildiğini anlama görevini daha da karmaşık hale getiriyor. Darwin'in sorusunun tam olarak yanıtlanması için daha fazla araştırma gerekebilir.
Kaynak: eurekalert-org