Haberler
Rüyalar ve bilimsel gerçekler
Yaşamımızın üçte birini ayırdığımız rüyalar…
02 Aralık 2015, Çarşamba
Hayatımızın yaklaşık üçte birini uykuda geçiriyoruz. Bu da 60 yıllık bir ömrün tam 20 yılı demek. Uyku, günlük çalışmalardan yorgun düşen insan bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanı. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud’un da araştırmalarının büyük bölümü uyku sırasında, kişinin bilinçaltında düşüncelerinin, özlemlerinin ya da isteklerinin bir film şeridi gibi göz önünden geçtiği varsayımına dayanıyor. İşte bizler bu olguya rüya adını veriyoruz.
Tarihin hemen her döneminde ilgi çeken ve merak edilen rüyalar uzun yıllardır bilimsel ve bilim dışı birçok olguyla ilişkilendiriliyor. İşte rüyalar ile ilgili bilimsel gerçekler…
Rüyalarımızın yüzde 90’ını unutuyoruz
Uyandıktan 5 dakika sonra rüyamızın yarısını unutuyoruz ve 10 dakika sonra ise yüzde 90’ını.
Rüyalar simgesel
Belirli bir nesne veya olay içeren rüya, genellikle doğrudan o nesne veya olayla ilgili değil. Rüyalar simgesel bir dille konuşuyor ve hangi imgeyi görürse büyük ihtimalle o imgeyi temsil etmiyor.
Rüyalarda sadece bildiğimiz yüzleri görürüz
Zihnimiz yüzler yaratmıyor. Bu nedenle rüyada gördüğümüz yüzler hayatımızda karşılaştığımız ama hatırlamadığımız ya da kime ait olduğunu bilmediğimiz yüzlerdir. Hepimiz hayatımız boyunca binlerce yüz gördüğümüz için, rüyalarımızda da limitsiz yüz görme yeteneğine sahibiz.
Körler de rüya görüyor
Doğduktan sonra görme yeteneğini yitirenler rüyalarında görsel imgeler görebiliyor. Doğuştan görme engelli olanlarsa resim göremiyor ancak aynı seviyede koku, ses, dokunma ve duyguları hissediyorlar.
Herkes rüya görür
Aşırı psikolojik sorunları olan insanlar dışında herkes rüya görüyor. Eğer rüya görmediğinizi düşünüyorsanız, aslında rüyalarınızı unutuyorsunuzdur.
Her gece dört ila yedi rüya görürüz
Ortalama olarak her gece bir iki saat ara ile rüya görüyoruz.
Herkes renkli rüyalar görmez
Gözleri gören insanların yüzde 12’si rüyalarını siyah-beyaz, geri kalanlarsa renkli görüyor. 1915 ile 1950 yılları arasında yapılan araştırmalara göre rüyaların büyük çoğunluğu siyah-beyaz görülüyordu. Ancak sonuçlar 1960’lı yıllardan itibaren değişmeye başladı. Günümüzde 25 yaşın altındaki insanların sadece yüzde 4.4’ü rüyalarını siyah beyaz görüyor. Son araştırmalar bu değişikliğin nedenini siyah-beyaz film ve televizyondan renkli görüntüye geçmemize bağlıyor.
Horluyorsanız rüya göremezsiniz
Bilimsel olarak kanıtlanamasa da, yapılan araştırmalarda horlayan insanların daha az sayıda, daha kısa ve genellikle unutulan rüyalar gördüğü sonucuna varılmış.
Rüyanın gerçek hayatla birleşmesi
Zihnimiz, bedenimizin o sırada gerçekten duyduğu ya da hissettiği şeyleri rüyalarımızla birleştirebiliyor. Örneğin rüyamızda kendimizi bir konserde müzik dinlerken görüyoruzdur, ancak o sırada radyoda bir müzik çalıyor olabilir.
Duygular
Rüyalarda en çok hissedilen duygu endişe. Negatif duygular pozitif duygulardan daha sık görülüyor.
Hayvanlar da rüya görür
Birçok hayvan üzerinde yapılan araştırma, hayvanların da insanlar gibi uykularında rüya gördüklerini ortaya koyuyor. Bir köpeği uyurken izlerseniz, birini takip eder gibi ayaklarını veya patilerini oynattığını görebilirsiniz.
REM (Derin uyku fazı)
Hızlı Göz Hareketi (REM) uykunun standart bir evresi ve bu evrede gözler hızlı hareket ediyor. REM uykusu ergen insanlarda tüm uykunun yüzde 20-25’ini kapsıyor, bu da bir gecelik uykunun 90-120 dakikasına eşit. REM uykusu sırasında rüyada hareket edilse de vücut hareket etmiyor, yani vücut geçici ‘uyku felci’ haline geçiyor.
Erkek ve kadınlar farklı rüyalar görür
Erkekler, erkekler hakkında daha fazla rüya görüyor. Bir erkeğin rüyalarında gördüğü karakterlerin yüzde 70’i erkek. Kadında bu oranlar eşit. Öte yandan erkekler kadınlara nazaran rüyalarında daha agresif duygular hissediyor.
Geleceği gösteren rüyalar
Yapılan araştırmalar insanların yüzde 18 ila yüzde 38’nin rüyalarında ‘geleceğe ilişkin’ veriler taşıyan imgeler gördüğünü, yüzde 70’ininse ‘déjà vu’ yaşadığını gösteriyor. Rüyalarda geleceğin görülebileceğine inanan insanların oranıysa araştırmaya bağlı olarak yüzde 63 ile yüzde 98 arasında değişiyor.