Uzm. Yelda ZENCİR
Öğrendiğiniz Bilgileri Silmek İster misiniz?
Mesleki durum açıklamasının yanında öğrenci yazdığı zamanın üzerinden tam 13 yıl geçti. Bu süre zarfında öyle çok defa (inanamayacağınız kadar çok) kendime “keşke şu andaki kafayla kimyayı yeniden okusaydım” dedim ki. Geçmişe dair yaşadığım en büyük pişmanlıklardan biri sadece ders geçmek adına bir takım şeyleri ezberleyip dönem sonunda da çöp kutusunu geri dönüşümsüz olarak boşaltmak oldu. Gerçi “recovery” sayesinde bazı şeyleri kurtardığımız da olmuştur. Öğrencilik sıfatı taşındığı zaman en büyük sorun teorikle pratik arasındaki bağlantının kurulamaması oluyor. Belki biz kuramadık, belki de bize kurmayı öğretmediler. Suçlu aramak değil amaç, asla, vicdan muhakemesi sadece.
Geç kalmış bir hesaplaşmanın sonrasında kaybettiklerimiz değil, okuyarak, tesadüfen denk gelerek, araştırarak öğrendiklerimiz aydınlattı yolumuzu her zaman. Bu yazımda da sizlerle bir araştırma sonrasında öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak istedim. Bazıları bu paylaşım sonrasında o senin ayıbın diyecek bazıları ise benimle beraber bu ayıbı paylaşacak.
PEROKSİT forma dönüşen kimyasallar;
Bazı kimyasallar kendiliğinden ya da içerdikleri bileşiklerin hava, ısı ve ışık ile etkileşmesi sonucu yükseltgenerek peroksit oluştururlar. İçerisinde peroksit oluşmuş kimyasalların ısıl işleme maruz kalması şiddetli patlamalara neden olabilir.
Dietil eter yıllardır çalıştığım bir kimyasal. Kural nedir? Kimyasal açılır, kimseyle paylaşmamak için dolabın en arka kısmında saklanır. Biterse ve aniden lazım olursa diye. Son kullanma tarihinin sonuna kadar değerlendirdiğimiz hatta bir müddet de geçmiş halde kullandığımız dietil eter, dietil eter olmaktan çıkmış meğer ama benim bundan hiç haberim olmamış. Uzun lafın kısası kapağı açıldıktan 3 ay, 6 ay ve 12 ay gibi bir süre sonunda peroksit forma dönüşen kimyasallar varmış.
Bu kimyasallar kullanmadan önce mutlaka peroksit testi yapılmalıdır. Bu hem sizin güvenliğiniz açısından hem de çalışmanızın güvenilirliği açısından çok önemlidir. Bunu yapmanın iki yolu vardır. Birincisi ve en zahmetsizi hazır peroksit indikatör kağıtlarının kullanılması. Bu test kağıtları çözeltiye daldırılır. İndikatör kağıdında oluşan renk, verilen renk skalası ile karşılaştırılarak derişim bulunur.
Bir diğer yöntem ise klasik analiz yöntemi. 100 mg KI 1 mL glasiyal asetik asit içerisinde çözdürülür. Üzerine 1 mL analizi yapılan kimyasal damlatılır. Beyaz- açık sarı renk oluşumu düşük peroksit konsantrasyonu (10-50 ppm) koyu sarı ve kahverengi tonlar ise yüksek peroksit (100 ppm) konsantrasyonunu gösterir. Yüksek konsantrasyonda peroksit içeren kimyasallar kullanılmadan bertaraf edilmelidir. Düşük konsantrasyonda ise 1 litre örneğin içerisine antioksidan madde olan bütilat hidroksitoluen (BHT) eklenir. BHT eklenmesi ile peroksit oluşumu yavaşlatılır. Bir diğer kullanımda ise bu kimyasal için peroksit testi tekrar tekrarlanmalıdır.
Güvenli ve güvenilir çalışmalar...