Haberler
ZIKA VIRÜSÜ
Brezilya’da patlak veren, Kanada ve Sili hariç Amerika kitasindaki tüm ülkeleri tehdit eden, Avrupa’ya da siçramasinin ardindan tüm dünyayi alarma geçiren Zika virüsünü tanimaya ne dersiniz?
02 Aralık 2015, Çarşamba
İlay ÜNAL
AİÇÜ Eczacılık Fakültesi
Brezilya’da patlak veren, Kanada ve Şili hariç Amerika kıtasındaki tüm ülkeleri tehdit eden, Avrupa’ya da sıçramasının ardından tüm dünyayı alarma geçiren Zika virüsünü tanımaya ne dersiniz? Zika virüsü Aedes aegypti cinsi sivrisineklerden bulaşan bir virüstür. Son birkaç aydır gündeme oturan bu virüs, 1940’lı yıllarda Uganda’nın Zika ormanında tespit edildi. Ancak o zamanlar için masum görünen bu virüs, ölümcül belirtiler göstermediğinden tehlike olarak algılanmadı.
Zika virüsünü ilk okuduğumuzda ‘Zeka Virüsü’ gibi bir çağrışım yapıyor. Aslında çok da yanlış sayılmaz. Çünkü sivrisinek sokması ile bulaşan bu virüs özellikle gebeler için tehlike oluşturup, doğmamış bebeklerin beynine etki ederek nöro-gelişimsel bozukluk olan mikrosefaliye, yani beynin gelişimini tamamlayamaması sonucu kafanın normalden küçük olmasına neden olmaktadır. Mikrosefali kızamıkçık geçiren annelerin gebelikleri esnasında ya da bazı down sendromlu çocuklarda görülüyordu. Ancak virüsün 9-10 ay gibi kısa sürede yayılması ve kayıpların büyük bir oranda (3500’den fazla mikrosefali bebek) artması sonucu kırmızı alarma geçildi ve Dünya Sağlık Örgütü küresel acil durum ilan etti.
Virüsler taze kana ihtiyaç duyduğundan olmalı ki, en çok hamileler üzerinde etkilerini göstererek ciddi tehlikelere yol açıyorlar.
Çok hızlı yayılan bu virüs, bebeklerin yaşam süresini kısaltıp beyin fonksiyonlarında bozukluklara ve beynin yetersiz gelişimine neden oluyor. Bu virüs yetişkinlerde ise grip ya da soğuk algınlığı gibi belirtiler gösteriyor. Bu yüzden virüslerin klinik bulguları karışıyor. Kas ağrısı, ateş, baş ağrısı, güçsüzlük, döküntü, eklem ağrısı, kusma veya gözde sulanma, yanma, kızarıklık gibi belirtiler meydana geliyor ve enfeksiyon sonrası üç ila yedi gün içinde etkileri hissedilmeye başlanıyor. Zika virüsü tıpkı sıtma, AIDS gibi insandan insana kan yoluyla ve cinsel yolla bulaşabiliyor.
Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen verilere göre; genetiği ile oynanmış erkek sivrisineklerin dişi sivrisineklerin taşıdıkları larva sayısına önemli derecede etki ettiği görülmüştür.
Hastalığın özgün tedavisi veya aşısı şimdilik yok. Virüslerden bulaşan bir hastalık olduğundan antibiyotikte kullanılamıyor. Tek yapabildiğimiz belirtileri hafifletmek; ateşi olan kişi için ateş düşürücü, ağrısı olanlar için ağrı kesici kullanmak. Bilim insanları Zika virüsüne dirençli sivrisinek yetiştirmeye çalışırken diğer yandan da hastalıklı sivrisineklerin bulunduğu bölgelerde üreme alanları ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.
Virüsten korunmak için; uzun kollu giysiler giyinmeli, virüsün olduğu bölgelere seyahatler acil değilse ertelenmeli ya da sivrisinek ilaçları kullanılmalıdır. Bu ilaçların direk vücudumuza temas etmelerini önlemek veya solumayı önlemek amaçlı tablet ya da prize takılan cihazlar kullanarak başka türde hastalıklara sebep olabilecek kimyasallardan korunabiliriz Aedes aegypti cinsi sivrisineklere karşı kendimizi sivrisinek ilaçlarıyla, böceksavarlarla korumamız gerekmekte zira bunların dışında herhangi bir koruma önlemi yok.
Görüldüğü üzere bu virüsten korunmak azda olsa kendi elimizde. Sağlıkla kalın…
Makalenin hazırlanmasında verdiği desteklerden dolayı Yrd. Doç. Dr. Emir Alper TÜRKOĞLU’na teşekkür ederim.
Kaynaklar
http://www.cnnturk.com/saglik/zika-virusu
http://www.sirinnar.net/theme/1102
http://www.haberturk.com/saglik/haber/1189827
http://www.milliyet.com.tr/zika-virusu-nedir-belirtileri-gundem-2188180/