Haberler
SEKTÖRDE ETİK GIDA VE İÇECEK İDDİALARININ YÜKSELİŞİ
Etik, haklar ve yanlışlar hakkında muhakeme / yargılama ile ilgilidir. Güvenilir gıda, üretim ve tüketim uygulamaları bireyin iyi ve kaliteli yaşam vizyonudur. “Lezzet” çerçevesinde yeterli ve sürdürülebilir gıda (herkes için gıda), gıda güvenliği, besin içeriği (sağlık, fonksiyonel gıda gibi değiştirilmiş gıdalar) ve üretim tarihi (gıda zincirindeki üretim uygulamaları ve koşulları ile ortaya çıkan etik sorular) gıdada ana etik alanlarıdır.
Biyoetik olarak isimlendirilen etik gıda seçeneklerini; insana saygı, şeffaflık (gıda ve içeceklerimizi nasıl üretildiğini bilme hakkı), adalet üretim yüksek maliyet getirmemelidir), insanlık (hayvanlara gereksiz yere acı çekmek yanlıştır), sosyal sorumluluk (çiftçiler ve çalışanların makul ücret ve uygun çalışma koşullarına hakkı vardır) ve ihtiyaçlar (yaşam ve sağlığı korumak) destekleyen ilkelerdir.
Gıda ve içecek etiketleriyle ilgili etik iddialar, sağlık ve sağlıkla ilgili taleplerden daha fazla tüketici harcamasını sağlayan önemli bir iştir. Gıda reçetesi ve üretiminden ambalajlamaya, organik üretimden hayvan refahı ve işçi haklarına kadar birçok soru günümüzde tüketiciler düzeyinde yükselerek seslendirilmektedir.
Yapılan son araştırmalarda tüketicilerin gıda ve içecek ürünlerinde, hayvanlar ve çevreye ilişkin etik iddialı ürünler %47 oranında artmıştır. 2013’ten 2017’ye vegan olduğunu iddia eden yeni ürün sayısı ise sağlıklı beslenme, hayvan refahı ve hayvan tarımının çevre üzerindeki etkisinden endişe duyan tüketiciler tarafından %45 oranında arttırdığı saptanmıştır. Yani bitkisel bazlı gıdalara ciddi oranda yönelim artmıştır.
Dahası, bilinçli tüketiciler daha etik bir şekilde üretilen ürünlere daha fazla para harcamak istemektedirler. Plastik atıklar da son yıllarda tüketiciler için önemli bir sorun haline gelmiştir. Geri dönüştürülmüş veya geri dönüştürülebilir, biyolojik olarak parçalanabilir ambalajları birçok tüketicinin önceliği haline gelmiştir.
2019’daki en iyi tüketici trendleri arasında plastik içermeyen bir dünya olgusu itici güç olarak vurgulanmıştır. Ancak gıda ve içeceklerin, dayanıklılık, pratiklik, esneklik, ekonomiklik ve gıdaları güvenli, taze tutabilme kabiliyetleri nedeniyle %63’ünün plastiklerden yapıldığı da bir gerçektir.
Plastiklerde geri dönüşüm oranları genellikle düşüktür. Geri dönüştürülen plastik ambalajların önemli bir miktarı yakın zamana kadar işlenmek için Çin’e gönderilmekteydi. Çin’in bu ticareti 2018’de sonlandırmaya karar vermesinden sonra, birçok batı ülkesi geri dönüşüm politikalarını tekrar gözden geçirmek zorunda kalmıştır. Son araştırmalar çevre dostu gıdalar için daha fazla para ödemek isteyenlerin oranının son iki yılda arttığını, geri dönüşümlü ambalajın özellikle içecek tüketimini etkilediğini göstermektedir.
Her ne kadar plastik atık ve hayvan refahı önemli konular olsa da organik, tüketiciler tarafından güvenli tarımsal üretim yöntemlerini de içerdiği algısı ile en güven duydukları konudur. Avrupa’da organik gıda ve içecek satışı 2014’ten 2018’e kadar %48 artmıştır. Organik sertifikasyon, hayvan refahı ve daha iyi çevresel uygulamalara yöneliminde Avrupalı tüketicilerin %72’si bunu daha iyi bir kalite ile ilişkilendirirken %70’i organik gıdaların daha güvenli olduğuna inanmaktadır.
Üreticilerin ürün ambalajı üzerinde kullanmayı seçtikleri iddiaların hangisi olursa olsun, belirli bileşenlerin etik olarak elde edilmesini sağlamak için tedarikçiler giderek bir araya gelmektedir. Burada amaç, sürdürülebilir hammadde tedarik etme taahhütleri sağlamalarına yardımcı olmaktır. Kakao ve kahve gibi ürünlerin tedarik zincirlerini iyileştirmek için benzer iş birliği projeleri yürütülmektedir.
Prof. Dr. Y. Birol SAYGI
Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi