Haberler
Polen alerjisi
02 Aralık 2015, Çarşamba
Mehmet SEYREK
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
mhmtseyrek@gmail.com
Şüphesiz insanlık olarak mevsim geçişlerine hep bir arzuyla bakıyoruz ve bu geçiş zamanlarını büyük bir heyecanla karşılıyoruz. Yeni ayların gelişi ya da dört gözle beklediğimiz bir mevsimin kapıya dayanışı gibi. Gerçekleştirilemeyen hayaller, yapılamayan istekler, soğuğa takılan sabahtan kalma planlarımız, dört gözle beklediğimiz pikniklerimiz, özlediğimiz deniz suyunu ve bunun gibi daha nicesini sayabildiğimiz etkinlikler, heyecanlar, özlemler… Bizleri evlerimize, sıcak mekânlara ya da kapalı ortamlara hükmeden çileli mevsimlerin bitmek bilmeyen serüveni içimizde bir noksanlık bırakıyor ve bu gibi durumlar bizi fazlaca üzüyor, üzmekle kalmayıp bir müddet sonra da can sıkmaya başlıyor. Durum böyle olunca mevsim geçişlerinde aşırı hareketlenmeler yaşıyoruz, gözümüzü karartıp, bazı durumları göz ardı etmeye başlıyoruz. İçimizde hemen dışarıya atılma isteği, açık alanlara, yeşilliklere yönelme ateşi var oluyor. Bu da beraberinde farkında olmadığımız birçok etkeni tetikliyor.
Bu etkenlerin başlıca olanlarından biri polen alerjisidir. Peki polen alerjisi nedir? Bunun için polen ve alerji kavramlarını iyi kavramak gerekir. Bizimle süregelen, hayatımızın her köşesinde iç içe olduğumuz polenler, başçıkta yer alan döllenme tozlarıdır. Bu tozlar erkek organlarca üretilen erkek üreme hücrelerinden ibaret olup aynı türdeki bitkilerin döllenmesini sağlar. Dişi organların döllenmesini sağlayan bitkilerin erkek cinsiyet hücreleri, polenler, kuru ve sıcak ortamda en üst derecede olmak üzere havaya saçılırlar. Bu saçılmayı birçok faktör üst düzeyde tetikler ve polenlerin yayılmasında önemli derecede rol oynar. Bu faktörlerin başında “rüzgâr” gelmektedir. Polen şekillerinin belirli bir standartları olmamakla beraber, birbirine yakın görünüşlü küçük parçacıklardır. Şimdi de alerji kavramı üzerinde yoğunlaşalım. Alerjiyi mutlu bir an içerisindeyken kendi içimizde var ettiğimiz hüzün olarak görebiliriz. Bu hüznün kaynağı dinlediğimiz bir şarkı olabilir mesela. Aslında tesir etkisi olmayan ama bizim kendimizde oluşturduğumuz bir etki gibi düşünülebilir. Bu psikolojik bir etkenden de, vücudun gösterdiği aşırı reaksiyonlardan da kaynaklanabilir. Tıpkı tesiri olmayan bir şarkıya kapılıp, vücudumuzun çökmesi veya ruhen kendimizi düşürmemiz gibi. Kısaca alerji için şunu söyleyebiliriz; toksik yani zehir etkisi göstermeyen maddelerden, hava koşullarından veya bazı psikolojik
faktörlerden vücudun etkilenmesi sonucu, vücudun gösterdiği aşırı direnç, reaksiyonlardır.
Bir bütün olarak polen alerjisi, bireyin özgül olan bazı polenlerin içerdiği özgül (spesifik) proteinlere karşı göstermiş olduğu alerjik aksülamel zinciri, tepki, olarak tanımlanabilir. Polenlerin insan vücuduna teması ise, ağırlıklı olarak nefes ile solunum yollarına geçiş ile olmaktadır. Polenlerin vücuda konması sadece nefes yoluyla olmayıp, vücudun bazı dış kısımları da bu etkileşim de önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin; saç, göz ya da deri gibi vücudun dış kısımlarıyla temas ile polenler vücutla buluşabilir.
Polen alerjisine çok isimli diyebiliriz. Eş olarak söyleyebileceğimiz, bahar alerjisi, mevsim alerjik rinit daha çok tıp dilinde, mamafih halk dilinde saman nezlesi olarak da kullanılan isimleri vardır. Polen alerjisi yoğunluğu fazla olmayan, çok fazla sorunlar oluşturmayan, ender diyebileceğimiz türden bir etkendir.
Polene tutumlu olan, diğer bir deyişle polene alerjisi olan bireylerde, birey vücudunun sahip olduğu bağışıklık devreye girerek IgE adındaki immünglobulini sentezler. Bu immünglobulin sentezi ile birlikte vücudun belirli bölgelerinde, gözlerde, burunda enflamasyon oluşumu başlar. Bu yangının dışında alerjik proteinlere karşı gösterilen reaksiyon sonuncunda başlıca belirtiler var olmaya başlar. Bu belirtiler, burun akıntısı, hapşırma, tedirginlik, yoğun öksürük, nefes darlığı, rahatsızlık, yorgunluk, nahoşluk ve kaşıntı gibi etmenlerdir. Böylelikle vücut salınım mekanizmasında başta histamin olmak üzere, iltihaba neden olan maddeler salgılanmaya başlar.
Birçok bitki polen alerjisinde önemli rol oynar. Başlıca bitki polenleri, kızılağaç, zeytin, arpa, kavak, fındık, çavdar ve yulaf polenleridir.
Bahar aylarındaki yaygınlığıyla bilinen polen alerjisi, ağırlıklı olarak mart ayından başlayıp ekim ayıyla süregelir. Ayların değişimine göre polen alerjisine neden olan bitki türleri de değişmektedir. Mart ayında ağaçlara ait olan polenler sahnedeyken, ilerleyen aylarda otlar, yabancı otlar, çimenler, pelinler daha ağırlıkta polen salınımı yaparlar. Polenler de kendi içlerinde farklılıklar ve özellikler gösteriler. Bazı polenlerin yayılma mesafeleri kısıtlı iken bazılarının çok daha fazla mesafe kat edebildiği farklılığı, bazı polenlerin endemik oluşu gibi özellikleri de vardır.
Polen alerjisinin belirli bir yaşı olmamakla beraber yoğunluk olarak beş ila kırk yaş arasında görülür. Geçmişten bugüne doğru ilerleyen zamana bakıldığında, polen alerjisinin görülme olasılığında artış ve bugünden geleceğe gidildiğinde ise bu artışın yüksek hızla devam edeceği öngörülmektedir.
Alerji, vücutta görüldüğü yerlerde şişlik, sulanma ve kaşıntıya neden olabilir. Bunlar polen alerjisinin yaygın belirtilerdir. Burunda akmanın yanında kaşıntı, bununla beraber burunda tıkanma, sık hapşırma gibi gözlemlerle polen alerjisi tanısına varılabilir. Astımı da tetikleyen bir alerji türü olan polen alerjisi, etkisini bireyde oluşturduğu yorgunlukta, denge ve/veya konsantrasyon azalmasında, iş kaybında sıkça gösterir.
Polen alerjisi şüphesinde, doktor tarafından cilde yapılan iğne testi ile teşhis yoluna gidilebilir. Kan yoluyla da alerji testi yapılabilir fakat bu testin ekonomik açıdan etkisi daha fazla ve güvenirliği cilt testine oranla daha az olduğundan pek tercih edilmez. Bu teste, cilt testinin uygun görülmediği durumlarda kullanılan bir test de diyebiliriz. Doktorunuz tarafından yapılan test sonucu, etki mekanizmanızın polenlere veya diğer alerjenlere karşı nasıl bir etki içinde olduğu gözlemlenebilir. Polen alerjisi için yapılan testlerde, cilt üzerine ağırlıklı olarak polen çözeltisi eklenilir ve eklenilen bu polen çözeltisinin ciltte yarattığı etkiler gözlemlenerek net teşhis oluşturulur.
Polenleri nasıl kendimizden uzakta tutabiliriz. Aslında polenler davetsiz misafir örneği değillerdir. Biz onların misafir olabileceği zamanı kestirebiliyoruz. Polen sezonu ya da mevsimi dediğimiz aylarda bireylerin dikkat konusunda hassasiyet göstermeleri gerekir. Birey alerjene veya alerjen etkilerine karşı temkinli, duyarlı olmalıdır. Her şeyin başı sağlık deriz hep, bu doğrultuda alerjenlere karşı da temizlik her şeyin başı olarak görülmelidir. Sıkı bir temizliğin beraberinde, kötü ortamlardan kaçınmak, sevimsiz kokulardan ve istenmeyen dumanlardan korunmak için kişi özen göstermelidir. Açık alandaysanız en iyi şekilde korunmaya ihtiyaç duyarsınız, polenlerin yoğun olarak görüldüğü yerlerden kaçınma, öngörü sağlamak, gözler için gözlük gibi maddeleri göz ardı etmemek ve uygulamak gerekir. Evde ya da herhangi kapalı bir yerde iseniz havalandırma zamanı iyi ayarlanmalıdır ki polenlerin sabah ila akşam saatleri arasında yüksek sıklıkta görüldüğü unutulmamalıdır. Bunun yanı sıra herhangi bir aktivite ile uğraşırken maske kullanmak iyi bir korunma yolu olarak düşünülmelidir. Bunlar gibi tedbirlerle yola çıkmak, korunmanın en ideal unsurudur.
Polenlerden daha doğrusu polenlerin neden olduğu alerjiden kurtulma yolları için tıp dünyasına başvurduğumuzda birçok ilaçla karşılaşırız. Söz konusu bu ilaçların etkinliği çok yüksek derecelerdedir. İlaçların yanında polen alerjisinden kurtulmak için bitkisel tedavi yollarını da kullanabiliriz. Alerji için, iğneler, inhalasyon ilaçları, burun ilaçları, damlalar, antihistaminler ve leukotriene antagonistler hapları kullanılabilir. İlaçlar uygun zamanlarında devamlılıkla kullanılarak tedavi gerçekleştirilmiş olur. Bitkisel tedavi olarak da, çuha çiçeğinin ekstraksiyonu, çörek otunun eriyiği, taze acı biberin soğan ve sarımsakla karışımı, üzerlik tohumuyla buhar banyosu, papatya, civanperçemi gibi bitkiler kullanılabilir. Sağlıkla kalmak için sağlıklı adımlarla yürümek gerekir. Esenle kalın…
KAYNAKLAR
http://www.naaf.no/tr/allergi/Pollenallergi/Faydal-bilgiler2/
http://kitaplar.ankara.edu.tr/index.php?cat=15
https://gaiadergi.com/etiket/polen-alerjisi/
http://www.dergibursa.com.tr/tag/polen-alerjisi/
http://www.evrensel.net/haber/278172/turkiyenin-bahar-alerjisi-cim-poleni
http://www.doktoramcam.com/Makale/Detay/cocuklarda-polen-alerjisi/1135
http://www.sifamarket.com/hastaliklar/bahar-alerjisi-bitkisel-tedavi.html
http://www.sabah.com.tr/saglik/2015/04/02/polen-alerjisi-olanlar-dikkat-1427977039
http://www.sabah.com.tr/saglik/2015/03/10/polen-alerjisine-ne-iyi-gelir
http://www.agaclar.net/forum/bitkiler-hakkinda-genel-konusmalar/4311.htm