Haberler
Mağara sanatı
İnsanoğlunun elbette ki, en önemli ve üstün icadı yazı. Hayatımızın her alanını kaplayan yazıdan öncesi dönemde ise, sesler vardı. İnsan yazmadan önce sesleri öğrendi ki, bu yazının icadından binlerce yıl önceye dayanıyordu.
Sesler şekillere dönüştü…
Zamanla kendince teknikler geliştiren insan, anlatmak istediklerini basit resimlerle anlatmaya başlayarak sesleri şekillere dönüştürmeyi öğrendi. Mağara duvarlarına oyularak çizilen hayvan figürleri, çeşitli eşya ve simgeler bugünün dahi araştırma konuları içinde.
Onlarca kelimenin söyleyemediği…
Bu tarihi süreç içinde bazı kültür ve topluluklar kendilerine özgü semboller oluşturdular. Hatta bu sembolleri başka toplumlara da aktararak resimlerle konuşmayı bilinir kıldılar. Örneğin; Bir kuş, bir fare, bir kurbağa ve beş tane ok. Onlarca kelimenin söyleyebileceklerini anlatmak için kullanılırdı önceleri… İskitler, komşuları Perslere diyorlardı ki: Bir kuş gibi uçmayı, bir fare gibi toprağın altında saklanmayı, bir kurbağa gibi bataklıkta sıçramayı bilmiyorsanız, bizimle savaşmaya sakın ola kalkışmayın. Topraklarımıza ayak bastığınız anda, oklarımızın şiddeti sizleri yok edecektir.
İlk tabletler
Resimsel yazılar ilk Mezopotamya’da başladı. O dönemler Sümerler ve Akadların paylaştığı topraklarda, yaklaşık altı bin yıl önce ilk piktogramlar (resim yazılar) çizilmeye başlanmıştı. Bulunan ilk tabletlerdeki piktogramlar daha çok ziraat kayıtları için tutulan muhasebe hesaplarıydı. Bu işaretler, yumuşak kil tabletlere sivri uçlu kamış kalemlerle çiziliyordu. Sivri uçlu bu kamışlar ile, taze kil üzerine yuvarlak şekiller çizilemediğinden daha köşeli ve düz çizgiler ile anlatılmak istenilenler resmediliyordu. Piktogramların MÖ 3000 yıllarında daha çizgisel işaretlere dönüştüğü yıllarda, Mısır’dan Çin’e birçok bölgede farklı yazı sistemleri ve araçları doğuyordu. Bu zaman zarfı içinde tarihin dönüm noktası olarak kabul edilen çivi yazısı gelişimindeki ilk basamağı ise piktogramlar oluşturdu.
Herkes için her yerde aynı…
Resimsel bir dil kullanılarak hazırlanan ve farklı diller arasındaki iletişim engelini ortadan kaldırmaya yönelik bu simgesel işaretler günümüze biraz değişerek ama ana amacını koruyarak geldi. Yazılı iletişime göre anlatmak istediğini daha hızlı anlatan, uluslararası anlam ve bilgi yüklü işlevsel bu sembollere hayatın hemen her alanında rastlamak mümkün. Örneğin bir kalp şekli gördüğümüzde dünyanın herhangi bir yerindeki, herhangi bir insan bunun sevgi anlamına geldiğini bilir aynı şekilde arabanızda giderken trafikte gördüğümüz işaretler ya da laboratuvarda gördüğümüz semboller hep aynı şeyi anlatır.
Hemen her yerde
Belki, anlatmak istediğini daha kolay ve kısa zamanda anlatmasından, belki de anlamını her yerde korumasından olsa gerek laboratuvar alanının vazgeçilmezi piktogramlardan gelen semboller. Laboratuvarların güvenliğinden tutun, uyarılara kadar hemen her alanında gördüğümüz bu sembollerin benzerlerinin günümüzden 3000 yıl önce birileri tarafından kullanılıyor olması kulağa ilginç gelse de araştırmalar bunu doğruluyor.