Haberler
KİMYASAL ZEHİRLERİ SOLUMAYIN!
Günlük hayatta en çok kullandığımız belli başlı ürünlerin bizlere olan zararlarını bilmek bu ürünleri daha bilinçli ve dozunda kullanmaya teşvik edecektir. Tuvalet ve lavaboların temizliğinde kullanılan dezenfektanlar; solunduğunda tehlikeli olabilecek, kresol, formaldehit, etanol ve klor içermektedir. Bu kimyasallar karaciğer, akciğer ve böbreklerde zarara neden olabileceği gibi merkezi sinir sistemini de olumsuz yönde etkilediğinden bireyde sinirlilik ve depresyona sebep olmaktadır.
Yeşilimsi sarı bir renkte olan keskin kokulu klor, tahriş edici ve zehirleyici bir gazdır. Dezenfektan olarak kullanılan çamaşır suyunun yapısındaki sodyum hipokloritin bileşenlerinden biri olup insan vücudundaki sıvıların uygun dağılımını, sinir ve kasların fonksiyonunu sağlıklı olarak gerçekleştirmesini sağlamaktadır. Ancak uzun vadede kullanıldığında kanserojen riski taşımaktadır. Gözü ve karaciğeri tahriş edebileceği gibi solunum güçlüğüne, boğazda ve göğüste daralmaya, akciğer ödemine, şiddetli baş ağrılarına, öksürme, kusma ve bayılmaya sebep olabilmektedir. Vücutta klorun temas ettiği bölgelerde kaşıntı, iğnelenme hissi ve doku ölümü gibi problemlerde görülebilmektedir. 1 litre de 2.5 mg klor içeren hava birkaç dakikadan fazla solunduğun da ölüme neden olabilmektedir. Klor, aynı zamanda bulaşık deterjanlarının da çoğunda bulunmaktadır.
Çamaşır deterjanları ise genellikle fosfat, fenol, amonyak ve naftalin gibi zararlı kimyasalları içinde barındırmaktadır. Deniz Temiz Derneği (TURMEPA); ABD ve Avrupa’da kullanımı yasaklanan fosfat ve formaldehit içeren temizlik ürünlerinin atık sular vasıtasıyla deniz sularına bırakılması halinde, gübre etkisi yaparak yosunlaşmaya neden olduğunu ve bu durumun denizde yaşayan tüm canlılar için büyük bir tehdit oluşturduğunu, özellikle balıkların neslinin tükenmesini hızlandırdığını açıklamıştır.
Yapısında fosfat bulunduran bulaşık deterjanlarının kullanımı çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğinden bu tür deterjanlar kullanıldığında bulaşıkların çok iyi durulanması gerekmektedir. Bu nedenle mümkünse fosfat içermeyen deterjanlar tercih edilmelidir.
Amonyak birçok ev temizlik ürünlerinde, çeşitli ev yüzey temizleyicilerinde kullanılmaktadır. Ayrıca yağ ve şarap lekelerinin çıkarılmasında oldukça etkili olup, hızlı bir şekilde buharlaşabildiği için cam temizleme solüsyonlarında da yaygın olarak bulunmaktadır. Amonyak teması halinde cildi, gözleri ve akciğerleri tahriş edebilir niteliktedir. Bu ürünleri yutmak ağız, boğaz ve mideyi yakabilmektedir. Etkisini şiddetli karın ağrısıyla göstermektedir.
Koku gidericilerin yani günlük hayatta sıkça kullandığımız oda spreyleri; yapısında çoğunlukla naftalin, fenol, kresol ve formaldehit taşımaktadır. Bunların çoğu havadaki kötü kokuları yok edememektedir. Ancak rahatsız edici kokuları örtmekte veya burun yollarını yağlı bir tabakayla kaplayıp koku alma duyumuzu engelleyen bir kimyasal yaymaktadır. En büyük etki ise tek başına zaten büyük tehlike yaratan bu kimyasalların birbirine karıştırılması sonucu ortaya çıkmaktadır.
Çamaşır suyu ve tuz ruhu karıştırıldığında buhar şeklinde ortaya çıkan gazın solunması halinde ilk olarak öksürük, göğüste yanma hissi, çabuk yorulma gibi belirtiler görülmektedir. İleriki dönemlerde ise bunun yerini solunum yetersizliği ve sürekli oksijen kullanımı getirecek kronik solunum hastalıkları almaktadır. Solunum yolu zehirlenmelerinde yoğurt yemek ya da kusturma fayda etmeyeceği gibi bu zararın artmasına da yol açabilmektedir. Böyle bir durumda kişiyi temiz havaya çıkartmak ve en yakın sağlık kuruluşuna götürmek gerekmektedir. Ayrıca klor amin denilen zararlı gazlar ürettiğinden amonyak, klorlu ağartıcılar ile karıştırılmamalıdır. Aksi taktirde bu durum akciğerlerde pnömoni, sıvı toplanmasına neden olmaktadır.
Çamaşır suyu ve alkolün birlikte kullanılması sonucu hidroklorik asit ortaya çıkmaktadır. Bu ise sinir sistemi, akciğer, böbrek, karaciğer, gözler ve ciltte hasara neden olabilmektedir. Cam temizleyicileri, tuvalet temizleyicileri ve bulaşık makinesi deterjanlarının çamaşır suyu ile kombinasyonu halinde klor gazı üretilmekte olup bu ciddi zararlara sebebiyet vermektedir.
Karbonat ve sirke karışımı çözeltiyi yararsız hale getirecek ve ani patlamalara neden olabilecek niteliktedir. Farklı markaların deterjanları karıştırıldığında ise tehlikeli bir kimyasal reaksiyon gerçekleşebilmektedir. Sirkenin, çamaşır suyunun pH’ını düşürerek onu daha iyi bir dezenfektan haline getirdiği doğrudur ancak ölümlere neden olabileceği de göz ardı edilmemelidir.
Tüm bu etkilerden korunabilmek için herhangi bir kimyasal ürünü kullanmadan önce mutlaka etiketi okunmalıdır. Ürünün doğru kullanımı ve taşıdığı tehlikeler öğrenilmelidir. Makinede kullanmaya uygun olan deterjanlar elde yıkamada kullanılmamalıdır. Gereğinden fazla temizlik malzemesi tüketilmemelidir. Kuvvetli alkali ve kuvvetli asidik maddeleri kullanırken beraberinde mutlaka eldiven ve maske de kullanılmalıdır. Çünkü bu maddeler yakıcı, yanıcı ve tahriş edici özellik taşımaktadır.
Temizlik maddesi daima temiz suya konulmalıdır. Birçok kişinin elinin değdiği yüzeyler önce mümkünse sıcak su ile temizlenmelidir. Çünkü mikroplar sıcak su ile ortamdan daha kolay uzaklaştırılmaktadır. Daha sonra ise bir dezenfektan yardımı ile temizleme işlemi tamamlanmadır.
Temizlik malzemeleri önerilen yerler haricinde kullanılmamalıdır. Silinen döşemeler en sonunda kuru bir bezle kurulanmalıdır. Bütün bu kurallar dikkate alındığında temizlik maddeleri hayatımızı tehdit edici bir unsur olmaktan çıkarak hayatımızı kolaylaştıran ürünler olarak kullanılabilecektir.
Aslı AYDOĞAN
Yüksek Kimya Öğretmeni