Haberler
Hijyen Hipotezi
Son 20–30 yılda adını çok sık duymaya başladığımız hastalıklardan biri de alerji… Öyle ki, özellikle gelişmiş ülkelerde önemli oranlarda artış gösteren alerji neredeyse bir halk sağlığı problemi haline geldi.
İlginç olan modern toplumlarda alerjik hastalıkların görülme sıklığının diğer toplumlara göre belirgin şekilde fazla olmasıdır. Hatta bu fark aynı ülke içindeki kentsel ve kırsal bölgeler karşılaştırıldığında çok daha belirgindir. Bu farklılık ise, sadece genetik etkenler ve tanı olanaklarının artışı ile açıklanamıyor. Birçok etkili faktör var; çevresel etkenler, aile yapısının küçülmesi, enfeksiyon ve parazit hastalıkların azalması, kişisel hijyenin iyileşmesi gibi batılılaşmış yaşam biçimleri…
İlk beşte…
Dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında alerji ilk 5 arasında. Gün geçmiyor ki, yeni bir alerji türü ortaya çıkmasın. Birçok hastalık yeni bulunmaya, teşhis ve tedavileri yeni konulmaya başlandı. Tüm bu hastalıkları tetikleyen birçok etken bulundu. Fakat alerjinin ki, bambaşka. Çünkü enfeksiyon hastalıklarında azalma oldukça, diğer bir deyişle mikroplardan arındıkça alerjik hastalıkların görülme oranı arttı.
David Strachan…
İşte bu enfeksiyon hastalıklarındaki azalmayla alerji arasındaki ilişki “hijyen hipotezi” olarak tanımlanıyor. Bu görüş ilk kez görüş 1989 yılında David Strachan tarafından ileri sürüldü. Ardından birbirini izleyen araştırmalarla hijyen hipotezi doğrulandı. Buna göre de insan ne kadar steril ortamdaysa, enfeksiyon etkenleriyle ne kadar az karşılaşıyorsa bağışıklık sistemi de o kadar kötü eğitiliyor. Dolayısıyla bağışıklık dediğimiz sistem çevrede bulunan ve zararlı olmayan maddelere karşı aşırı duyarlılık gösterebiliyor. Bu duyarlılık sonucunda ise, vücut anormal bir reaksiyon veriyor.
Alerjik vakalarda durum değişiyor
Bağışıklık sistemi çevrede bulunan ve vücut içine burun, ağız ya da deri yoluyla giren yabancı ve zararlı maddelere karşı yaşamı devam ettirmek için engelleyici reaksiyonlar veriyor. Bu reaksiyonlar ile bağışıklık sistemi hücreleri var olan zararlı maddeleri ortadan kaldırır ya da içeri girmelerini engeller. Alerjik vakalarda ise bağışıklık sistemi aynı tepkiyi zararlı olmayan maddelere karşı da gösterir ve bu maddelerin vücuda zarar vereceğini sanarak aşırı reaksiyon verir.
Kalabalıktaysanız avantaj…
Kreş ya da anaokuluna giden veya kalabalık ailelerin çocuklarında bazı mikroplar veya parazitlerle daha sık karşılaşma bağışıklık sisteminin daha iyi gelişimine neden olur. Böylece bağışıklık sisteminde var olan denge daha iyi korunur ve sonuçta bu çocuklarda alerjik hastalık daha az görülür. Daha hijyenik ortamlarda büyüyen çocukların mikroplarla daha az karşılaşması sonucu savunma sisteminin dengesi bozularak alerjik hastalıkların gelişimi kolaylaşır.
Temizlenen dünya, artan alerji…
Sonuç olarak diyebiliriz ki, modernleşen ve temizlenen dünya beraberinde birçok rahatsızlığa davetiye çıkarıyor. İşte birkaç örnek, eskiden yaz aylarında tamamen kaldırılan halı alışkanlığı değişerek yaz kış evlerde bulunan halılar ev tozu akarlarının seviyesini arttırdı. Sonra sobalı evler neredeyse hiç kalmadı. Evler sobalı iken sadece oturulan oda sıcak olur, yatak odaları ise soğuk olurdu. Böylece soğukta üremeyen akarlar, kaloriferlerin yaygın kullanımı ile yatak odalarına girdi. Bunun yanında, tek katlı evlerin çok katlı binalara dönüşmesi ile hayvanlar evlerde beslenir oldu ki, bu alerjenlerle karşılaşma riskini arttırdı.
Tek neden hijyen değil
Fakat alerji artışı yol açan tek etken hijyen değil. Kapalı ortamlarda sigara içiminin artışı, çoğalan araba egzoz dumanları, sanayi atıkları, hava kirliliği, karbon monoksit, nitrojen dioksit, ozon, sülfür dioksit gibi gazların solunması astım gibi solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığını arttırıyor. Bunun yanında diyet alışkanlıklarını değişmesi, doğal gıdalar yerine hazır gıdaların tüketiminin artması besin alerjilerine neden oluyor.
İlaçlar çare mi?
Burada çok önemli bir nokta daha ortaya çıkıyor. Hastalıklar arttıkça bunları önlemeye yönelik ilaç üretimi de artıyor. İnsanların bilinçsizce bu ilaçları tüketmesi duyarlı kişilerde zamanla ilaç alerjilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.