Sağlık
Demansın beslenme şeklinizle ne gibi bir bağlantısı var?
ABD’de bulunan Marshall Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, yağ hücrelerinin bilişsel gerileme ve nörodejenerasyon (beyindeki nöronların işlev kaybı) üzerindeki etkisini ortaya çıkardılar. Fareler üzerinde yapılan araştırmada yağ hücrelerinin beyin fonksiyonuna verilen sistemik yanıtı kötü yönde etkilediğini ve hafızayla bilişte bozulmaya neden olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılara göre bulgular Batı diyetinin klinik nörodejenerasyon ve bunamaya katkıda bulunabileceğini düşündürüyor. Araştırmada beyinde Na,K-ATPaz oksidan amplifikasyon döngüsü adı verilen bir sürece odaklanıldı. Bu döngü, hipokampusun yanı sıra yağ hücrelerindeki önemli protein belirteçlerinin gen ifadelerini etkiliyordu. Bu yolla beyin fonksiyonlarını kötüleştirip nörodejenerasyona yol açabiliyordu.
Batı tipi beslenme: Bol kalorili, bol proteinli, bol yağlı, lifli gıdalar açısından fakir, kızartılmış gıdalar yönünden zengin bir beslenme şekli olarak biliniyor. Araştırmacılar, Na, K-ATPaz enzimine ters etki yapmak (tıp dilinde bu enzimi antagonize etmek) için yağ hücrelerini hedefleyerek beyindeki durumu iyileştirebileceklerini tespit ettiler.
Marshall Üniversitesi’nden tıp profesörü ve araştırmanın yazarlarından Joseph I. Shapiro, “Adipositlerde Na, K-ATPaz sinyalinin beynin belirli bölgelerinde, özellikle de hafıza ve bilişsel işlev için kritik olan hipokampustaki değişiklikleri etkilemede merkezi bir rol oynadığını göstermeyi amaçladık” dedi.
Genetiğiyle oynanmış fare modelinde bu enzimin sinyalinin durdurulması için NaKtide adı verilen bir aminoasit kullanıldı. Genetik düzenleme NaKtide peptidinin yağ hücrelerinde serbest bırakılmasını sağlıyordu. Araştırmacılar bunu yaparak, beynin hafıza ve bilişsel işlevlerle ilişkili kısmı olan hipokampusun fonksiyonlarını iyileştirebildiklerini tespit ettiler.
Araştırma aslında 2013 ve 2020 arasında Marshall Disiplinlerarası Araştırma Enstitüsü'nü yöneten, merhum bilim insanı Zijian Şi’nin çalışmalarını temel alıyor. Bu bulguların insanlarda doğrulanıp doğrulanamayacağını ise ileri araştırmalar ortaya koyacak.
Science Advances'te yayınlanan başka bir çalışmada ise Japon araştırmacılar, düşük proteinli bir diyetin Alzheimer hastalığının, fare modellerinde, beyin dejenerasyonunu hızlandırabileceğini gösterdiler. Daha da önemlisi, yedi spesifik amino asit içeren bir takviye olan Amino LP7'nin bu hayvanlarda beyin dejenerasyonunu ve demans gelişimini yavaşlatabildiğini buldular. Çalışmaları, Amino LP7'nin bilişsel işlevi iyileştirmedeki etkinliğini gösteren önceki çalışmaları genişletiyor.
Araştırmanın önde gelen bilim adamlarından biri olan Ulusal Kuantum Bilimleri ve Teknolojisi Enstitülerinden Dr. Makoto Higuchi, “Yaşlı bireylerde, düşük proteinli diyetler beyin fonksiyonunun yetersiz bakımıyla bağlantılıdır. Amino asitler proteinlerin yapı taşlarıdır. Bu nedenle, önemli amino asitlerle takviye edilip yaşlıların beyinlerini demanstan koruyup koruyamayacağımızı anlamak istedik. Eğer cevap evet ise, bu koruyucu etkiye hangi mekanizmaların katkıda bulunacağını bilmek istiyorduk" dedi.
Araştırmacılar ilk olarak düşük proteinli bir diyetin beyni nasıl etkilediğini, genellikle beyinde "Tau" kümeleri adı verilen nörodejenerasyon ve anormal protein kümelerini gösteren, fare modellerinde Alzheimer hastalığını incelediler. Düşük proteinli beslenme şekline sahip farelerin, sadece beyin dejenerasyonu hızlanmakla kalmadı aynı zamanda zayıf nöronal bağlantı belirtileri de oluştu. İlginç bir şekilde, bu etkiler Amino LP7 ile takviye edildikten sonra tersine döndü, bu da yedi spesifik amino asit kombinasyonunun beyin hasarını engelleyebileceğini gösterdi.
Daha sonra ise araştırma ekibi, Amino LP7'nin Alzheimer modelinde farklı beyin dejenerasyonu belirtilerini nasıl etkilediğini inceledi. Tedavi edilmeyen fareler yüksek düzeyde ilerleyici beyin dejenerasyonu gösterdi, ancak Amino LP7 tedavisi nöronal ölümü baskıladı. Böylelikle Tau kümeleri kalmasına rağmen beyin dejenerasyonunu azalttı. Bu çalışmaya öncülük eden Dr. Akihiko Kitamura'ya göre, "Beyindeki Tau plakları Alzheimer'ın karakteristiğidir ve çoğu tedavi onları hedeflemekte. Öte yandan Amino LP7 takviyesi ile bu Tau birikiminin üstesinden gelmenin ve beyin atrofisini (zayıflama, körelme) önlemenin mümkün olduğunu gösterdik” dedi.
Ardından, Amino LP7'nin beyni nasıl koruduğunu anlamak için araştırmacılar, Amino LP7'nin neden olduğu gen seviyesindeki değişiklikleri kapsamlı bir şekilde analiz ettiler. Bulguları oldukça umut vericiydi. Amino LP7'nin beyin iltihabını azalttığını ve ayrıca iltihaplanmayı artıran kynurenine’in beyne girmesini engellediğini böylelikle iltihaplı bağışıklık hücrelerinin nöronlara saldırmasını engellediğini gözlemlediler. Ayrıca Amino LP7'nin nöronal ölümü azalttığını ve nöronal bağlantıyı geliştirerek beyin fonksiyonunu iyileştirdiğini de buldular.
Bu araştırma grubu tarafından yapılan çalışma, demansın nasıl oluştuğunu ve nasıl önlenebileceğini daha iyi anlamak için çeşitli yollar açmaktadır. Amino LP7'nin bilişsel bozukluğu olmayan yaşlı insanlarda beyin işlevini geliştirdiği göz önüne alındığında, bulguları bilişsel işlev bozukluğu olan kişilerde de etkili olabileceğini düşündürmektedir.
Kaynaklar:
https://medicalxpress.com/news/2021-10-fat-cells-central-role-cognitive.html
Birinci araştırmanın makalesi: https://www.cell.com/iscience/pdf/S2589-0042(21)01231-1.pdf?_returnURL=https%3A%2F%2Flinkinghub.elsevier.com%2Fretrieve%2Fpii%2FS2589004221012311%3Fshowall%3Dtrue
https://medicalxpress.com/news/2021-10-diet-essential-amino-acids-dementia.html