Prof. Dr. Y. Birol SAYGI
D vitamininin faydaları ve önemi
Tıp dilinde kalsiferol denilen, yağda çözünen, karaciğerde ve yağ dokuda depolanan vitamin çeşitlerinden biridir. D2 ve D3 olarak iki tipe ayrılmaktadır. Güneşten ve besinlerden alınan D vitamini, karaciğerde ve böbrekte değişime uğrayarak daha etkili bir kimyasala dönüşmektedir. Ağız yoluyla alındığında D vitamini yağlar ile birlikte bağırsak duvarlarından emilirler. Vücuda besinler yoluyla Provitamin-D şeklinde alınır, güneş ışınlarının etkisiyle D vitaminine dönüşür. D vitamini, vücudun optimal sağlık için ihtiyaç duyduğu temel vitaminlerden biridir.
D vitamini eksikliği, vücudun tüm sistemlerini etkilemekte ve pek çok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Günümüzün yaşam koşulları, kapalı ortamlarda çalışmak, açık hava aktivitelerini yeterince gerçekleştirmemek, yetersiz beslenme D vitamini eksikliğini artırmaktadır. D vitamini eksikliği, her yaş grubunu etkileyen ve önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olan bir etkendir. D vitamini eksikliği çeşitli belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. Burada önemli olan detay, kişilerin kendilerini izlemesi ve gerekli önlemleri almasıdır. Genel vücut ağrısı, yorgunluk, yürümekte zorlanma (denge problemi), kemik ağrısı, kuvvet kaybı, saç dökülmesi, baş ağrısı, depresyon, değişken ruh hali, uykusuzluk, eklemlerde ve parmaklarda ağrı, gözaltı morlukları, aşırı terleme, kilo vermekte güçlük çekme ve sürekli üşüme D vitamini eksikliğinin belirtileridir.
D vitamini ihtiyacı yaşa ve kişiye göre değişkenlik gösterir. 1 yaşına kadarki bebeklerde 400 IU yeterli iken, 1 yaşından sonraki 600 IU alınması gerekir. 70 yaşından sonra günlük D vitamini ihtiyacı artmaktadır. Düşük D vitamini seviyeleri, özellikle kemikler ve kaslar ile ilgili bir dizi soruna yol açabilir. İşte bilinmesi gereken en büyük D vitamini faydalarıdır.
Yeterli D vitamini seviyesine sahip olmak neden bu kadar önemlidir?
Oynadığı en önemli rollerden biri, iskelet sistemimiz ve dişlerimiz için önemli bir mineral olan kalsiyumun emilimini ve kullanımını en üst düzeye çıkarmaktır. Kas, kalp ve akciğer işlevleri için de önemlidir. Her gün yeterli D vitamini seviyesi alınmazsa, enfeksiyon, yorgunluk, sırt ağrısı ve yara iyileşmesinde bozulmaya yol açabilir.
D vitamininin sağlık yararlarından bazıları nelerdir?
Bağışıklık sistemini güçlendirir, D vitamininin bağışıklık sistemini desteklemede tam olarak nasıl rol oynadığını araştırılmakta olup, ancak şüphe yok ki bir bağlantı bulunmaktadır. Çalışmaların kış mevsiminde dört aylık bir süre boyunca günde 1.200 IU D vitamini almanın grip aşısı riskini azalttığı belirlenmiştir. D vitamini bağışıklık sisteminin hastalıktan kurtulmak için verimli çalışmasına izin vermektedir.
Kemik sağlığını destekler. D vitamini, kemik sağlığı için hayati olan kalsiyum ve fosfor iki mineralin emilmesi için gereklidir. Her ikisi de yeterli D vitamini olmadan kemiklerin yumuşamaya başlayarak kırılgan ve kırılmaya daha eğilimli olduklarını söylüyor.
Bebeklerde alerjik hastalıkların gelişmesini engelleyebilir. Düşük D vitamini seviyelerinin bebeklerde astım ve egzama dahil alerjik durumlar ve hastalıklar riskinde artış ile ilişkilidir. Bununla birlikte, araştırmalar, D vitamininin prenatal sırasında ve yaşamın erken evrelerinde astımı ve alerjileri gerçekten önleyip önlemediğini tartışmalıdır . D vitamini, şu anda astımla yaşayan çocuklara ve yetişkinlere de yardımcı olabilir. Tıp bilimi dergisi Cureus’ta yayınlanan birkaç klinik çalışmanın, bir inhaler ve diğer gerekli ilaçların yanı sıra D vitamini desteğinin astımın tedavisinde yardımcı olabileceğini bulgulamıştır.
Sağlıklı bir hamileliğin teşvik edilmesine yardımcı olabilir. Clinical International Journal’da yayınlanan bir çalışmada D3 vitamini düzeyleri preeklampsi ve eklampsi vardı olanlara kıyasla sağlıklı gebe kadınlarda starkly farklı olduğu tespit edilmiştir. Preeklampsi sadece hamilelik sırasında ortaya çıkar ve annenin yüksek tansiyona neden olur ve karaciğer veya böbreklerde hasarın göstergesi olabilir. Eklampsi , preeklampsi olan gebe kadınlarda nöbet başlangıcı ile karakterizedir. Sağlıklı kadınlar, preeklampsi ve eklampsisi olan kadınlardan istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek D vitamini seviyelerine sahiptir.
Zihinsel sağlığı geliştirir. Araştırmalar, D vitamini eksikliği ile anksiyete ve depresyon riski arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Çeşitli çalışmalarda , D vitamini eksik bireylere, D vitamini takviyesi sağlamak, kaygı ve depresyon belirtilerini önemli ölçüde iyileştirdiği belirlenmiştir.
D vitamini takviyesi almalı mısınız?
Yumurta, yağlı balık ve içecekler (özellikle portakal suyu ve soya sütü) gibi gıda kaynaklarından D vitamini alabilirken, birçok kişi, özellikle kış aylarında bir takviyeden yararlanabilir, İyi bir başlangıç noktası 400 ila 800 IU D3 Vitamini alımı olabilir. Ancak, her zaman önce doktorunuza veya diyetisyeninize danışmak en iyisidir. D vitamini yağda çözünen bir vitamindir, yani vücut onu yağ varlığında emer ve sonuç olarak yağ dokusunda depolanabilir. Öte yandan, C vitamini gibi suda çözünür vitaminler büyük ölçüde idrarla atılır, bu nedenle takviyelerde yağda çözünen vitaminin çok fazla almamanız önemlidir. Örneğin hem çoklu vitamin hem de D vitamini takviyesi alarak D vitamini toksisitesi riski altında olabilirsiniz. Çok nadir olmasına rağmen D vitamini toksisitesi, kanda aşırı miktarda kalsiyum dolaşımının olduğu hiperkalsemiye yol açabilir. Belirtiler bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı, yüksek tansiyon ve hatta böbrek ve kalp hasarını içerebilir.
D vitamini ve D3 vitamini arasındaki fark nedir?
D vitamininin, her ikisi de emilim üzerine vücut üzerinde aynı etkiye sahip olan D2 ve D3 vitamini tanımlamak için bir şemsiye terim olarak kullanıldığını açıklar. D2 vitamini, güneş ışığına maruz kalmaktan mikroorganizmalar tarafından yapılır. D3, cildimizde yapılan ve çoğu takviyede gördüğümüz türdür. Güneşte dışarıda olduğumuzda, UV ışınlarını emerek bir doz D3 vitamini de alırız. D3 vitamininin balık yağı ve yumurta da dahil olmak üzere hayvansal ürünlerden de kaynaklanabileceğini, D2 vitamininin esas olarak bitkilerde bulunduğu bilinmelidir. Mevcut araştırmalar, D3 vitamininin kandaki D vitamini seviyelerini yükseltmede D2 vitaminden daha etkili olduğunu göstermektedir. Bu yüzden diyetisyenlerin ve doktorların çoğunun D3 vitamini takviyesi önerdiğini göreceksiniz.
D vitamini seviyelerini artırmanın en doğal yolu nedir?
Vücudun ihtiyacı olan D vitaminin en önemli kaynağı güneş ışınlarıdır. Vücut için gerekli olan D vitaminin %95’ini güneşte bulunan ultraviyole ışınlar, geri kalan kısmını da gıdalarımızdan sağlamaktadır. Bunun için cildin doğrudan güneş ışığı görmesi gerekmektedir. Kıyafetlerin üzerinden ya da camların arkasından güneş almak D vitamini eksikliğini giderme konusunda etkili değildir.
D vitamini almanın en iyi ve en doğal yollarından birinin güneşe maruz kalmaktır. Bununla birlikte, coğrafi konum, mevsimsel değişiklikler, çalışma programları, ten rengi ve güneş ışığına duyarlılık nedeniyle, birçok kişi günlük önerilen vitamin dozunu elde edemez. Genel öneri gün ortasında 10-30 dakika güneş ışığına maruz kalınmasıdır. Bu 10-30 dakikadan sonra dışarıda kalmayı planlıyorsanız güneş koruyucu uygulamak önemlidir. Ancak, güneşlenirken kullanılan 20 faktör ve üzeri güneş kremleri de ciltte D vitamini yapımına engel olmaktadır.
Kapalı ortamlar D vitamini eksikliğine sebep olduğundan daha çok açık havaya çıkmak önem kazanmaktadır. Hemen hemen her yaşta D vitamini eksikliğinin görülmesinin sebebi de yeterli şekilde güneşten faydalanamamaktır. Özellikle sıcak yaz günlerinde öğlen güneşine uzun süre maruz kalmanın negatif etkileri olabileceği için sabah ve öğleden sonraki saatlerde gün ışığına çıkmak iyi olacaktır. Güneş ışığı gereksinimi, kişilerin ten rengine, yaşına ve güneşlenme şekline göre değişiklik gösterebilir. Deri rengi koyu olan kişilerin yeterli D vitaminin deride oluşabilmesi için özellikle kış aylarında daha uzun süre güneş ışığına ihtiyacı vardır.
D vitamini hangi besinlerde bulunur?
Güneşin az bulunduğu aylarda ya da bölgelerde D vitamini eksikliği yaşamamak için beslenme ve diyet düzenine D vitamini içeren gıdaları eklemek gerekmektedir. D vitaminince zengin gıdalarımız, yağ bakımından zengin olan balık çeşitleri (somon, uskumru, ton balığı, sardalye), süt ve süt ürünleri, yumurta, portakal suyu gibi meyve suları, balık yağı, tahıllar ve maydanozdur.