Haberler
Çok Yorgunum
Milli Prodüktivite Merkezi’nin (MPM) yaptığı bir araştırma stresin iş verimini büyük oranda düşürdüğünü ortaya çıkardı. İşe gitmede isteksizlikle başlayan stresin etkileri, ilerleyen safhalarda iş hastalıklarının artması, işle ilgili yetersizlik duygusu, kararlarda isabetsizlik ve sinirliliğe yol açtığı belirlendi. Ayrıca, kontrol altına alınmayan stres ise kişinin işten ayrılmasına neden oluyor.
02 Aralık 2015, Çarşamba
Stres sinsi ve tehlikeli Araştırmada, insanın aile hayatını ve kişisel sağlığını olumsuz etkileyen stresin oldukça sinsi ve tehlikeli olduğuna vurgulanarak, bu rahatsızlığın her geçen gün daha büyük sorunlara neden olduğuna dikkat çekti. Stresin hayatın her alanında büyük sorunlara yol açtığı kaydedilen araştırmada, kurum büyüdükçe ve karmaşıklaştıkça, stres kaynaklarının da arttığına, bunun sonucunda da stresli kişilerin, diğer çalışanları ve kurumu da olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekildi.
Stres sınırlanmalı Kişinin kendisini ve çevresini olumsuz etkilememesi için stresini sınırlaması gerektiği ifade edilen araştırmada, kontrol edilebilen bir stresin kişinin başarısını kamçılayabileceği belirtildi. Araştırmada, “Stres, normal düzeyde görünmesi halinde, bireyi uyaran, motive eden bir unsur olabilir. Herhangi bir işte iyi bir sonuç elde etmek için, belli bir heyecan düzeyine gereksinim bulunmaktadır. Bu düzey aşıldığında işte başarı azalmakta, endişeli, yorgun ve yanılmaya daha yatkın olunmaktadır” denildi.
Yorgunluğun şiddeti önemli Peki yorgunluk ölçülebilir mi, şiddeti nedir, hangi durumda müdahale etmemiz gerekir? Tüm bu soruların cevabı uzun yıllar önce de sorulmuş ve ölçümlenebilir olduğu ispatlanmıştır. Dünyada en sık uygulanan değerlendirme ölçekleri 3 tiptir. Bunlardan ilki günlük yaşam kalitesi ve aktivitelerde yorgunluğun etkisini ölçmek amacıyla kullanılan Fisk ve arkadaşları tarafından ( 1994) klinik ve deneysel çalışmalarda kullanılarak geliştirilmiş Yorgunluk Etki Ölçeği’dir. Ölçeğin Türkçe versiyonu Armutlu ve arkadaşları tarafından (2007) multiple skleroz hastalarında uygulanmıştır. İkinci Tip Ölçek ise Yorgunluk Değerlendirme Ölçeğidir. Bu ölçümlemede fiziksel, afektif ve kongnitif kısımlar ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Üçüncü ve en eskilerden olan ölçek ise Yorgunluk Şiddet Ölçeğidir. Krupp ve arkadaşları tarafından 1988’de multiple skleroz hastalarındaki yorgunluk şiddetini ölçmek amacıyla geliştirilmiş, ölçeğin Türkçe versiyonu Armutlu ve arkadaşları tarafından (2007) multiple skleroz hastalarında uygulanmıştır. Genellikle kliniklerde muayene öncesi uygulanan Yorgunluk Şiddet Ölçeği 9 sorudan oluşmakta her bir soru 1 ( hiç katılmıyorum) -7 (kesinlikle katılıyorum) arasında puanlandırılmaktadır. Her bir soruya eşdeğer görülen rakamlar verildikten sonra, bu rakamlar toplanır. Total puanınız 36’dan küçükse yorgunluk şikayetiniz ciddi boyutta değil demektir. Ancak total sonuç 36 ve üstünde ise ciddi bir yorgunluk şikayetiniz olduğu sonucuna varılır.
Yorgun musunuz test edin?
Gazetemizin PDF linkine tıklayarak orda bulunan yorgunluk testini çözebilirsiniz.