Yük. Kim. Hasan ÖZ
Zayıflama Ürünlerinde Yeni Trendler
Yeşil Kahvenizin Yanında Alkali Su Alır mısınız?
Tüm dünyada obezite; yaşam kalitesini ve sağlığı olumsuz etkileyen en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Şişmanlık bir sağlık sorunu olmasının yanında, psikolojik etkileriyle insanlığı önemli ölçüde etkilemektedir. Özellikle yaz aylarında fazla kilolar başa bela olup; bir an önce kurtulmak istenmektedir. Bu yüzden de zayıflamaya yönelik ürünler yüksek talep görmektedir. Girişimler yaz aylarının başında yeni zayıflama ürünüyle karşımıza çıkmaktadır: Biber hapları, altın çilek, yeşil kahve, alkali su…
Yeni Trend Yeşil Kahve
Bu yıl zayıflama için piyasaya sürülen ürünlerin başında yeşil kahve geliyor. Dünyaca ünlü kalp cerrahı Dr. Mehmet ÖZ’ün; Dr ÖZ Show’da yeşil kahve içeriğinde bulunan klorojenik asitin zayıflatıcı etkisinden bahsetmesi üzerine yeşil kahve satışları patladı.
Dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri olan kahvenin diyabet ve karaciğer hastalıkları gibi çeşitli kronik hastalıkların gelişimi riskini azaltabileceğini gösteren epidemiyolojik çalışmalar mevcutur ve bu etkinin kafeine bağlı olduğunu bildirmektedir. Yaklaşık son 10 yıldır yapılan çalışmalar kahvenin polifenolik içeriği üzerine yoğunlaşmaktadır. Kahve içerisindeki temel polifenolik bileşen klorojenik asitler; kafeoil kinik asit (yaklaşık %86’sı), feruloil kinik asit ve dikafeoil kinik asittir. Kahve tohumlarının kavrulması ile klorojenik asitlerin miktarı ve bileşimi değişmektedir. Kavurma sırasında kompleks klorojenik asitler daha küçük bileşiklere parçalanmaktadır. Dolayısıyla normal kavrulmuş kahvede klorojenik asitlerin miktarı yeşil kahveye göre daha azdır.
Klorojenik asitler, sinamik asit olarak bilinen fenolik bileşikler ve quinic asit arasında oluşan esterler sınıfına girmektedir.
Bir fincan (200 ml) kahvede, klorojenik asit miktarının 70-350 mg arasında değiştiği rapor edilmiştir. Laboratuvarda yapılan çalışmalarda klorojenik asitin antioksidant etkiye sahip olduğu bildirilmesine rağmen gerçek canlı sistemlerde ne kadar antioksidant etkiye sahip olduğu belli değildir. Son dönemde klorojenik asidin normal dokularda yağ birikimini azaltabileceği yönünde bazı deneysel bulgular dikkati çekmektedir. Fakat bu çalışmalarda az sayıda denek üzerinde yapılmış olması nedeniyle üzerinde tartışmalar mevcuttur. Başka bir çalışma fareler üzerinde yapılmış, yeşil kahve özü verilen obez farelerde obezite üzerinde bir etkisinin olmadığı gözlemlenmiştir. Kısacası kafeini alınarak elde edilen ve klorojenik asit içeren ürünlerin zayıflama üzerine etkili olup olmadığı ispat edilmemesine rağmen mevcut kısıtlı çalışmalara dayanarak kavrulmamış yeşil kahve çekirdekleri satışı patlamıştır.
Günlük 600 mg klorojenik asitin zayıflatıcı etkisi olduğu bildirilmektedir. Klorojenik asit bağırsakta şekerin emilini sağlayan sodyum ve potasyum minerali ile etkileşime geçerek; fazla şekerin emilimi azalmaktadır. Böylelikle kana karışan şeker oranında %29-40 oranında azalma olmaktadır. Yeterli seviyede klorojenik asit alabilmek için günde en az 6-7 adet büyük fincanda yeşil kahve içmek gerekmektedir. Bu kadar yeşil kahve içildiğinde aşırı miktarda kafein de alınacaktır. Bu durumda yeşil kahvenin içerisindeki kafein miktarı; yüksek tansiyon, yorgunluk, asabiyet, titreme, ishal, kusma, bulantı, kalp çarpıntısı, su kaybı, böbrek yetmezliği, kramp, kemik erimesi, kansızlık (anemi) ve kalp yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Daha az içilen yeşil kahvenin ise zayıflama üzerine hiçbir etkisi bulunmamaktadır. Bu yüzden kafeini alınmış yeşil kahveden elde edilen klorojenik asit gıda takviye ürünleri geliştirilmiştir. Fakat bu ürünleri kullanmadan önce mutlak doktorunuza danışmanız gerekmektedir. Zayıflamak uğruna bu tür yollara başvurmaktansa; dengeli beslenme ve egzersizle uzman eşliğinde fazla kilolardan kurtulma denenmelidir.
Alkali Su Trendi
Bazı ünlülerin alkali diyet yaparak zayıfladıkları haberleriyle birlikte suyun alkalitesini arttırarak; zayıflatan ürünlerde de piyasasına girdi. Alkali diyet olarak tanıtılan diyetin temel prensibi; sebze, meyve ve yağlı tohumlar ile alkali su tüketmektir.
Alkali ne demektir?
Basit olarak pH 7,0 nötür olarak kabul edilir. pH 7,0’ın altı asidik, üstü ise alkalidir. Son yıllarda beslenme alışkanlıklarımızda meydana gelen değişiklikler vücut pH’mızı daha asite doğru kaydırmaktadır. Genellikle asidik besinlerle beslenme sonucu vücut pH’mız aside doğru kaymakla birlikte; düşük pH ile birlikte uyuşukluk ve yorgunluk başlar, durum ilerlerse baş ağrıları, mide bulantıları, sinirlilik, depresyona eğilim, vücut ağrılarında artış, mide de yanma ve asit artışı, kronik yorgunluk hatta pek çok ciddi hastalığın da başlangıcına yol açabilir ve daha kolay hastalanmanın önü açılabilir. Bazı görüşlere göre aşrı kilolu olmanın da nedeni düşük pH’dır.
Asiditeyi Arttıran Ürünler
Kümes hayvanları, tüm süt ürünleri, yumurta, beyaz un, beyaz şeker, sentetik tatlandırıcılar, kimyasal katkı maddeleri, ketçap, mayonez, gazlı içecekler (maden suyu hariç), fazla miktarda kahve ve siyah çay, alkol, kızartmalar, cips, rafine tuz, mısır şurubu, margarin, ağır yağlı şarküteriler asiditeyi arttırmaktadır.
Alkaliteyi Arttıran Ürünler
Salatalık, zencefil, zerdeçal, ıspanak, brokoli, ısırganotu, kuşkonmaz, karpuz, çörekotu, kavun, zeytinyağı, hurma, nane, kekik, karbonat, soya lesitin ve işlenmemiş doğal tuz alkali gıdaların başlarında gelmektedir.
Alkali Su
Alkali diyet sistemlerinde asitli gıdalar geri plana atılıp, tüketimleri sınırlandırılırken; alkali besinlerin tüketimine önem verilmektedir. İşte bu noktadan hareketle girişimciler alkali su tüketiminin zayıflama etkisinin olduğunu ileri sürüp piyasaya girmişlerdir. Vaatleri öyle cezp edici ki insan gözü kapalı almak istiyor. Alkali su denilen ürünler basitçe sodyum bikarbonatlı sudur. Alkali su ürünleri diye satılan ürünler konsantrasyon ayarı yapıldığından 3-4 damla damlatıldığında suyun pH’sını 9,0-9,5 civarına çıkartmaktadır.
Alkali su ürünleri satan bazı sitelerde suyun pH’sını 10 ve üzerine çıkarttığı gibi bilgiler de yer almaktadır. Fakat 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 'İnsani Tüketim amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik' içme-kullanma sularının pH’sının 6,5-9,5 arasında olmasını gerektirmektedir. Yani pH’sı 9,5’ten yüksek bir suyu içimek çok sağlıklı olmayabilir. Uzmanlar da bu noktada özellikle ülser problemi olan kişilerin aşırı karbonat tüketmelerinin mide yaralarını tekrar açabileceğini bildirmektedir. Ayrıca sodyum miktarı ve sıvı yükselmesini bağlı olarak potansiyel kişilerde kalp yetmezliği ortaya çıkabileceği uzmanlar tarafından ortaya konmaktadır. Dahası modern beslenme biliminde hiçbir bilgi ve çalışma karbonatlı su iç, zayıfla mantığı ile uyuşmamakla birlikte; bu konu hakkında tatmin edici bilimsel bir çalışma da mevcut değildir. İlla alkali su içmek isteniyorsa; yapay ürünler yerine doğal olarak pH’sı yüksek kaynak ve doğal mineralli sular bulunmaktadır. Bu ürünlerin etiketlerinde pH değerleri yazmaktadır. pH’ı yüksek ambalajlı suları içerek de alkali su tüketmeniz mümkündür.
Sonuç
Kısa sürede zayıflatma vaatleriyle piyasaya pek çok ürün sürülmektedir. Bu ürünlerin hepsi de bilimsel temellere dayandığını iddia etmektedir. Fakat gözden kaçırılmaması gereken konu siz bu kiloları 15-20 günde almadınız ki 15-20 günde verebilesiniz. Önemli olan dengeli beslenmek ve hareketli bir yaşam tarzı benimsemektir.
Referanslar
Olthof MR, Hollman PC, Buijsman MN, van Amelsvoort JM, Katan MB. Chlorogenic acid, quercetin-3-rutinoside and black tea phenols are extensively metabolized in humans. J Nutr. 2003;133(6):1806-1814.
Vinson JA, Burnham BR, Nagendran MV, Randomized double-blind placebo-controlled linear dose crossover study to evaluate the efficacy and safety of gren coffee bean extract in over weight subject, Diabetes Metab Syndr Obes., 2012:5, 21-27.
http://www.inchem.org/documents/iarc/vol56/03-caff.html
http://www.coffeeresearch.org/science/sourmain.htm
www.endersaraÁ.com.tr
www.sagligimiza.com