Sağlık
Stres ve Alkol Tüketimi Alzheimer Hastalığı Riskini Artırıyor
Alzheimer hastalığı, öncelikle yaşlı bireyleri etkileyen, hafıza kaybına, bilişsel gerilemeye ve kişilik değişikliklerine yol açan ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Bu hastalık beyin hücrelerinin içinde ve çevresinde beyin fonksiyonlarını bozan anormal proteinlerin birikmesinden kaynaklanmakta ve ileri yaşlarında olan yetişkinler arasında demansın en yaygın nedenidir. Ancak Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin bilişsel gerilemeye yol açan ilerleyici dejenerasyonunu içeren tek tıbbi durum değildir. Bu değişiklikleri içeren durumlar arasında vasküler demans, Lewy cisimcikli demans ve frontotemporal demans yer almaktadır. Tüm bu demans türleri, bilişsel gerileme ve hafıza kaybı gibi Alzheimer hastalığında yaygın olan semptomları paylaşıyor ancak beyindeki farklı değişikliklerden kaynaklanmaktadır.
Vasküler demans, tipik olarak felç veya kan damarlarını etkileyen diğer durumlar nedeniyle beyne giden kan akışının azalmasından kaynaklanır ve bilişsel bozukluklara yol açmaktadır. Lewy cisimcikli demans, beyinde alfa-sinüklein adı verilen bir proteinin anormal birikmesiyle karakterize edilir ve halüsinasyonlar ile hareket bozuklukları gibi semptomlara neden olmaktadır. Frontotemporal demans, beynin frontal ve temporal loblarını etkileyerek davranış, kişilik ve dil becerilerinde değişikliklere yol açmaktadır.
Bilim adamları, bu rahatsızlıkların gözlemlenebilir psikolojik semptomlarına yol açan anormal protein birikmesi gibi beyin değişikliklerini anlasa da, bu değişikliklere neden olan koşullar yeterince anlaşılmamıştır. Çalışma yazarı Laurel R. Seemiller ve meslektaşları, strese maruz kalma ile tüm bu demans türleri arasındaki bağlantıları incelemeye odaklanan çalışmaların bir derlemesini hazırlamışlardır. Yazarlar, hem strese maruz kalmanın hem de alkolün bireysel ve toplumsal düzeyde çok büyük sonuçlara yol açabileceğini belirtmektedir. Yalnızca ABD'de her 8 ölümden 1'i alkolden kaynaklanmaktadır. Çalışmalar, stres ve alkolün sinerjistik bir etkiye sahip olduğunu, alkol tüketiminin stres yaratan durumlara yol açtığını ve strese maruz kalan bireylerin alkol tüketme olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Ergenlik döneminde alkole ve strese maruz kalmak hem beyin yapısını hem de fonksiyonunu olumsuz etkilemektedir. Bununla beraber, çeşitli psikiyatrik ve nörodejeneratif hastalıkların gelişimini kolaylaştırabilmektedir. Kronik alkol tüketimi aynı zamanda uygun olmayan düzeylerde disinhibisyona yol açabilir ve sosyal kaygıyı kötüleştirebilmektedir.
Yetişkinlikte alkol kullanan bireylerin işsiz kalma olasılığı daha yüksektir. Öte yandan, işyerinde taciz gibi strese daha fazla maruz kalmak, kişinin alkol alma olasılığını artırmaktadır. Bunun aksine, Hollanda'da yapılan bir araştırma, tüm stres faktörlerinin daha fazla alkol kullanımıyla ilişkili olmadığını ortaya çıkarmıştır. Çalışma durumu kötü olan ve maddi sıkıntı yaşayan bireylerin içkiden uzak durma olasılıklarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Boşanmış kadınların ağır içici olma olasılıkları daha yüksekti. Boşanmış erkeklerin ise hem ağır içici olma hem de alkolden tamamen uzak durma olasılıklarının daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Biyokimyasal olarak alkol tüketimi, nöroinflamasyon yoluyla yetişkinlerin bilişini etkileyebilmektedir. Bu, karmaşık bir dizi reaksiyon yoluyla nöronların ölümünü ve nörodejenerasyonu teşvik edebilmektedir. Diğer çalışmalar, alkolün beyindeki proinflamatuar etkileri doğrudan tetikleyebileceğini, bunun da nöronların dejenerasyonuna ve yenilerinin oluşumunun azalmasına yol açabileceğini bildirmiştir.
Sonuç olarak, hem stres hem de alkol, bilişsel gerilemede ve ardından Alzheimer hastalığı ve buna bağlı demansların gelişiminde olası itici güçler olarak suçlanmaktadır. Prefrontal korteks, nukleus accumbens ve hipokampus dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere beyin bölgelerinin tümü, kişinin yaşamı boyunca stres ve alkolden etkilenmektedir. Stres ve alkol bir araya geldiğinde nöroinflamatuar fonksiyon bozukluğuna yol açar ve potansiyel olarak Alzheimer hastalıklarının etiyolojisine katkıda bulunmaktadır. Bu makale stres, alkol kullanımı ve bilişsel gerileme arasındaki ilişkilere ilişkin bulguların bütünleştirilmesine değerli bir katkı sağlamaktadır.
Kaynakça:
Bassma BOUANANI