Sizden Gelenler
Probiyotikler ve Prebiyotiklerin Beslenmedeki Onemi
GIDALAR JUN 25 Probiyotikler ve Prebiyotiklerin Beslenmedeki Onemi Probiyotikler, canlı bakterileri ve mayaları içerir. Bunlar arasında en önemlileri laktik asit bakterileridir. Prebiyotikler ise bağırsaklarda yaşayan yararlı bakterilerin (probiyotiklerin) sayısını ve aktivitesini arttırmada kullanilan ve bunlarin gelişmesi için gerekli olan sindirilmeyen gıda bileşenleridir.
Prebiyotik gıda, içerisinde prebiyotik bileşen içeren gıda ürünüdür. Prebiyotik bileşenler, daha çok karbonhidrat grubunda yer alan ve genellikle çözünür lif işlevi gören oligosakkarit veya polisakkaritlerdir. Gıdalara eklenen en yaygın oligosakkaritler; fruktooligosakkaritler, galaktooligosakkaritler ve polidekstrozdur. Probiyotik gıda içerisinde yeterli miktarda canlı probiyotik mikroorganizma bulunduran ve raf ömrü sonuna kadar bu canlılığı muhafaza eden üründür. En önemli probiyotikler, Lactobacillus ve Bifidobacterium türleridir. Bağırsakta bakteri dengesinin korunmasına yardımcı olan bu mikroorganizmalar, özellikle stres veya hastalık nedeniyle denge bozulduğunda ve antibiyotik kullanımından sonra bağırsaktaki bakteri yoğunluğu azaldığında önem taşımaktadır.
Prebiyotik Lifler Hangi Besinlerde Bulunur?
Prebiyotikler sebze, meyve ve tahılların yapısında bulunur. Fonksiyonel gıdalarda yaygın bir şekilde kullanılan ve ençok bilinen prebiyotiklerden olan inülin ve hindibaa, yer elması, soğan, sarımsak, muz, pırasa, kuşkonmaz ve bezelyede bulunduğu bilinmektedir. Ayrıca buğday arpa ve çavdar gibi bazı tahıllar da FOS (frukto-oligosakkaritler) içermektedir. Bu kaynaklarda inülinin eldesi ekstraksiyon yoluyla sağlanmaktadır. FOSlar ise sukroz’ dan ya da inülinden enzimatik hidroliz yoluyla elde edilmektedir. Probiyotik gidalarin herhangi bir koruyucu madde ilavesi olmaksızın uzun raf ömürlü olmaları sağlık açısından çok önemlidir.
Ülkemizde tüketimi yaygın olan geleneksel fermente gıdalara; tahıl ürünlerinden tarhana, süt ürünlerinden yoğurt, sebze ürünlerinden ise turşu örnek verilebilir. Türk mutfağında rastladığımız, beslenme ve sağlık açısından çok değerli bir geleneksel ürünümüz olan tarhana bir laktik asit fermentasyonu olup, iyi bir kalsiyum, demir ve çinko kaynağı olarak bilinmektedir. Fermentasyonun,tarhananın riboflavin, niasin, pantotenik asit, askorbik asit ve folik asit içeriğini belirgin şekilde arttırdığı bilinir. Bu da fermente ürünlerin besin degeri acisindan zenginligini bize gosterir. Yukaridaki açıklamalar ışığında vücudumuzdaki probiyotik denge için saglikli beslenmede fermente ürünlerin yerini görmekteyiz. Geleneksel urunlerimizin de katki maddesine ihtiyaci olmadigini gormekteyiz. Kendi vücut dengemizi korumak bizim elimizde. Katkisiz olan bu urunlerimizden uretmeye ve tüketmeye devam etmek yapabilecegimiz en kolay şey, böylece kendi probiyotik gidalarimizi da uretmis olacagiz. Probiyatikli gidalarla saglikla kalin.. 6 days ago, meltem günay tarafından yayınlandı Yükleniyor