Sağlık
Kan Testleriyle Meme Kanserinin Teşhisinde Yeni Dönem
Meme kanseri dünyada en sık görülen kanserdir. Hastalığın yıkıcı etkilerini en aza indirmeyi amaçlayan çabalar için yeni tanı tekniklerinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Kandaki antioksidanların ve stres belirteçlerinin seviyelerini analiz eden yeni bir çalışma, meme kanseri için yeni bir teşhis aracına yol açabilir.
Lahore Üniversitesi'nden (Lahore, Pakistan) araştırmacılar, meme kanserinin gelişiminde ve ilerlemesinde inflamatuar ve stres belirteçlerinin oynayabileceği rolü araştırdı. Araştırma ekibi, meme kanseri teşhisi konan menopoz öncesi kadınlardan alınan kan örneklerini inceledi. Yaşı eşleştirilmiş kanser olmayan kontrollerle karşılaştırıldığında, meme kanseri olan hastalarda inflamatuar belirteç seviyeleri önemli ölçüde arttı.
Aşırı eksprese edilen belirteçler arasında “pro-inflamatuar protein interlökin-1”, “matris metalloproteinaz-9” çeşitli hastalıklarda aşırı eksprese edilen bir enzim ve “ısı şoku proteini 27” olduğu tespit edildi. Bu protein tipik olarak hücre ölümünü önleyen veya azaltan bir antioksidan görevi görmekle birlikte, kanser gibi bazı hastalık durumlarında, ısı şoku proteini 27'nin hem koruyucu hem de yıkıcı olduğu bulgularına ulaşıldı. Ek olarak, meme kanseri grubunda A, C ve D vitaminleri, katalaz (hücreleri oksidatif stresten koruyan bir enzim) ve antioksidanlar süperoksit dismutaz ve glutatyon gibi koruyucu bileşikler düşük seviyelerde izlendi.
Çalışmanın ilk yazarı Samina Malik, “Meme kanseri patofizyolojisi, oksidanların veya stres belirteçlerinin aşırı dengesini ve antioksidanların dengesizliğini içeriyor” dedi. Araştırmacılara göre, pro- ve anti-inflamatuar bileşenlerin bu oranı “meme kanserinin metastazında çok önemli bir rol” oynayabilir ve hastalık için bir teşhis belirteci olarak faydalı olabilir.
Makale: labmedica.com