Teknoloji
Kalıtsal Alzheimer Hastalığı Farelere Kemik İliği Nakli Yoluyla Aktarıldı
Çalışma, kalıtsal Alzheimer hastalığının gelişiminde beynin dışından kaynaklanan ve onu yalnızca beyinde üretilen bir hastalıktan daha sistemik bir hastalığa dönüştüren amiloidin rolünü vurgulamaktadır. Bulgulara dayanarak araştırmacılar, nakiller ve hücresel tedaviler sırasında yanlışlıkla hastalığın transferini önlemek için kan, doku, organ ve kök hücre bağışçılarının Alzheimer hastalığı açısından taranması gerektiğini belirtmektedir.
Periferik bir amiloid kaynağının beyinde kalıtsal Alzheimer gelişimine katkıda bulunup bulunmadığını test etmek için araştırmacılar, hastalığın bir versiyonunu (insan amiloid öncü proteini (APP) geninin bir varyantı) taşıyan farelerden kök hücreler içeren kemik iliği nakletmişlerdir. Bunlar bölündüğünde, yanlış katlandığında ve bir araya geldiğinde Alzheimer hastalığının ayırt edici özelliği olan amiloid plaklarını oluşturmaktadır. İki farklı alıcı fare türüne nakil gerçekleştirdiler: APP geni taşımayan fareler ve normal APP geni olan fareler. Farelerde bilişsel gerileme belirtileri, normal korkunun yokluğu ve kısa ile uzun süreli hafıza kaybı olarak ortaya çıkmaktadır. Her iki alıcı fare grubu da kalıtsal Alzheimer hastalığının belirgin moleküler ve hücresel işaretlerini göstermiştir. Bu belirtilerin arasında sızıntılı kan-beyin bariyerleri ve beyinde amiloid birikmesi yer almaktadır.
Gelecekteki çalışmalarda araştırmacılar, normal farelerden Alzheimer hastası farelere doku nakletmenin hastalığı hafifletip hafifletemeyeceğini ve hastalığın diğer nakil veya transfüzyon türleri yoluyla da aktarılıp aktarılamayacağını test etmeyi planlamaktadır. British Columbia Üniversitesi'nden kıdemli yazar ve immünolog Wilfred Jefferies, ‘Bu çalışmada kemik iliği ve kök hücre naklini inceledik. Ancak bundan sonra, hücresel mekanizmalardan bağımsız olarak, hastalığın kontamine kaynaklardan aktarımının doğrudan incelenmesinin yanı sıra, diğer hücresel tedavi biçimlerinin uygulanması sırasında hastalığın yanlışlıkla bulaşmasının meydana gelip gelmediğini incelemek önemli olacaktır.’ diyerek açıklamıştır.
Kaynak:
Bassma BOUANANI