Psikoloji
Çocukların yanında “ötekileştirici” dil kullanmayın
Irkçılığın birçok nedeninin olabilirken psikolojik bir hastalık değil; inançların, öğrenilmişliklerin ve önyargıların bütünüdür. Kişinin tercihi ve bakış açısıyla öğrendiği, büyüdüğü çevredeki değerleri harmanlamasıyla ortaya birtakım önyargılar çıkabilir. Çocukluk çağında çocuğa öğretilenler veya çocuğun kendinden farklı çocuklarla kendini kıyaslaması durumunda ebeveynlerin tepkisi çok önemli.
Toplumlarda ırkçılığa maruz kalan kişiler kendini yalnız, dışlanmış ve değersiz hissedebiliyor. Bu kişilerde içe kapanma ve sosyal problemler görülebilir. En az bir kez bu tarz aşağılayıcı sözlere veya davranışlara maruz kalan kişi hayatının devamında birtakım psikolojik sorunlarla karşılaşabilir. Son yıllarda bir toplumsal ayrımcılığa dönüşen ırkçılık, reklamlarda, mağazalarda veya farklı noktalarda da kullanılarak ayrımcılığı destekleyebilir.
Önyargılar doğuştan gelmiyor
Çocuklar doğduklarında önyargılar ile doğmuyor. Küçük yaşlardaki çocuklar birbirleriyle oynarken ten renklerine, konuştukları dile veya göz şekline göre birbirlerini dışlamazlar. Çocukluk çağında çocuğa öğretilenler veya çocuğun kendinden farklı çocuklarla kendini kıyaslaması durumunda ebeveynlerin tepkisi çok önemli. Ailelere bu konuda büyük görevler düşüyor. Çocuklarına küçük yaşlarda rol model olmalılar. Herkesin hayatına saygılı olmaları konusunda konuşmaları ve ona göre davranmaları son derece önemli. Ne yazık ki ırkçılığın etkilerini çok küçük yaşlardaki çocuklarda bile gözlemlemekteyiz.
Neler yapmalı?
· Ebeveynler küçük yaşlardan itibaren çocuklara her bir bireyin farklı olabileceğini anlatmalı.
· Kişisel özellikleri farklılıkları çocuklara anlatırken herkesin eşit ve herkesin çok değerli olduğu vurgulanmalı.
· Çocuk oyuncak seçerken özgür bırakılmalı müdahale edilmemeli. (Seçtiği oyuncak bebeğin cinsiyetine, ten rengine, saç rengine karışılmamalı)
· Çocukların yanında ırkçı ve ötekileştirici dil kullanılmamalı.
· Çocuklarla kendinden başka bireylere saygı duyması konusunda küçük yaşlardan itibaren konuşmalar yapılmalı, en önemlisi onlara örnek olmalı.
Uzman Psikolog Ezgi DOKUZLU