Prof. Dr. Nazan Apaydin DEMIR
Besinlerimizi ve hayatımızı karıştırmamak üstüne
Konuyla ilgili bilgim artıkça beslenmenin ne kadar önemli olduğunu fark ettim o ayrı ama başka bir şey daha fark ettim ki bugün biraz bundan bahsetmek istiyorum.
Beslenme olayında model olarak incelediğimiz iki kişi düşünün, gün içinde toplamda aynı şeyleri yemiş olsunlar. Bu kişiler; cinsiyet, yaş, kilo, sağlık ve metabolik hız anlamında da benzer özelliklere sahip olsunlar.
Toplamda her açıdan eşit olan bu iki bireyin biri gayet sağlıklı, fit ve enerjik görünürken, diğeri kilo sorunu olan ve bir takım sindirim sorunları yaşayan biri olması mümkün müdür sizce?
Pek çok kişi “hayır” diye düşünse de bu sorunun cevabı evettir maalesef.
PEKİ, ARADAKİ FARKI NE BELİRLER?
Bu yenilenler toplamda eşitse ve diğer fizyolojik özellikler benzerse farkı yaratan, birini enerjik diğerini hasta ve bezgin yapan fark nedir? Bu sorunun cevabı beslenme esnasında yedikleri besinlerin sırası ve zamana dağılım da gizlidir.
Şöyle ki bu besinler sabahtan başlayarak gün içinde karıştırılmadan, belli bir düzenle ve aralarında belli bir biyo- uyum gözetilerek tüketilirse sizi sağlıklı kılar. Tersine durumda ise, aynı besinler bir karmaşa içinde, zaman, uyum ve denge gözetilmeden tüketilirse bizi hasta eder.
Hayat da böyledir. Hayatında kendi içinde buna benzer bir mantık gizlidir. Genel olarak bakıldığında; toplamda herkesin yaşadıkları aşağı yukarı benzerdir. Doğumla ölüm arası gerçekleşen bu süreçte, az ya da çok bir eğitim görülür, bir iş ve bir eş edinilir, çocuklar ve bazı maddi kazanımlar, sağlıkla ilgili artılar eksilerle yaşlılığa erişilir. İşte orası yaşamla ölüm arası bir çeşit mola ve bir çeşit dönüşüm öncesi otokritik noktasıdır.
Nedir bizi tam o noktada, benzer şeyler yapılarak büyük farklara sürükleyen nedenler? Çünkü tam bu noktada elimizde ki yaşam karnesi keskin farklılıklar gösterir ve o eşik noktası zaman açısından geriye dönüşün mümkün olmadığı yerdir. Nedir bizi; statü, ekonomik kazanımlar, kültürel alt yapı, ruhsal tatmin ve toplamda yaşam kalitesi ve standardı noktasında farklı kılan temel gerçekler?
Burada çok şey sayılabilir gibi görünse de, bana göre en önemli faktör MOTİVASYONDUR. Yani kişinin henüz düşünmeye başladığı ilk zamanlardan başlayarak hayal kurması ve bu hayalleri gerçekleştirmek doğrultusunda gösterdiği çabadır. Öte yandan bu faktör dışında başka bir şey daha vardır ki, bu gözden kaçan çok önemli bir detaydır.
Düşünüldüğün de, ilk örnekte de olduğu gibi; farkı asıl belirleyen faktör; sıra, zaman dağılım ve bunları yaşarken yaptığımız öncelik seçimleridir.
Siz;
Eğitim, iş, evlilik, çocuk, hobiler, yatırım, sıralamasını;
Evlilik, çocuk, noktasından başlatırsanız muhtemelen gerisini çok da toplayamayacak ve mutsuz bir yaşlılık dönemi yaşayacaksınız.
Ya da; eğitim, iş, yatırım, hobiler kısmında çok oyalanırsanız evliliğe değilse bile çocuğa geç kalacaksınız.
Demek ki bir şeyleri doğru bir sıra ve zamana yayarak, ne yaşadığımızın farkında olarak doğru bir ruh hali ile yaşayabilsek mutlu olma ihtimalimiz artacak. Üst üste karma karışık ve acele ile yenen bir yemek gibi hayatı yaşamasak her şeyin tadını bir gurme gibi dilimizde hissetmek ve bununla mutlu olmak mümkün olacak.
Mevsiminde sebze-meyve yemeye gösterdiğimiz özeni hayatımızdaki yaşanmışlıkların sırasında da gözetmek sadece beden sağlığımıza değil, toplamda tüm yaşamımıza ve hayat öykümüze bir gökkuşağı etkisi yaratacak.
Farkı yaratan toplam yaşanmışlıklar değildir; bunları yaşarken yaptığımız sıralama ve zaman aralıklarına dikkat etmektir. Hayat ayakta hızla yenen fast-food değil, aslında aceleye getirilmeden doğru sıra ile yenmesi gereken bir yemek gibidir. Doğru bir sıralama hem keyif, hem de doygunluk hissinin yarattığı hazzı birlikte getirir.
Saygılarımla.