Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Daha önce 30 yaş üstü insanlarda daha sık görülen panik atak artık 20 yaş altı insanlarda da mı sık görülmeye başlandı. Çağımızın hastalığı mı yoksa  çağımızın getirdiği doğal bir sonuç mu? Ya da gelecekte, belli yaşlardan sonra ortaya çıkan unutkanlıklar, el titremeleri gibi normal mi kabul edilecek?

Panik atağın birçok belirtisini öğrenebilirsiniz. Hangi belirtiyi yaşıyor olursanız olun yaşadığınız belirtilerin kontörlü sizin elinizde değildir. Belirtilerin açıklanabilir fiziksel bir nedeni yoktur. Yapılan tüm tahlillerinizde doktorlar kalbinizde, akciğerinizde, beyninizde bir sorun yok derler ama siz bu belirtileri gerçekten yaşıyorsunuzdur. Nedeni yok ne zaman geleceği belli değil, geldiğinde birçok olumsuz duyum yaşamanıza sebep olan bir durum. İnsanların genel olarak hissettiği kendi bedenini kendisinin kontrol edemediği bir çaresizliktir.

Panik atak acaba gerçeklikten uzak, tamamen düşünce bazlı büyütüldüğünüz bir dünyanın, gerçekliğini yaşamaya başlayınca size “burada bir uyumsuzluk var!” mesajı mı veriyor. Belki de panik atak bir hastalık değil, size düşüncelerinizle oluşturduğunuz dünyanın gerçeklik kadar önemli olmadığını anlatmaya çalışan bir öğretmen.

Belki de son 30 yıldır; dünyanın çok hızlı değişmesiyle, daha önceden davranışlarımızda etkin rolü olan toplumsal kontrolün, bireysel düşüncelere karşı, etkinliğinin kaybedilmesi ile mi arttı? Örneğin eskiden komşu amca, yaptığımız bir hayatı düzeltebilirken, bu dönemde annelerimiz kendimize güvenimiz yok olmasın diye amcayı engelledikçe, büyümemiz mi engellendi? Yoksa panik atak bize, “Yapabilirsin, istersen olur, yeteri kadar çalışırsan başarırsın” diyen seslerin aksine daha kendi bedeninizi bile kontrol edemezken dış dünya üzerinde bir kontrol kurmaya çalışmanın gerçek dışı olduğunu mu anlatmaya çalışıyor.

Dünya üzerinde bu kadar kontrolümüz olduğunu zannetmek, kanatlarımız olmadığı halde uçabileceğimize inanırken, uçamayacağımız gerçeği ile karşılaşınca yaşadığımız yoğun bir kaygı gibi mi?

Panik atağın kendine güvenmemek, zeki olmamak ya da iradesiz olmak ile bir ilişkisi yoktur. Kanatlarımızın olmaması nasıl doğamızın bir parçası ise dış dünyayı kontrol edememek de bir eksiklik değil, doğamızın getirisidir.

Kaynak: Açıkbeyin