Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Bulgular, NIH tarafından başlatılan ve COVID-19'un uzun vadeli sağlık etkilerini anlamak için Researching COVID to Enhance Recovery (veya RECOVER) adlı ülke çapındaki bir girişimin parçasıdır.

Son çalışma, uzun COVID geliştirme riskini belirlemek için 12.276 katılımcıyı zaman içinde takip etti ve erkeklerle karşılaştırıldığında 1,31'lik bir ‘risk oranına’ sahip olan kadınların, ırk, etnik köken, COVID varyantı, COVID enfeksiyonunun şiddeti ve sağlığı etkileyen diğer tıbbi olmayan sosyal faktörler gibi faktörler dikkate alındığında bile %31 daha yüksek ilişkili riske eşit olduğunu bulmuştur. Kadınlar arasında uzun COVID geliştirme riski yaşa, hamileliğe ve menopoz durumuna bağlı olmuştur.

Dünya çapında, COVID-19'a neden olan bir koronavirüs türü olan SARS-CoV-2, tahmini 7 milyon ölümle 700 milyondan fazla kişiyi enfekte etmiştir. Birçok kişi akut COVID-19'dan kurtulsa da, önemli bir kısmı uzun COVID veya COVID sonrası durum adı verilen uzun vadeli etkiler yaşamaktadır. Diğer post-viral ve otoimmün durumlar kadınlarda baskındır, ancak aynı şeyin uzun COVID için, özellikle farklı alt gruplarda, geçerli olup olmadığı belirsizdir.

Çok sayıda çalışma, erkeklerin kadınlara göre daha şiddetli akut COVID-19 vakalarına ve daha yüksek ölüm oranlarına sahip olduğunu göstermiştir. Ancak, bu yeni araştırma, kadınların ilk enfeksiyondan sonra yeni ve kalıcı semptomlar için daha büyük risk altında olabileceğini öne sürmektedir. Bu çalışmalar henüz yaş, adet durumu, eşlik eden hastalıklar, aşı durumu, endişe verici varyantlar, akut hastalığın şiddeti ve sağlık bakımına farklı katılım gibi biyolojik cinsiyete bağlı riskin gerçek tahminini bozabilecek faktörleri tam olarak hesaba katmamıştır.

RECOVER araştırmacıları, SARS-CoV-2 enfeksiyonları olan yetişkinler arasında uzun COVID geliştirme riskindeki cinsiyet farklılıklarını değerlendirmeye koyuldu, bozan faktörleri hesaba kattı ve uzun COVID'in doğal tarih çalışmasında bugüne kadar takip edilen en büyük kohortu temsil etmiştir. Veriler, 29 Ekim 2021 ile 5 Temmuz 2024 tarihleri ​​arasında kaydolan ve ilk COVID-19 enfeksiyonlarından 6 ay veya daha uzun süre sonra nitelikli bir çalışma ziyareti gerçekleştiren katılımcılardan incelenmiştir. Cinsiyet, doğumda atanan kendi kendine bildirilen cinsiyet olarak tanımlanmıştır.

Bilim insanları, ilk çalışma ziyaretinde kendi kendine bildirilen semptom tabanlı bir anket ve puanlama kılavuzu kullanarak uzun COVID gelişimini ölçmüştür. Risk oranlarını ve risk farklılıklarını tahmin etmek için eğilim puanı eşleştirmesini kullanmışlardır. Tam model, demografik, klinik özellikleri ve sağlığın sosyal belirleyicilerini içeriyordu ve yalnızca yaş, ırk ve etnik kökeni içeren azaltılmış bir model olmuştur.

Tam model, kadınlarda %31 daha yüksek risk buldu ve ortalama enfeksiyon yaşı 46 olmuştur. 40 ila 54 yaş arasındaki katılımcılar arasında risk daha da yüksekti - menopozlu katılımcılarda %42, menopozlu olmayan kadın katılımcılarda ise erkek katılımcılara kıyasla %45 daha yüksek  olmuştur.

Joe R. ve Teresa Lozano Long Tıp Fakültesi, UT Health San Antonio'da nüfus sağlığı bilimleri yardımcı doçenti olan araştımanın baş yazarı Dimpy Shah, ‘Bu çalışma bize yeni bilgiler sağlıyor ve doğumda atanan cinsiyeti ile uzun COVID'i de inceleyen diğer çalışmalara dayanıyor. RECOVER çalışmasının boyutu ve katılımcıların çeşitliliği nedeniyle, doğumda atanan cinsiyete bakarken aşı durumu, otoimmün hastalık, diyabet, BMI ve COVID varyantı gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak için özel bir fırsatımız oldu. Umarız bu, diğer araştırmacıları doğumda atanan cinsiyetinize göre uzun COVID geliştirme riskinde neden farklılıklar olduğunu araştırmaya teşvik eder’ diyerek açıklama yapmıştır. 

Yazar: Bassma BOUANANI

Kaynak: https://www.news-medical.net/news/20250122/Research-reveals-3125-increased-risk-of-long-COVID-in-women.aspx