Bilim
İKİ DİL BİLEN ÇOCUKLAR DAHA ZEKİ
Birkaç araştırmada iki veya daha fazla dil bilen insanlar ile tek dil bilen insanların beyni karşılaştırıldığında, kortikal ve sub-kortikal bölgelerinde gri maddeye ilişkin önemli farklar tespit edildi. Elde edilen bu bulgular yeni bir yetenek kazanıldığında beyin yapısındaki değişimlerle ilişkilendiriliyor.
Örneğin; piyano çalma, yeni alet kullanmayı öğrenmek gibi yetenek gerektiren eylemler. Reading ve Georgetown Üniversiteleri’nden araştırmacılar, çocukluktan yetişkinliğe kadar geçen sürede birden fazla dil bilmenin beyin gelişimine etkilerini inceleyen bir araştırma yaptılar.
PsyArXiv ve Brain Structure & Function dergilerinde yayınlanacak olan makale gerçekten ilginç verilere dayanıyor. Baş araştırmacı Christos Pliatsikas; “İki dillilik (bilingualizm) nedeniyle beyni etkilenen bölgeleri, dilin her kullanımda nasıl kontrol edildiği, kazanıldığı ve işlendiğine bağlı olarak etkileniyor. Bu yapısal değişimler nedeniyle beynin verilen görevleri daha verimli şekilde işlediği düşünülüyor ve iki dilli olduğunuzda gerçekleşen değişimler de yoğunlaşıyor” diyor.
Pliatsikas ve arkadaşlarının daha önce yaptığı araştırmada iki dilli ve çok dilli kişilerin beyinlerindeki yapısal değişimlerin, bu dilleri hangi sıklıkla kullandıklarına bağlı olarak değiştiği bulunmuştu. Yeni araştırmada; bu değişimler daha derinlemesine araştırılarak iki dilli ve tek dilli kişilerin çocukluktan, yetişkinliğin başlangıcına kadar olan dönemdeki beyin gelişimi gözlendi.
Katılımcıların Beyin emarları incelendi ve Pliatsikas; “Yaşları 3 ila 21 arasında değişen ve bir ya da birkaç dil konuşabilen katılımcıların halka açık, manyetik rezonans görüntüsü verilerini kullandık. Bu veriler sayesinde tüm beyin yapısını boyutlarını daha küçük bölümlere ayrılabilecek şekilde elde ettik” diyor. Araştırmacılar emar (MRI) beyin görüntülerine bakarak tek dilli ve iki dilli beyinleri arasındaki gelişimsel farkları analiz etti.
Özellikle 41 kortikal ve subkortikal beyin bölgelerindeki gri madde kalınlık, hacim ve yüzey alanını inceledi. Ayrıca 20 beyin yolundaki beyaz madde karakteristiklerini de inceledi. Araştırmacılar gelişmiş istatistikler kullanarak yaşa bağlı gelişimsel gidişattaki sıçramaları da hesaba kattı. Pliatsikas, Michael Ullman ve meslektaşlarının yaptığı analizler enteresan sonuçlar doğurdu. İlk olarak iki dillilik nedeniyle beyindeki birkaç bölgenin gelişimi etkileniyor. Örneğin, çocuklukta beyin biraz küçülür fakat bu küçülme iki dilli olunca özellikle beynin bir kaç bölümünde yavaşlıyor.
Beynin bu bölümleri, özellikle dil işleme ve kontrolüyle ilişkili olarak; iki dilli olanlarda küçülüyor gibi görünmüyor. İşte bu iki dilli veya çok dilli olanların beyin bölgelerinin, dil öğrenme, işleme ve kontrolü nedeniyle gelişimsel etkilere karşı daha esnek olduğunu gösteriyor.
Ullman; “Elde ettiğimiz bu bulgular daha önce iki dilli beyninin, tek dilli beynine oranla yapısal olarak farklılık gösterdiğini ilişki önceki iddiaları doğrulamakla kalmayıp; yetişkinlerdeki bazı etkilerin gelişimsel kökenleri olabileceği gösterildi” diyor. Araştırmacıların iki dilliliğin beyni nasıl etkilediğine dair elde ettiği yeni bulgular, gelecek nöroloji çalışmalarını da etkileyebilir. Aslında Pliatsikas, Ullman ve meslektaşlarının çocuklukta iki dilliliğin beyin gelişimini nasıl etkilediğine ilişkin elde ettiği bulgular; iki dilli yetişkinlerin beyninde görülen yapısal değişkenliklerle ilişkilendirilebilir ya da açıklanabilir.
Pliatsikas; “Sonraki araştırmalarımda, iki dilliliğin özellikle yaşlanan beyin üzerindeki uzun süreli etkileri üzerine çalışmak istiyorum. Eğer iki dillilik beyin yapısını daha verimli kılabiliyorsa, yaşa bağlı beyin bozunmasında, iki dilli sağlıklı ve hasta bireylerde beyni daha esnek hale getirebilme potansiyeli olabilir mi?” diye soruyor ve araştırmalara devam ediyor.
Kaynak: www.gercekbilim.com