Bilim
HIV TEDAVİSİNDE UMUT VEREN GELİŞME
Alkol bağımlıları tedavilerindeki bu uygulama ile aynı zamanda HIV kaynaklı sağlık problemlerinin de iyileşmesine katkı sağlandı. Yale Üniversitesi tarafından yürütülen bu çalışma ile ilgili yeni bir rapor, The Lancet HIV internet sitesinde yayınlandı.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin bir parçası olan Ulusal Alkol Suiistimali ve Alkolizm Enstitüsü sorumlu yöneticisi ve yapılmakta olan yeni araştırmanın sorumlusu Ph. D. George F. Koob; “Bu araştırma bulguları gösteriyor ki; alkol bağımlısı olan HIV taşıyıcıları için uygulanan entegre tedavi potansiyeli ile sağlıklı sonuçlar alınabilir, alkol bağımlıları için uygulanan tedavinin ana sağlık hizmetlerine entegre edilmesi ve bunun da altının çizilmesinin önemli olduğunu göstermektedir” dedi.
Birleşik Devletler ’deki hem HIV taşıyıcısı hem de ağır alkol bağımlısı olan kişilerin sayısının yüzde 8’den yüzde 42’ye yükselmiş olduğu tahmin edilmektedir. Alkol bağımlılığı, HIV virüsünü kapma ve diğerlerine bulaştırma riskini artırabilmektedir. Aynı zamanda alkol kullanımı, HIV enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa bağlı oluşan enfeksiyonun ilerleme hızını çoğalmakta ve ilaçla tedavinin de takibini güçleştirmektedir.
Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yürütülen araştırmanın sorumlu makale yazarı Doçent E. Jennifer Edelman; “Pek çok HIV taşıyıcısı alkol bağımlılığı için ilaç tedavisinin gerekliliğinden haberdar olmamakta veya alkol bağımlılığı problemleri için tedavi olmak konusunda isteksiz davranmaktadır. Aynı zamanda HIV tedavisini uygulayan klinik yetkililerinin pek çoğu, HIV hastalarının kullandıkları ilaçların çoğunun alkol bağımlıları için uygulanan tedavilerde de kullanılabileceğini çoğu zaman fark etmemektedir” dedi.
Önceki çalışmalarda, HIV klinik tedavisinde opioid (vücutta morfin gibi etki gösteren kimyasal madde) tedavisinin entegre edilmesinde hem HIV pozitif kişiler hem de madde bağımlısı kişiler için olumlu sonuç verdiği tespit edilmiştir. Bu yüzden araştırmacılar benzer entegrasyonun alkol bağımlısı HIV taşıyıcılarında da olumlu sonuçlar verip vermeyeceğini merak etmekte.
Çoğu zaman HIV taşıyıcısı alkol bağımlılarının alkol bağımlılığı tedavisi, HIV tedavileri klinik takiplerinden ayrı yapılmaktadır. Yapılmakta olan çalışma bu tedaviyi bir araya getirip entegre etmektedir.
Dr. Edelman ve meslektaşları; ABD Gazilerle İlişkiler Departmanı tarafından takibi yapılmakta olan rastgele seçilmiş 5 klinikte, 128 HIV taşıyıcısı ve alkol bağımlılarından oluşan bir grup üzerinde denemeler yaptı.
Araştırmacılar, düşük yoğunluklu alkol bağımlılığı tedavisinin istenilen sonuca ulaşamaması halinde alkol kullanımını önlemede kademeli entegre tedavisinin etkisinin artırılması için tedavilerin entegrasyonu yaklaşımını araştırdı.
Alkol kullanımını önlemede kademeli entegre tedavisindeki kişiler ilgili birimde bir psikiyatrist eşliğinde ilaç kullanımı ile birlikte alkol bağımlılığı tedavisine başladı Eğer bu basamak, ağır alkol tüketimini durdurmaz ise tedavi merkezinde alkol kullanım alışkanlığını değiştirecek ek bir önlem olarak yürütülecek olan yüksek risk altındaki durumlar ile baş edebilecek motive edici davranışsal bir müdahale aşaması gerekecektir. Araştırmacılar bir ile on dört gün boyunca erkekler için günde beş, kadınlar için de günde dört kadeh alkol tüketimini ağır alkol kullanımı olarak tanımlamaktadır. Ağır alkol kullanan kişilere, özel bağımlılık tedavisi için eldeki kaynakların uygunluk durumuna göre ilgili tesiste ya da kendi ikametgâhlarında bu hastalar için geliştirilmiş olan özel bağımlılık tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Kontrol grubundaki hastalar her zamanki gibi bağımlılık tedavisine özel alkol taraması, kısa müdahaleler gibi HIV klinisyeninin uygun gördüğü tedavi edici yöntemlerle tedavi gördü.
Altı ayın sonundaki çalışmada her iki grupta da alkol alımının azaldığı rapor edildi. Araştırmacılar HIV taşıyıcıları ve kademeli entegre tedavisindeki grup arasında haftalık alkol kullanımı arasında bir farkın olmadığını tespit etti. Daha sonra her iki grupta da alışılmış normal koşullarda alkol bağımlılığı tedavisine devam edildi.
Devam eden 12 aylık takipte bireysel tedavi altındaki entegre edilmiş tedavi alan hastaların durumlarının diğer normal alkol bağımlılığı tedavisi alan hastalardan daha iyi olduğu tespit edildi. Kademeli alkol entegre tedavisi alan gruptaki kişilerin günlük alkol tüketiminin daha az olduğu ve günlük alkol diyetinin yüzdesinde iyileşme olduğu rapor edildi. Kademeli entegre alkol tedavisi alan grubun, günlük ağır alkol tüketimi yüzdesinde azalma olduğu da not edildi.
Dr. Edelman; “Alkol bağımlılığı tedavisine rastgele katılmış olan katılımcıların tespit edilmemiş HIV virüsü taşıyor olmaları da önemlidir. Alkol kullanımının azaltılması ile kademeli entegre alkol tedavisi grubundaki katılımcılar HIV virüsü tahlillerinin yapılmasından sonra HIV tedavi ilaçlarını düzenli olarak kullanma olasılıklarının daha fazla olduklarına inanıyoruz” dedi.
Yeni yapılmakta olan The Lancet HIV araştırma programı sözcüsü, NIAAA ve NIDA araştırma programlarında kıdemli araştırmacı ve araştırma koordinatörü M. D. Ph. D. Lorenzo Leggio ve İtalya Caglari Üniversitesi psikiyatristi M. D. Roberta Agabio bu araştırmadaki bulguların HIV ve daha ileri alanlardaki çalışmalarda önemli olduğunun önemini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.
Dr. Leggio; “Kademeli tedavi yaklaşımının çeşitli kronik hastalıkların tedavisinde de etkisi bulunmakta. Bulgular HIV tedavisi bağlamında ağır alkol bağımlılığı tedavisi için ilk etapta önemli bir değere sahip. Bu bulgular HIV taşıyıcıları için sonuçların nasıl optimize edileceği ve diğer medikal uygulamalarla nasıl entegre edileceği konusunda daha ileri araştırmalar gerektirmektedir. Aslında çalışma yelpazesindeki klinisyenlerin eğitilmesi, çeşitli tedavi yaklaşımlarına uygun bir tıbbi bozukluk olarak ağır alkol bağımlılığının tanısı ve tedavisi için gerekli bir örnek teşkil etmektedir” cümleleriyle durumu açıkladı.
Kaynak: Thelancet / Bizsiziz - İbrahim ÖZKARACA