Ceren İnce
Bilimsel makale dilinde yazı ve etik
Bilimsel yazının öncelikli amacı yeni bilimsel çalışmaları iletmektir. Bilimsel araştırmacı bilim yapmanın yanında araştırmasını yazmalıdır. Ancak böylelikle bilgiler gerçeklik kazanır ve bilimsel bilgi adını alır. Bilimsel katkıda yenilik olmalıdır. Yapılanın üzerine özgün bir kısım konulmalı ve literatürdeki boşluğu tamamlayacak nitelikte olmalıdır.
Yayın yapılması düşünülen konu gözden geçirilerek, duyurulması istenilen bulgunun duyurulmaya değer olup olmadığı önceden düşünülür. Yayımlanmadan önceki ilk aşamada sorunun ortaya konulması gerekir. Konunun önemi ve ilgi çekici olması, verilerin yeni oluşu, materyal metottaki planlanan başarısı oldukça önemlidir. Araştırma bulguları duyurulmaya değer bulunduğunda bunu belli bir düzen dahilinde sunma gereği vardır.
Bilimsel makaleyi, bilimsel araştırmanın sonucundaki ürün olarak söyleyebiliriz. Araştırma, sonuçları yayımlanmadıkça tamamlanmış olmaz. Bilimsel iletişim çift yönlü bir işlemdir. Bu yüzden de amaçlanan okuyucu kitlesi tarafından anlaşılmadıkça fayda sağlamamaktadır. Yayını meslektaşlarımız yanında herkes tarafından daha güzel ve daha anlaşılır yazabilmek mümkündür. Yazımın kötü dili, yapılan bilimin yayımlanmasını engelleyebilmektedir. Bunun içindir ki; bilim insanı çalışmalarında bilimin teknik yönlerine ağırlık vermenin yanında bilimsel makale yazı dilindeki inceliklerini bilmelidir. Bilimsel yazı disiplini ve anlayışını kavrayabilmek için bilimsel makale yazma konusunda da bir eğitimin gerekli olduğu belirtilmektedir.
Plato, “Stilin, uyumun, zarafetin ve iyi ritmin güzelliği, basit oluşuna bağlıdır, demiştir. Bilimsel yazı mümkün olduğunca açık ve net ve akıcı üslup olmalıdır. Kalıplaşmış ve süslü cümlelere yer verilmemelidir. İyi bir etkili makale yazabilmek için lafı dolandırmadan her zaman basit anlatılmalıdır. Metinde tekrarlara yer verilmemelidir. Dikkat çekmek için değil açıklamak için yazılmalıdır. Temel bir diğer unsur da makalenin dilidir. Bilim insan kelimeleri nasıl kullanacağını bilmelidir. Her cümle bir düşünceyi iletmeli, boş cümle olmamalıdır. Her paragraf bir konuyu ve paragraflar arasında mantıklı bağlantılar kurulmalıdır.
Bir makalenin ilk iletişim kurulan yeri özet (abstract) bölümüdür. Bu bölümde konuyla ilgili genel bir bilgi sonrasında araştırma bulgu sonuçları başlıkta belirtilen vurucu noktalar yeterli ve gereken kadar verilmelidir. İyi bir özeti iyi bir makale izler. Araştırmaya uygun materyal metotta istatistiki yöntem iyi seçilmeli ve doğru olmalıdır. Bir bilimsel araştırmanın bilimsel değere sahip olabilmesi için yeniden üretilebilir olması gerekir. İstatiki verilerle tezde/makalede tekrarlanabilirlik ortaya konulmalıdır. Makale yazımının tamamlanmasının ardından yazıyı içeriği bilmeyen üçüncü bir kişiye okutulmalıdır.
Amacımız sadece araştırmamızın yayınlanması değil, elbette araştırma alanında yüksek okunma ve atıf sayılarına ulaşması olmalıdır. Diğer yandan bilimi sayılarla ölçmek mümkün diyebilir miyiz? Yayın sayısı, atıf sayısı, h-indeks, etki faktörü bilimsel çıktıları ölçmek için karar verilenler her dönemde başka bir göstergeye tutunuyor. Yayın yapmak için sahte dergiler tercih ediliyor, atıf çeteleri kuruluyor, hatta parayla doktora tezi yazdırılıyor. Sistem akademisyenlerden sürekli üretmeyi beklediği için niceliğe önem verilmekte diğer hususlar çoğu zaman göz önünde bulundurulmamaktadır. Akademik yükselmenin yayın bazlı olması hususunda nicelik ve nitelik birbirine karışıyor. Oysa yayınların niceliğinden ziyade niteliğine önem verilmelidir.
Etik bir felsefe disiplinidir. Toplumsal değil, bireyseldir. Ezbere değerlendirmenin yol açtığı sorunlar etik sorunlardır. Bu konuda bilinçli olmayan araştırmacılar için farkındalık yaratmak, birikimli bir şekilde ilerlenmesi gerektiği öğretilmelidir. Bilimsel etiğin ne demek olduğu ve intihal kavramı aktarılmalıdır. İyi ve etik çerçevede yapılan bilimin diğerlerinden ayrılabilmesi için yeni nesil değerlendirme yöntemleri geliştirilmeli, kaliteye ve değere odaklanmalıyız.
Bu yazının oluşturulmasında “Bilimsel Araştırma Yöntemleri ve Yayın Etiği” konusunda bilgilerini paylaşan çok kıymetli hocam Prof. Dr. Bülent ERGÖNÜL’e teşekkürlerimle…