Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Michigan Medicine araştırması, hastaların yaygın olarak reçete edilen bir kan inceltici kullanırken aspirin almayı bıraktıklarında kanama komplikasyonları riskinin önemli ölçüde azaldığını ortaya koymaktadır.

Michigan'daki antikoagülasyon kliniklerinde kan pıhtıları (venöz tromboembolizm) ve atriyal fibrilasyon (inmeye yol açabilen anormal kalp ritmi) tedavisi gören 6.700'den fazla hasta araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Kalp hastalığı öyküsü olmamasına rağmen, hastalara tedavilerinin bir parçası olarak yaygın kan sulandırıcı varfarine ek olarak aspirin verildi.

Çalışmanın kıdemli yazarı ve Michigan Üniversitesi Sağlık Frankel Kardiyovasküler Merkezi'nde bir kardiyolog olan Geoffrey Barnes,"Aspirinin bir zamanlar düşünüldüğü gibi her derde deva ilaç olmadığını biliyoruz ve aslında bu hastaların bazılarında daha fazla kanama olayına yol açabiliyor, bu yüzden kliniklerle birlikte çalışarak aspirinin kullanılamayacağı hastalarda aspirin kullanımını azaltmak için çalıştık.” dedi.

Çalışma müdahalesi sırasında hastalar arasında aspirin kullanımı %46.6 düştü. Aspirin daha az sıklıkla kullanıldığında kanama komplikasyonu riski %32,3 azalmıştır, bu da aspirin almayı bırakan her 1000 hasta için bir büyük kanama olayının önlendiği anlamına gelmektedir. Çalışma yakın zamanda JAMA Network Open dergisinde yayınlandı.

UM Tıp Okulu'nda iç hastalıkları doçenti  Barnes, "Bu çalışmaya başladığımızda, doktorlar aspirin kullanımını azaltmak için zaten bir çaba göstermişti ve bulgularımız bu azalmayı hızlandırmanın ciddi kanama komplikasyonlarını önlediğini ve bunun da hastalar için hayat kurtarıcı olabileceğini gösteriyor Doktorların ve sağlık sistemlerinin, kan sulandırıcı kullanan hastaların ne zaman aspirin kullanması ve kullanmaması gerektiği konusunda daha bilinçli olması gerçekten önemli." dedi.

Aspirin kullanımının bu şekilde azaltılması, aynı anda aspirin kullanımı ile farklı kan incelticiler arasındaki bağlantılarla ilgili çeşitli araştırmalara dayanmaktadır.

Bir çalışma, atriyal fibrilasyon ve VTE için varfarin ve aspirin alan hastaların, tek başına varfarin alanlara göre daha fazla majör kanama olayı yaşadığını ve kanama için daha fazla ER ziyareti yaptığını bildirdi. Aspirin ve doğrudan oral antikoagülan alan hastalarda da benzer sonuçlar ortaya çıktı – bu hastalarda kanama olayının daha muhtemel olduğu ancak kan pıhtılaşmasının daha az olası olmadığı bulundu.

Barnes, "Aspirin inanılmaz derecede önemli bir ilaç olsa da on yıl öncesine göre daha az yaygın olarak kullanılan bir role sahip. Ancak her çalışmada, halihazırda antikoagülan kullanan hastaların bu tedaviye aspirin ekleyerek fayda gördüğü çok daha az vaka olduğunu görüyoruz. Aldıkları kan sulandırıcı zaten pıhtı oluşumuna karşı bir miktar koruma sağlıyor.” dedi.

Bazı insanlar için aspirin hayat kurtarıcı olabilir. İskemik inme, kalp krizi veya kan akışını iyileştirmek için kalbe stent yerleştirilmiş birçok hasta ve ayrıca kardiyovasküler hastalık öyküsü olanlar ilaçtan yararlanır.

UM Health'de hematolog ve UM Medical School'da klinik dahiliye doçenti olan ilk yazar Jordan Schaefer, bazı kişilerin kardiyovasküler hastalık öyküsü olmadan aspirin aldığında ve ayrıca bir antikoagülan reçete edildiğinde ortaya çıktığını söyledi.

Schaefer, "Bu insanların çoğu muhtemelen kalp krizi veya felçten birincil korunma için aspirin alıyordu, şimdi bildiğimizden daha az etkili olduğunu biliyoruz ve warfarin başladığında kimse onları bırakmadı. Bu bulgular, aspirini yalnızca doktorunuzun talimatıyla almanın ve beklenen yarar riskten ağır basıyorsa, bakım ekibinizle görüşünceye kadar aspirin gibi reçetesiz ilaçlar almaya başlamamanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor." şeklinde aktardı.

Makale:jamanetwork.com