Bilim
“21. yüzyılın çevre savaşçıları’’
Toprağın verimliliği ve bitki üretimi üzerinde önemli etkiye sahip olan toprak solucanları ekolojik tarımın en önemli unsurlarından biri. Beslenmeleri ve galeri açma faaliyetleri yoluyla toprağın dengesini olumlu yönde geliştirebilen, su infiltrasyonunu (su geçirgenliği) artırabilen, yüzeye uygulanan organik madde, kireç ve gübrelerin toprakla karışımını hızlandırabilen toprak solucanları, porositeyi (gözeneklilik) de artırabiliyor.
Bunun yanı sıra bitki kök gelişimini desteklerken, kök hastalıklarının oranını da önemli ölçüde düşürüyorlar. Toprak solucanları bu faaliyetleriyle yıllık üretim miktarını ve özellikle tahıl üretiminde kaliteyi artırıcı bir etki yapıyor.
SOLUCANLARIN topraktaki azot çevriminde, erozyonun azaltılmasında da rolleri var. Araştırmalar, açtıkları galeriler nedeniyle eğimli çayırlarda yüzey suyu akışını yarı yarıya azalttıklarını, böylece suyun geçmesini önemli ölçüde engelleyerek erozyonu önlediklerini gösteriyor.
Birçok ülkede, arazilere toprak solucanları aşılanmasının, bitki üremesini belirgin şekilde artırdığı gözleniyor. Kuzey Tazmanya’da yapılan böyle bir çalışmada çayır üremesinin yüzde 75 oranında arttığı görülmüş. Gene Yeni Zelanda’da yapılan benzer bir çalışmada, bitki verimi başlangıçta yüzde 72 artmış. Yüzey organik maddelerinde saklı besinlerin serbest kalmasından sonra görülen bu hızlı büyüme artışı daha sonra yüzde 25 oranında sabitlenmiş. Bu oran Hollanda’da deniz seviyesinden aşağıda bulunan ve denizden setlerle ayrılarak kurutulmuş olan alanlarda yüzde 10, İrlanda’da iyileştirilen turbalık üzerindeki çimenli alanda iki yıl sonra yüzde 25, üç yıl sonra da yüzde 49 olmuş. Bunun yanında, yapılan çalışmalar, toprak solucanlarının, tahıl bitkilerinin gelişimini yüzde 39, tohum rekoltesini yüzde 35, tohumun azot içeriğini yüzde 12 oranında artırdığını gösteriyor.
Dünyada bugüne kadar 500’ün üzerinde toprak solucanı türü tespit edilmiş. Türkiye’de 65 kadar toprak solucanı türü yer alıyor. Bunlardan 22’si ise, dünya üzerinde sadece Anadolu’da yaşıyor.
Günde 60 toprak solucanı yiyebilen köstebekler de toprak solucanının doğal düşmanları arasında yer alıyor. Ayrıca porsuk, su samuru, kirpi gibi memeliler ve ardıçkuşu, baykuş, karatavuk, kızıl gerdan, karga, martı gibi kuşlar ve olta balıkçılığı ile avlanan balıklar için de lezzetli bir besin kaynağı. Toprak solucanı popülasyonlarına en büyük zararı veren etkenlerse ormanların tahrip olması, toprağın işlenmesi, böcek öldürücü ilaçların kullanımı, doğal yaşam ortamlarının bozulması. Özellikle, kirletici maddelerin, kuşlara ve diğer kara omurgalılarına taşınmasındaki potansiyel rolleri nedeniyle dikkat çeken toprak solucanlarının en iyi bilinen örneklerinden olan Lumbricus terrestris türü son yıllarda önemli bir kirlilik göstergesi olarak kabul ediliyor.
Solucanlar omurgasız ve yumuşak vücutlu hayvanlardırİçinde ve dışında hiç bir sert parçası yoktur. Renkleri kırmızımtırak kahverengidir. Tatlı sularda, denizlerde, çamurda ve toprak altında yaşarlar. Vücutlarını uzatıp kısaltarak hareket ederler. Bazı türleri suyun içinde 100 gün yaşayabilirler. Toprak altında yaşayanlar yağmur yağınca yüzeye çıkarlar çünkü toprak altında kalırlarsa içeri giren su onu havasız bırakır ve ölürler. Sürekli karanlıklarda dolaştıkları için gözleri gelişmemiştir. Boyları bir kaç mm’den 4 metreye kadar uzayabilir.Toprakta çürümüş maddelerle beslenir. Solucanlar 2-6 yıl arası yaşayabilirler. Solucanlar ikiye kesildiğinden bile iki parçası da yaşar. Solucanın ağzında hiç diş yoktur. Solucanların bir sürü düşmanı vardır ama en büyük düşmanları kuşlar ve kümes hayvanlarıdır. Solucanlar yağmurdan sonra toprağa çıktıkları için kuşlara yem olurlar.Solucanlar toprak için çok faydalıdır, çünkü toprağı ve çürümüş maddeleri yerler. Solucanlar toprakta delik açtığı için, toprağın hava almasını sağlarlar. Solucanlar vücutları sayesinde gündüz ya da gece olduğunu anlarlar.Solucanlar tıpkı ayılar gibi kış uykusuna yatarlar. Kış gelince kış uykusuna yatarlar ve havalar ısınınca uyanırlar.Solucanların vücudu hep ıslak gibi nemlidir. Nemsiz kalırsa kurur ve ölürler. Solunumlarını derileri sayesinde yaparlar. Kalpleri ise yoktur.Solucanlar yumurtalarını toprak altına bırakırlar ve 30 gün sonra da o yumurtalardan yeni yavrular çıkarlar.
Kaynak: www.bugday.org Mete Mısırlıoğlu