Haberler
Varsanı
Dış uyarıcıların yokluğunda yaşanan halüsinasyonlar, düşüncelerden değil, gerçek mekandan kaynaklanıyormuş gibi yaşanır ve normal bir algının niteliklerine sahiptir, yani canlıdır, somuttur ve inandırıcıdır, bilinçli maniplasyona açık değildir. Halüsinasyonların, yanılsamalar ile karıştırılmaması gerekir. Yanılsamalar, gerçek bir dış uyarıcının yanlış algılanmasından veya yanlış yorumlanmasından kaynaklanır.
02 Aralık 2015, Çarşamba
Varsanı veya halüsinasyon, bir his organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, alınan bir sanının varlığına inanma durumudur.
Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanısı olabilir; görme, işitme, dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördükleri, işittikleri ve hissettiklerine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozuklukolan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları varsanı içine girmez. Bunlarda hasta olayın nedenini bilmektedir.
Hastanın düşünce ve fikirlerinin dışarıya aktarıldığını sanması, düşüncelerinin bir başkası tarafından biliniyormuş hissine kapılması, yabancı fikirlerin kafasına direkt olarak sokulduğunu zannetme gibi çeşitli ruhsal halüsinasyonlar da vardır.
Normal kişilerde aşırı fiziksel ve ruhsal yorgunluk, ihtiyarlık zamanında uykuya dalarken ve uyanırken görülen geometrik şekiller, gri veya renkli nesneler görülmesi normal olarak kabul edilir.
Ruh hastalıklarından şizofreni, psikozlar, psikonevrozlar, kısa sürede gelişen iç sıkıntısı hallerinde halüsinasyonlar sık görülür.
Beynin bir kısmını veya tamamını ilgilendiren tahribatlarda, tifo, menenjit, aşırı alkol kullanımı gibi durumlarda da çeşitli halüsinasyonlar ortaya çıkabilir.
İlaçlardan LSD, amfetamin, kannabiol, meskalin, psilosibin, esrar, morfin, kokain gibi maddelerle de halüsinasyon meydana getirmek mümkündür. Bu maddeler bu özelliklerinden dolayı, ilaç biliminde halüsinojenler denir.
Varsanı, gerçek ortamda belirli bir duyuma neden olabilecek / hiçbir uyarı yokken kişinin bunu duyumsadığına inanmasıdır. W Psikolojide bu tür varsanılar yanılsamalardan, yorumlamalardan ve normal kişilerin fizyolojik varsanılarından ayrı tanımlanır. Yanılsamalar gerçek duyumsal verilerin çarpıtılmasıdır; kişinin trenin sesini bir ezgi gibi algılaması buna Örnektir. Yorumlamada kişi gerçek duyumsal verilere dayanan, ama yanlış olabilen kanılara varır; örneğin herhangi bir seslenmeyi kendine yönelikmiş gibi yorumlar. Normal kişilerin fizyolojik varsanılarının en iyi örneği ise rüyalardır. Buna karşılık insanın bilinçliyken yaşadığı kaybolmayan varsanılar, genellikle gerçekten var olup olmadığıyla ilgilenmediği ruhsal-duyumsal olgulardır. Varsanılar iki grupta toplanabilir. Birinci grupta ruhsal ve duyumsal varsanılar yer alır. Bunlar belirgin duyumsal özellikler taşır ve herhangi bir duyuyla ilgili olabilir. Görme, işitme, koku, tat ve dokunma varsanıları bu gruba girer. İkinci grupta ruhsal varsanılar yer alır. Bunlar kişinin varsam etkinliğini duyusal bir izlenim olarak değil, bir duygu ya da düşünce olarak yaşadığı var sanılardır. İçten gelen sesler, düşüncenin yankılanması buna örnektir. Ruhsal varsanıda varsam olgusunun temel özelliği olan duyularla algılama gerçekleşmediğinden bunlara yalancı varsam (pseudohalüsinasyon) adı da verilir. Bazı varsanılar ise belirli hastalıklarda görülür; örneğin kronik alkol ve kokain bağımlılarında hayvan görme (zoopsi) görsel bir varsanıdır. Varsam yaşayan kişilerin davranışları değişir. Vahşi hayvanlardan kaçmak, tehlikeli düşmanlardan korunmak, düşsel seslerle konuşmak, bakışları hareketsizleştirmek, kulağını uzatmak gibi davranışlar ortaya çıkar. Uykuya dalarken yaşanan varsanılar gerçek uykuda görülen rüyalardan farklıdır. Bunlar genellikle görseldir, bazen ürkütücü olabilir. Normal kişilerde de özellikle sıkıntı ve gerginlik dönemlerinde sık sık ortaya çıkar. Uyku öncesi varsanı yaşayan kişi bunun düşsel bir deneyim ya da kendisinin uyuklamakta olduğunu kabul etmez. Bu varsanılar anestezi sırasında ve bazı maddelerin etkisi altında da yaşanabilir. Özellikle sıkıntılı kişilerde belirli bir hastalığın ön belirtisi olabilir. Benzer varsanılar uyanmadan hemen önce de görülebilir. Başta şizofreni olmak üzere akıl hastalıklarında en çok rastlanan varsanılar işitseldir. Bu sesler hastaya yöneliktir, ondan söz eder, onun görüşlerini yansıtır ya da belirsiz bir nitelik taşır. Kişi bu sesleri dış ya da iç bir kaynağa bağlayabilir ve gerçek olduğundan kuşku duymaz. İşitsel dışında görsel ve tat, koku ya da dokunmayla ilgili varsanılar da yaşayabilir.
Özellikle işitsel varsanılar kişinin davranış ve duygulanımını büyük ölçüde etkiler. Hasta endişelidir; yanıtları anlamsızdır; bir komut ya da gözleme uyumsuz tepkiler gösterir. Normal kişiler de telefonun çaldığını duyma ya da yanık kokusu alma gibi varsanılar yaşayabilir. Bunlara daha çok uykuya dalarken ya da uykudan uyanırken rastlanır. Varsanılar birçok ruhsal ve sinirsel hastalık sürecinde ortaya çıkabilir. Bilinç ya da düşünsel işlevlerde belirgin bir bozukluğun eşlik etmediği varsanılar, yorumlama yeteneği ve bilinçte belirgin bozuklukların görüldüğü gerçek varsanılardan ayrı tutulur. Histeride çok canlı ve ayrıntılı varsanılar yaşanabilir.