Haberler
Uzayda bitki yetiştirmek mümkün mü?
“Brigitte Lamaze: Bir şekilde bitkileri uzayda yetiştirmek zorundayız. Atmosfer dışındaki uzun görevlerde bu çok gerekli bir şey. Şu anda astronotların ihtiyacı olan yiyecekleri tam olarak tedarik edemiyoruz. O yüzden bu gıda maddelerini uzayda yetiştirmek zorundayız.”
02 Haziran 2016, Perşembe
- Jeremy Wilks
“Brigitte Lamaze: Bir şekilde bitkileri uzayda yetiştirmek zorundayız. Atmosfer dışındaki uzun görevlerde bu çok gerekli bir şey. Şu anda astronotların ihtiyacı olan yiyecekleri tam olarak tedarik edemiyoruz. O yüzden bu gıda maddelerini uzayda yetiştirmek zorundayız.”
Euronews haber ekibinden Jeremy Wilks bu sorunun peşine düşmüş. Gıda ürünleri Dünya’da hazırlanarak uzaya roketler aracılığıyla gönderiliyor. Ancak uzaya uzun bir görev için gittiğiniz zaman ne olacak? Bu sorun nedeniyle şimdi uzay mekiklerinde bazı sebzelerin astronotlar tarafından yetiştirilmesi gündemde… Peki ama bu mümkün mü?
Uzayda gıda malzemesi üretmek zor ancak imkansız değil.
Rus astronotlar uzayda üretilen ilk gıda numunelerini 2003 yılında yemişti. Geçtiğimiz Ağustos ayında da Amerikalı astronotlar uzayda marul yetiştirmeyi başardı. Ancak bundan daha fazlasının yapılması gerekiyor. Avrupa Uzay Ajansı astronotları konuyla ilgili son gelişmeleri paylaşıyor.
Brigitte Lamaze,Melissa Projesi Görevlisi, AUA: “Metabolizma açısından bir astronotun günlük tüketim miktarı yaklaşık 5 kilo. Bunun bir kilosu oksijen, bir kilosu kuru gıda ve üç kilosu da içme suyu… Astronotlar bu suyun bir kısmını içmek, diğer bir kısmını da kuru gıda ürünlerini ıslatmak için kullanıyor.”
Şu anda konuyla ilgili halihazırda bazı projeler var. Bunlardan bir tanesi de Barselona’da fare ve yosunlarla yapılan deney.
Melissa adındaki kurul yaptığı çalışmalarla uzayda yapılan yolculuklar için kısa zamanlı döngüsel bir yaşam kurmayı amaçlıyor. Buradaki deneyde fareler yosunlardan gelen oksijeni, yosunlar da farelerden gelen karbondioksidi kullanıyor.
Francesc Godia, Kimya Mühendis, Profesör: “Fareler nefes alarak karbondioksit açığa çıkarıyor. Küçük yosunlar da bu karbondioksit gazını kullanıyor. Biyoreaktör ışık saçarak fotosenteze yardım ediyor ve oksijen açığa çıkıyor. Ve bu küçük deney odasındaki oksijeni de fareler kullanıyor. Bu şekilde küçük de olsa bir yaşam döngüsü oluşuyor.”
Melissa projesini yöneten takımın karşılaştığı en büyük zorluk yosunların açığa çıkardığı oksijen oranını artırmak.
Francesc Godia, Kimya Mühendis, Profesör: “Biyoreaktörün ortaya çıkardığı güneş ışığının gücü, farelerin ihtiyacı olan oksijen oranına göre artıp azalabiliyor.”
Bunun yanında Alman uzay mühendisleri atmosfer dışında domates yetiştirmek için bir uydu tasarladı. Cropis adlı uzay mekiği gelecek yaz mevsiminde uzaya fırlatılarak içerisindeki tohumların yeşermesini beklerken Dünya yörüngesinde dönecek.
Hartmut Müller, Taşınabilir Uydu Proje Başkanı: “Uydu dışarısındaki bölmede domateslerin yetiştiği bir sera bulunuyor. Bu uydu yörüngeye girdiği zaman dışarısındaki yer çekimi de değişecek. Bu sayede Ay ya da Mars yüzeyindeki yer çekimi etkisini aşağı yukarı taklit edebileceğiz.”
Bir sonraki odada uzay botanikçileri yer alıyor. Buradaki uzmanlar, uzayda daha fazla su gerektiren, meyve veren ve boyutları büyük bitkiler yetiştirmeyi amaçlıyor. Cropis uzay aracı için domates seçilmiş. Sebebi çok basit. Kameralar kırmızı rengi çok kolay algılıyor.
Jens Hauslage, Cropis Projesi, Araştırma Görevlisi: “Bremen’de bulunan Alman Uzay Merkezi’nin Eden laboratuvarındayız. Burada bitkilerin uzayda nasıl yetiştirileceğiyle alakalı teknikleri inceliyoruz. Isı ve nem ayarı, gübreleme işlemi ve benzeri konular üzerinde çalışıyoruz. Kısaca, insanoğlu diğer gezegenlerde nasıl bitki yetiştirebilir? İşte bunun için çalışıyoruz.”
“Bunun adı Micro-Tina. Hızlı büyüyen çabul meyve veren bir domates çeşidi. Şu anda kontrol deneyi yapıyoruz. Micro-Tina domatesleri gübrelendikten sonra nasıl ürün verecek onu test ediyoruz.”
Jens Hauslage, Cropis Projesi, Araştırma Görevlisi: “Gübreleme için insan idrarı kullanıyoruz. Ay ya da Mars’ta kurulacak kısa döngülü yaşam sistemlerinde idrar, bitkiler için adeta altın değerinde…”
Uzay mekiklerinde bitkiler toprakta yetişmiyor. Bunu kontrol etmek çok güç. Uzay gemisinin dönüş hareketi, tohumların nereye doğru kök salacağına dair yön veriyor.
Jens Hauslage, Cropis Projesi, Araştırma Görevlisi: “Bitkilerin kök salması için sadece 0.1G gücünde ışık gerektiğini keşfettik. Bu rakam, Ay ya da Mars için de geçerli…”
“Burada farklı kutular var. Micro-Tina domatesi, diğer yerde de dolmalık biber yetişiyor. İşte burada da salatalık var. Şu anda bunu yemiyoruz çünkü bilimsel yollarla yetiştirilmedi.”
Bir sonraki hedef, bitki ve hayvanların açığa çıkardığı katı ve sıvı atıkları tekrar kullanabilmek. Uzun uzay yolculukları için kısa döngüsel sistemler kurmak şart.
Francesc Godia, Kimya Mühendis, Profesör: “Bunu yapabiliriz ve yapmak zorundayız.”
Brigitte Lamaze, Melissa Projesi Görevlisi, AUA: “Bir şekilde bitkileri uzayda yetiştirmek zorundayız. Atmosfer dışındaki uzun görevlerde bu çok gerekli bir şey. Şu anda astronotların ihtiyacı olan yiyecekleri tam olarak tedarik edemiyoruz. O yüzden bu gıda maddelerini uzayda yetiştirmek zorundayız.”
Oksijen döngüsü ve suyun tekrar kullanılması tam olarak sağlanırsa, astronotların ihtiyacı olan gıda maddelerinin tedarik edilme oranı da büyük oranda artacak. Bu sayede birkaç sene sürecek uzay yolculukları yapılabilecek.