Hayvanlar Alemi
Su samurlarının ısınma yöntemi kürkleri ve hareketleriyle sınırlı kalmıyor
Çoğu deniz memelisi, iri vücuda ve kalın bir yağ tabakasına sahip olduğu için vücut ısısını korumakta zorluk yaşamıyor olabilir, fakat su samurlarına baktığımızda bu iki özellik de bulunmuyor. Deniz memelilerinin en küçüğü olan su samurları, vücut ısılarını koruyabilmek için memeliler arasındaki en yoğun kürke sahip. Tek sorun ise izolasyon görevi gören bu kürkün sürekli bakıma ihtiyacı olması. Su samurlarının günlük aktivitelerinin yüzde 10’u, bu kalın kürke bakım yapmak ve tüylerinin arasına sıkışan hava katmanını koruyup ısı izolasyonunu sağlamakla geçmektedir. Öte yandan bu kürk tek başına su samurlarının vücut sıcaklığını korumak için yeterli değil.
Su samurlarının dinlenme halindeyken metabolik hızları, benzer boyutlarındaki diğer memelilere kıyasla üç kat daha hızlıdır. Bu hızda gerekli enerjinin sağlanabilmesi için de su samurlarının günlük olarak vücut kütlelerinin yüzde 20'sinden daha fazla yemek yemesi gerekiyor. Buna kıyasla insanlar vücut kütlelerinin yaklaşık yüzde 2'si kadar yemek yemekte (70kg ağırlığında olan kişi için geçerli).
Hayvanlar yemek yediğinde, bu gıda yağ ve şeker gibi temel besleyici öğelere ayrılıyor. Bunlar daha sonra kan aracılığıyla taşınıyor ve hücreler tarafından emiliyor. Hücre organellerinden mitokondri, bu besleyici öğeleri adenozin trifosfat'a (ATP), yani hücre içinde biyokimyasal reaksiyonlar için gerekli kimyasal enerjiyi taşıyan nükleotitlere dönüştürüyor. Buna rağmen bazı "sızdıran mitokondriler"de besleyici öğeler tamamen işlenip ATP'ye dönüştürülemiyor. Bilim insanları, bu tür mitokondrilerde tam kullanılamayan besleyici öğelerin su samurunun vücut sıcaklığını sağlamak için ısı ürettiğini keşfettiler.
Buna göre enerji tüketip ısı üreten kas metabolizmalarında, "sızdıran mitokondrilerden" çok sayıda bulunduğu, bu sayede su samurlarının fiziksel aktiviteye ihtiyaç duymadan kaslarındaki ısıyı artırabildiği tespit edildi.
https://www.science.org/doi/10.1126/science.abf4557