Haberler
Ruh ve Bedeni Birleştiren Molekül: Dimetiltriptamin (DMT)
02 Aralık 2015, Çarşamba
Aslıhan Dikmen
Dimetiltriptamin (DMT) , istisnasız tüm canlılarda bulunan bir maddedir. Yaşayan her canlı ya DMT salgılar, ya da DMT ile yaşar.
Dimetiltriptamin veya kısa adıyla DMT, beyin dolaylarındaki pineal bez tarafından uyku sırasında salgılanır. N, N-dimetiltriptamin (DMT), liserjik asit dietilamid (LSD) benzeri serotonin agonisti bir hallüsinojendir. Salgılanması rüyaların görüldüğü evreye denk gelir ve DMT’nin en büyük etkisi zaman algısında yanılgılara yol açmasıdır.
Beynimizdeki her bölüm simetriktir; bu yüzden tüm bölümlerden iki tane bulunur. Bunun tek istisnası ise beynin tam ortasında bulunan ve tek bir tane olan epifiz bezidir. Epifiz diğer adıyla pineal bez, omurgalıların beyninde yer alan mercimek tanesi büyüklüğünde bir bezdir. Epifiz bezi kozalağa benzer bir yapıdır. İngilizce ismi, kozalaksı bez anlamına gelen “pineal gland”dir. Epifiz bezinin sembolü, pek çok dine ilham kaynağı olmuştur. Söz konusu kozalaksı yapıya; Buddha temsillerinin kafasında, Vatikan’da bulunan kozalak heykelinde daha pek çok yerde rastlayabilirsiniz.
“Modern felsefenin babası sayılan Descartes, epifiz bezinin ruh ile bedenin birleştiği nokta olduğunu düşünmüştür.”
İnsanlarda, bitkilerde ve hayvanlarda DMT bulunur. Vücudumuzda DMT epifiz bezinin tam olarak üst kısmında üretilir. İnsanda en çok doğum ve ölüm anında salgılanır ve insan bilinci üzerinde çok etkilidir. Öyle ki, ruhun vücuda girip çıkmasını sağlayan hormon olarak adlandırılır. DMT salgılaması uykuda az da olsa artış gösterir. Asıl önemli olan ise DMT salgılamasının doğum ve ölüm anlarındaki artışıdır. Doğum sırasında hem annenin, hem de bebeğin DMT salgılaması artar. DMT beyin bariyerinden aktif olarak taşınarak geçer.
Sentetik olarak üretilmesinin yanı sıra, özellikle Güney Amerika’da yetişen pek çok bitkiden elde edilebilmektedir. Evrenle bütünlük ve sonsuzluk hissi gibi etkileri bulunan ve Güney Amerika yerlilerince geleneksel olarak şaman ayinlerinde de kullanılan “ayahuasca” isimli içeceğin içeriğinde de saptanan maddenin, Türkiye’de kullanımına dair veri bulunmamaktadır.
Ayahuasca, Banisteriopsis caapi bitkisinin dal ve yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen çok güçlü halüsinojen içecektir. İçerdiği dimetiltriptamin (DMT) nedeniyle çoğu ülkede tıbbî zorunluluklar dışında kullanımı yasadışıdır. Aslında kendisi ayahuasca asması olarak yüzyıllardır Peru’daki Amazon Ormanları’nda bilinmekte, Cobino Kızılderilileri tarafından tüketilmekte ve şamanlar tarafından toplanıp çeşitli bitkilerle karıştırılarak içilmektedir. O bölgedeki adı da zaten “Şaman İksiri”dir. Ayahuasca zehirli bir bitki türüdür ve fazla tüketimi bir insanı kolaylıkla öldürebilir. Hatta öldürücü özelliği için Türkçede ‘küçük ölüm, yutan’ gibi karşılıkları bulunmaktadır.
DMT’yi herhangi bir yolla vücuduna alarak kullanan kişiler adeta başka bir kişi kimliğine bürünürler. Yapmayacakları birçok hareketi yapabilirler, sözler söyleyebilirler. Ve işin kötüsü DMT etkisi geçtiğinde hiç bir şey hatırlamazlar. Zaman geçtikçe biraz hatırlayabilirler. İnsanı farklı boyutlara taşıyan DMT çok tehlikeli olabilmektedir.
Kaynaklar;
https://en.wikipedia.org/wiki/N,N-Dimethyltryptamine
http://bagimlilik.org.tr/eser/makale-esrar-kullanimi-sirasinda-baslayan-ve-n-n-dimetiltriptamin-dmt-kullanimi-ile-psikotik