Haberler
Rosalind Franklin’in sırrı
Rosalind Franklin, 1945’te Cambridge Üniversitesi’nden Fiziksel Kimya dalında doktora derecesi aldı. 1947-1950 yılları arasında Paris’te Jacques Mering ile birlikte Devlet Kimya Hizmetleri Merkez Laboratuvarı’nda X ışınları kırınımı yöntemi üzerinde çalışan Rosalind Franklin’in bulduğu yöntemle bir maddenin atomlarına X ışınları kullanarak bakıldığında onların kristal yapısını görülebiliyordu.
02 Aralık 2015, Çarşamba
25 Temmuz 1920’de Londa’da doğan Rosalind Franklin, DNA, virüs, kömür ve grafitin yapılarını üzerinde anlaşılmasında önemli katkılarda bulundu.
En çok Watson ve Crick’in DNA’nın yapısını keşfetmelerinden önce yaptığı X-ışını kırınımı çalışmalarıyla ve öne sürdüğü hipotezlerle tanınmıştır. Daha sonra ise tütün mozaik virüsü ve polio virüsler için yaptığı araştırmalarla dikkat çekmiştir. 1958’de zatürre ve takiben karsinomatozis ve yumurtalık kanserinden hayatını kaybetmiştir.
Hayatı
Rosalind Elsie Franklin 25 Temmuz 1920’de Londra’da doğdu. O dönemde İngiltere’de bulunan kız okulları içinde fizik ve kimya eğitimi veren nadir okullardan birinde çalışkanlığı ve bilgisiyle ön plana çıkıyordu. Rosalind, 15 yaşına geldiğinde gelecekte ne olacağıyla ilgili fikri kesinleşmişti artık: O, bir bilim kadını olmak istiyordu. Ne var ki bu duruma ilk engel olabilecek kişi babasıydı. Babası, kızının yüksekokula gitmesine karşıydı. Kızını okutmak yerine onun, yardım kuruluşları için çalışan bir sosyal güvenlik uzmanı olması gerektiğini düşünüyordu. Ne var ki kızının ısrarlarına dayanamayacak ve yumuşayacaktı. Babasının okuması için izin vermesinin ardından Rosalind Franklin, 1938 yılında Cambridge’de bulunan Newnham Koleji’ne girdi. Burada fiziksel kimya öğrenimini tamamladıktan sonra 1941’de mezun oldu.
Okuldan mezun olduğunda iş yaşamı onu bekliyordu. Mezun olduğu 1941 yılında okulunun mezunlar derneğinde çalıştıysa da bir yıl sonra buradan ayrılıp İngiliz Kömür Değerlendirme Araştırmaları Birliği’ne girdi. Burada kömürün soğurma özelliklerine ilişkin çalışmalarda yer aldı. Kömür ve grafitin mikro yapılarına ilişkin çalışmaları sonradan yapacağı doktorasının temelin oluşturuyordu. Çalışmalarını titizlikle sürdürdü ve 1945’te Cambridge Üniversitesi’nden fiziksel kimya dalında doktora derecesi aldı.
Kariyeri
Avrupa’da II. Dünya Savaşı sona ermiş, yıkım dolu günlerin ardından bilimsel çalışmalar yeniden hız kazanmaya başlamıştı. Rosalind Franklin, Cambridge’te geçirdiği yılların ardından geldiği Fransa’da, çok üretken üç yıl geçirecekti. 1947-1950 yılları arasında Paris’te Jacques Mering ile birlikte Devlet Kimya Hizmetleri Merkez Laboratuvarı’nda X ışınları kırınımı yöntemi üzerinde çalıştı. Bu yöntemle, bir maddenin atomlarına X ışınları kullanarak baktığınızda onların kristal yapısını görebiliyordunuz. Bu çalışmaların etkisiyle, ısıtılan karbonlarda grafit oluşumundan kaynaklanan yapısal değişiklikleri araştırarak kok kömürü sanayii ve atom teknolojisi açısından değerli bulgular elde etti.
Rosalind Franklin, 1951’de yeniden İngiltere’ye döndü. Londra’da Kings Kolej’e bağlı laboratuvarlarda John Randall’la birlikte çalışacaktı. Burada, ileride Nobel Ödülü alacak Maurice Wilkins ile tanıştı. Her ikisi de DNA üzerinde çalışmalarına karşın iki ayrı ekipte, iki ayrı proje üzerine çalışıyorlardı. John Randall, Franklin’e DNA üzerinde çalışmasını söylemişti. Genç bilim kadını, burada Fransa’da öğrendiği X ışınları kırınım yöntemini kullanarak DNA’nın yoğunluğunu, sarmal biçimini ve başka önemli özelliklerini saptadı. 1951’den 1953’e dek süren çalışmaları sırasında Rosalind Franklin’in konumu erkek meslektaşlarının yanında sönük kalmıştı. O dönemde bilim kadınlarının çok fazla ön plana çıkmaması önemli ölçüde erkeklerin kadınlara önyargıyla bakmasından kaynaklanıyordu. DNA sarmalına ilişkin çalışmalarından yararlanan ve bu çalışmalarıyla Nobel Ödülü alan James Watson ve Francis Crick, çalışmalarına öncülük eden kişi olan Franklin’den çok Wilkins’in adını anıyorlardı.
Rosalind Franklin, 1953 - 1958 yılları arasında çalışmalarını Londra’daki Brickbeck Laboratuvarları’nda sürdürdü. Buradaki çalışmaları sırasında artık kömür üzerinde yaptığı çalışmaları tamamlamıştı. Yeni görev yerinde Franklin, tütün mozaik virüsünün moleküler yapısını inceliyordu. Bu virüsteki ribonükleikasitin (RNA), virüsün ortasındaki boşlukta değil, protein bölümü içinde bulunduğunu ve gelişmiş canlıların DNA’sında olduğu gibi ikili değil, tek kollu sarmal olduğunu gösteren çalışmalara katıldı.
25.07.2013 tarihinde arama motoru Google tarafından hazırlanan özel doodle ile 93. doğum günü anılmıştır.
Nobel Ödülü
1956 yılının yaz aylarında Rosalind Franklin kanser olduğunu öğrendi. İki yıldan kısa bir sürede 16 Nisan1958’de henüz 37 yaşındayken yaşama gözlerini yumdu. 1962 yılında Watson, Crick ve Wilkins DNA çalışmalarından dolayı Nobel Ödülü alırlarken Franklin’in adı bile anılmadı. Buna, kimi çevreler ölmüş kişilerin ödüle aday gösterilemeyeceği nedenini gösterdiler, kimileriyse Franklin’in hakkının yenildiğini söylediler. Her ne olursa olsun bugün bilim çevreleri, DNA çalışmaları üzerinde Rosalind Franklin’in önemli katkıları olduğunu ve öncü çalışmalar yaptığını kabul ediyor.
Vikipedi, özgür ansiklopedi