Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Artemisia scoparia'nın doğal bitki özütünün ömrü nasıl uzattığı hakkında yapılan bu ilk çalışma ile biz insanların da potansiyel olarak ömrü uzayabilir. Araştırmaya göre buradaki kilit nokta gelişmiş metabolik sağlıkta yatmaktadır.

LSU Biyolojik Bilimler Departmanı’ndan Yardımcı Doçent Adam Bohnert liderliğindeki bir araştırma ekibi, doğal bir bitki özü ile elde edilen gelişmiş metabolik sağlığı, yaygın olarak yuvarlak solucanlar olarak bilinen C. elegans'ta daha uzun yaşam süreleri ile ilişkilendiren önemli bir çalışma yayınladı. Solucanlar ve insanlar çok fazla ortak noktaya sahip olmasa da araştırmacılar farelerde metabolik sağlık üzerine yapılmış olan önceki çalışmalara dayanarak sonuçların insanlarda da işe yarayabileceğini tahmin ediyorlar.

Artemisia scoparia ile tedavi edilen C. elegans’ın, yaygın olarak yuvarlak solucanlar olarak bilinmektedir, ömrü yüzde 40 kadar arttı ve gözle görülür şekilde daha şişman ve daha tıknaz hale geldi. Kaynak: Bhaswati Ghosh, LSU

LSU’da öğrenci olan ve yayınlanan çalışmanın baş yazarı Bhaswati Ghosh, "Bu çalışmanın solucanlar üzerinde bu kadar mantıklı olmasının nedeni yaklaşık üç hafta yaşamalarıdır. Bu nedenle bir veya iki ay içinde kesin sonuçlar elde edebildik" dedi.

Bohnert ve Stephens'ın araştırma ekipleri, Asya'ya özgü belirli bir pelin türünün doğal bir bitki özü olan Artemisia scoparia'nın etkilerini incelemekle ilgilenmektedirler. Yapraklarından yapılan özüt, Bohnert'in laboratuvarındaki solucanlara çeşitli dozlarda besin olarak verildi. En yüksek ve ikinci en yüksek dozu alan solucanlar, metabolik sağlıklarında hemen hemen iyileşme gösterdiler. Tedavi edilen solucanlar, tedavi edilmeyen kontrol grubuna göre yalnızca %40'a kadar daha uzun yaşamakla kalmadı, aynı zamanda artan vücut kütleleri hareket etmelerini zorlaştırdığı için biraz yavaşladılar ve şişmanladılar. Buna rağmen solucanlar daha sağlıklı ve daha dirençli hale geldiler. Tedavi edilen solucanların stresle baş etmesi de daha kolay hale geldi. Ek olarak, araştırmacılar, Artemisia scoparia'nın sağlıksız yağ depolarını vücuttaki sağlıklı yağ depolarına dönüştürmeye yardımcı olduğunu da buldular.

Bohnert, "Yakın zamana kadar, yaşlanmanın diyet yoluyla nasıl değiştirilebileceği veya temel metabolik sinyal yollarının uzun ömürlülüğünü nasıl etkilediği gerçekten bilinmiyordu. Gösterebildiğimiz şey, doğal bir özün gelip bu yolları tıpkı bir genetik mutasyonun yapacağı gibi etkileyebileceği olmasıdır. Çalışma, yaşlanmayı belirleyici olmayan ve kontrolümüz altında olarak konumlandırıyor. Önemli olan, bize tedavisel bir bakış açısı kazandırıyor. Yaşın kanser ve kardiyovasküler hastalık gibi birçok hastalık için birincil risk faktörü olduğunu biliyoruz, ancak yaşlanmayı tedavi edilebilir bir hastalık olarak düşünüyorsanız, aslında birçok hastalığı aynı anda tedavi edebilirsiniz" dedi.

En uzun yaşayan solucanlar üreme olgunluğuna veya yetişkinliğe ulaştıklarında Artemisia scoparia ile beslenirken Bohnert'in ekibi ilk kez orta yaşta tedavi edilen solucanlarda da önemli etkiler gözlemledi: Ömürlerinde yüzde 40'lık bir artış görünmedi, fakat bu solucanlar yine de yaklaşık olarak yüzde 20 daha uzun süre yaşamayı başardılar.

Çalışma, Artemisia scoparia'nın yaşlanmayı ve uzun ömürlülüğü nasıl değiştirebileceğine dair bir ilk bakış sunuyor. Aynı zamanda metabolik sağlık, yağ regülasyonu ve daha uzun ömür arasındaki bağlantıyı da güçlendirmektedir.

Bohnert, "Genellikle insanlar yağın 'kötü' olduğunu düşünür, ancak bu durumlarda iyi ve aslında uzun ömürlülük ile bağlantılı gibi görünüyor. Artemisia scoparia, besin takviyesi olarak heyecan verici bir potansiyele sahip olabilir" dedi. 

Şu anda insanlar için Artemisia scoparia'yı ek olarak almanın veya etkili ve güvenli bir dozda alınmasının sonuçlarının ne olabileceğine dair herhangi bir öneri bulunmamaktadır. Araştırmacılar birkaç farklı bitki türü üzerinde de araştırma yaptılar ve sadece Artemisia scoparia ile yağ regülasyonu ve uzun ömür üzerinde olumlu etkiler gözlemlediler

https://academic.oup.com/biomedgerontology/advance-article-abstract/doi/10.1093/gerona/glac040/6528983?redirectedFrom=fulltext&login=false