Haberler
Ölümcül virüsler serbest
Enstitü’den yapılan açıklamada “Araştırmalar toplum sağlığı için tehdit eden ve hızla değişim gösteren virüslerin anlaşılıp karşı strateji ve etkili tedbirler geliştirilmesi açısından önem taşıyor” ifadeleri kullanıldı. ABD, 2014 yılında bu gibi virüslere yönelik araştırmaları durdurmuştu. Karar ülkede devlete ait bazı laboratuvarlarda bu tehlikeli virüslerin uygunsuz biçimde incelenmesi vakalarının kaydedilmesi nedeniyle alınmıştı. Nitekim, söz konusu virüsler herhangi bir insani hata nedeniyle laboratuvar dışına çıkarsa hızla yayılıp çok daha ölümcül hale gelebiliyor. Yasağın kaldırılması kararını destekleyenler, muhtemel biyo-saldırılara karşı hazırlıklı olunabilmesi için bu gibi testlerin yapılması gerektiğini savunurken, karşı çıkanlar ise laboratuvar ortamında ölümcül virüslerle çalışılmasının risklerini vurguluyor.
Ulusal Sağlık Kurumları (NIH) müdürü Francis S. Collins, moratoryumun kaldırıldığını açıklayarak influenza, MERS ve SARS gibi virüslerle yapılan işlev kazanma (GOF) araştırmalarının, “kamu sağlığına tehdit oluşturan ve hızla evrimleşen patojenlere karşı strateji ve etkili önlemleri belirleme, anlama ve geliştirme bakımından” bize yardımcı olabileceklerini söyledi.
Söylediği şey doğru olabilir ancak bilim camiasındaki bazıları, bu tartışmalı deneylerin yeniden başlamasını hoş karşılamıyor.
Bazılarına göre yeni sermaye akışıyla birlikte, ölümcül şekilde mühendislik uygulanan ve daha önce görülmemiş patojen türlerinin laboratuvar ortamından kaçabilme tehlikesi artıyor; bu canlılar halka bulaşabilir veya yanlış insanların eline geçebilir.
Rutgers Üniversitesi’nden Moleküler Biyolog Richard Ebright, STAT internet sitesine konuşarak, “Bu işin sunacağı muhtemel yararların, muhtemel zararlardan daha fazla olduğuna ikna olmuş değilim” diyor.
NIH, tehlikeyi azaltmak için, patojen araştırma sermayesini onaylama konusunda yeni bir yapı ortaya çıkardı. Buna göre, tasarlanan çalışmaların bilimsel değerleri ve muhtemel faydalarının yanında, “yayılma potansiyeline sahip gelişmiş bir patojenin oluşturulma, nakledilme veya kullanılma ihtimalinin” değerlendirileceği oturumlar yapılacak.
Yeni yapıyla birlikte, yayılma potansiyeline sahip bu “gelişmiş” patojen (PPP) biçimleri konusunda araştırma tasarılarının değerlendirileceği bilimsel oturumlara rehberlik edilmesi hedefleniyor. PPP’ler, yüksek oranda bulaşıcı olan ve muhtemelen insan popülasyonlarında geniş ve kontrol edilemez şekilde yayılma kapasitesine sahip, ayrıca insanlarda önemli miktarda hastalığa ve ölüme sebep olması muhtemel virüsler olarak tanımlanıyor.
Araştırmacılar bu yeni süreç yoluyla sermaye bulmak için, patojen araştırmasını güvenli ve emniyetli tesislerde yürütecek kapasitelerinin ve “laboratuvar kazaları, protokol ile süreçlerdeki sapmalar ve muhtemel güvenlik ihlalleri” gibi şeylerden kaynaklanan meseleleri azaltacak yedek planlarının bulunduğunu kanıtlamak zorunda kalacaklar.
Collins, The New York Times‘a şöyle söylüyor:
Biz bunu sıkı bir önlem olarak görüyoruz. Bunu doğru şekilde yaptığımızdan emin olmak istiyoruz.
Pek çok kişi ikna olmuş değil
Sermaye monatoryumu, başlangıçta ABD’de yaşanan bir dizi yüksek profilli biyolojik önleme hatasından sonra uygulanmıştı. Bu hatalar arasında, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) çalışanlarının kazara şarbona maruz kalması ve kuş gribi örnekleri üzerinde çalışılırken ölümcül bir soyun, yanlışlıkla tehlikesiz bir örneğin yerine konulması gibi hatalar yer alıyor.
Yeni çerçeveyi eleştirenler, yasak ortadan kalktığı zaman bu türden kazaların kaçınılmaz olacağını ve yeni önlem ne kadar sıkı şekilde tasarlanmış olursa olsun, tüm bunlar içinde en zayıf halkanın (insanlardan kaynaklanan hatalar) değişmeden kalacağını söylüyorlar.
Bu düşüncelere göre kokteylin içindeki en tehlikeli şeyler, hiç olmadığı kadar ölümcül olan tüm bu gelişmiş patojenler değil, bizleriz.
Harvard T. H. Chan Kamu Sağlığı Fakültesi’nden salgın hastalık bilimcisi Marc Lipsitch, STAT sitesine şöyle söylüyor: Bir insan, virüsleri yayma bakımından bir ayrosolden daha başarılıdır.” (Ayrosol: atmosferde boşlukta kalan çok küçük parçacıklar)
Benim endişelendiğim şey mühendislik yapılması değil. İnsanların yaptığı hatalar sonucunda kaza üzerine kaza gerçekleşiyor.
Diğerleri, bu tartışmalı alanda bilimsel ilerleme yaşanacağı için değişimi hoş karşılıyor ve faydaların, tehlikelere ağır basacağını iddia ediyor; çünkü, doğal virüsler zaten her şekilde sürekli kendi kendilerine evrim geçiriyorlar.
Diğer bir ifadeyle, laboratuvarlarda yeni yeni ortaya çıkan virüsler üzerinde çalışmayı seçsek de seçmesek de, gelecekteki salgın hastalık tehditlerine karşı hiçbir zaman tamamen korunaklı durumda olamayız.
Popular Science Türkiye'de yer alan habere göre, Ulusal Biyolojik Güvenlik Bilim Danışma Kurulu başkanı Samuel Stanley, NPR internet sitesine şöyle söylüyor:
Bu alanda çalışma yapan laboratuvarlar artık daha sıkı denetleniyor. Bu sayede, çok daha güçlü bir güvenlik kültürü ortaya çıkabilir. Ancak aynı zamanda, bu moratoryumun hayati araştırmaları geciktirmiş olmasından korkuyorum.
Doğanın, en büyük biyolojik terörist olduğuna inamıyorum ve bizler, ondan bir adım önde kalmak için yapabileceğimiz her şeyi yapmalıyız.
Kaynak: Star gazetesinden yararlanılmıştır.