Haberler
Geçmişle Yüzleşmek
Savaşın kaderini ABD’nin ilk zırhlı savaş gemisi olan USS Monitor değiştirmiştir. 1862’nin Ocak ayında denize indirilen gemi 9 Mart 1862’deki ilk seferinde, kendini Kuzey-Güney savaşının tam ortasında bulacaktır. Bu yazının konusu, işte o geminin mürettebatının akıbeti.
02 Aralık 2015, Çarşamba
İLK SAVAŞ GEMİLERİ ÇARPIŞMASI
Doç. Dr.Kadir DEMİRCAN
Kuzey-Güney savaşında, Güney birliklerine ait olan CSS Virginia gemisi Kuzey’in ağaçtan yapılmış gemilerini tek tek batırıyordu. Üstünlük Güney’de görünüyordu. Monitor zırhlısı New York’ta 3 ayda bitirilmiş ve Virginia’nın karşısına çıkarılmıştı. İki savaş gemisi, 9 Mart 1862’de Virginia Hampton Roads’da savaştı. Bu savaş tarihte, zırhlı iki savaş gemisinin ilk savaşı olarak gösteriliyor. Dönerbaşlı iki topu olan Monitor, dört saat süren savaş sonunda galip geldi. Fakat bir yıldan daha kısa süre sonra Atlantik’in dalgalarına dayanamayıp battı. Sular altına gömüldüğünde Monitor’daki 59 denizcinin 16’sı kayboldu ve bir daha bulunamadı.
Gemi 150 yıldır 75 metre derinde yatıyor. 1973’te batığın yeri tespit edildi. 2001’de motoru, 2002’de de dönerbaşlı bir top su yüzüne çıkarıldı. 2000 yılında gemiyi su yüzüne çıkarma çalışmaları sırasında hiç bozulmamış iki insan iskeleti bulunduğunda herkes hayretler içindeydi. Bu beklenmedik bir durumdu. İskeletler geminin ters dönmesi ile altta sıkışmış ve dip dalgalarından korunmuştu. Büyük olasılıkla soğuksu ve kule içindeki moloz dağılmadan kalmalarını sağlamış ve gemiden uzaklaşmalarını engellemişti. O iki denizcinin kim olduğu, kaybolan diğer denizcilerin de bulunup bulunamayacağı sorularına cevap aranmaya başlandı.
İskeletlerin bulunuşundan 7 yıl sonra, 2007’de Texas A&M Üniversitesi’nden arkeolog Wayne Smithve Louisina State Üniversitesi’nden meslektaşı Heather McKillop “USS Monitor Projesini” başlattı. Projeye adli antropologlar ve bilgisayar güçlendirme laboratuvarından (FACES)bazı uzmanlar da katıldı.
Monitor’ün yeri 1973 yılından beri biliniyorsa da pervanesinin ve motorunun yeri 1990’ların sonuna kadar bilinmiyordu. 1990’lı yıllarda pervane su yüzüne çıkarıldı. Kıyıdan 16 mil açıkta, Atlantik Okyanusu’nun 75 metre altında yatan zırhlı savaş gemisinin döner başlıklı top bataryası da 2002’de sudan çıkarılır çıkarılmaz arkeologlar zorlu bir çalışmaya başladı. İşleri zordu, çünkü deniz dibindeki çamur gemi parçalarıyla iyice katılaşmıştı. Kazı yavaş ilerliyordu. Çizmeler, gümüş eşya parçaları, altın yüzükler, bıçaklar, başka bazı kişisel eşya ve şaşırtıcı bir şekilde hemen hemen hiç bozulmamış insan iskeleti kalıntılarına ulaşıldı. Kemikler Hawaii’deki bir merkeze gönderildi. Savaş esirleri ve kaybolan askerler konularında çalışan bir ABD üssü olan JPAC’ta (Joint Prisoners of War) görevli antropologlar, savaşlarda kaybolan Amerikan askerlerini araştırıyor, kemik ve ceset bulunması durumunda bunların kime ait olabileceğini belirlemeye çalışıyordu. Adli antropologlar analizlere başladığında, bulunan iki iskeletin iki erkeğe ait olduğu hemen anlaşıldı. Erkeklerin her ikisi de beyazdı. Antropologlar ayrıca denizcilerden birinin17-24 yaşları arasında, diğerinin de 30-40 yaşları arasında olduğunu tespit etti. Yüz yapılandırma ve adli heykeltıraşlar iskeletleri bulunan iki denizcinin yüzleri nasıldı? Eğer yaşayan akrabaları varsa, yüz yapılandırma çalışmasından sonra bu kişileri tanıyabilecekler miydi? Yüz yapılandırma uzmanları kafatası kemiğine bir yüz “giydirir”. Bilgisayar ortamında, bulunan kemiğe uygun olduğu düşünülen bir yüz yapılandırılır. Yüzlerce yıllık kemiklere bile bu işlem uygulanabilir. Monitor’de iskeleti bulunan iki kafatasına göre yüz yapılandırma çalışması 2 yıl sürdü. Kafatası kemiğinden yola çıkarak yapılan yüz giydirme çalışmaları 1800’lü yıllardan beri yapılıyor. Günümüzde üç boyutlu tarayıcılar, renk haritaları ve bilgisayarlı tomografi sayesinde işlemler daha hızlı ve kolay. Önce kafatasının röntgeni çekiliyor. Daha sonra kaslar, en son kıkırdak, deri ve göz ekleniyor. İstenirse bilgisayarda gözlük, saç, sakal ve bıyık da eklenebiliyor. Adli ressamlar bu işlemleri defalarca tekrarlıyor ve uygun sonuca ulaştıklarında elde edilen görüntüyü kim oldukları bilinmeyen bu kişileri tanıyor olabilecek tanıklara veya akrabalara gösteriyor.
KEMİKLERİ OKUMAK
Kadınların kalça kemiği erkeklerinkinden çok daha geniştir. Bu fark sayesinde iskeletin cinsiyeti bulunur. Yaşı bulmak içinse biraz kemik biyolojisi bilmek gerekir. Bebeklerin dişleri altıncı ayda çıktıktan sonra 13-14 yaşlarına kadar yani kalıcı dişler çıkana kadar büyür ve değişir. Bu yüzden çocuk iskeletlerinde yaş tespiti zor olabilir. Ergenlerde yaş tespiti daha kolaydır. Kemikler iyi bir yaş kılavuzudur. Doğumda yumuşak ve ayrık olan kemikler yaşla birlikte sertleşir ve kaynaşır. En son 30 yaşa doğru köprücük kemiği kaynar. Bu ne demek? Köprücük kemiği kaynamamış bir iskelet 30 yaşın üzerinde birine ait olamaz. Kasların kemiğe birleştiği noktalara bakarak da kişinin güçlü mü zayıf mı olduğu veya ne tür bir iş yaptığı tahmin edilebilir.
İSKELET HANGİ KÖKENDEN GELİYOR?
Asya, Afrika veya Avrupa. İskeletin coğrafi kökeni de önemli bir ipucu. Burun açıklığı, yüz şekli, genişlik, darlık ve göz çukurları kişinin kökeni hakkında ipucu verir.
Dişler Kaç Yaşında?
Dişteki çizikler ve oyuklar yaş hakkında bilgi verir. Buradan yola çıkarak beslenme tarzı da tahmin edilebilir. Örneğin her gün çorba içen birinde daha sert şeyler yiyen birinde oluşan diş hasarları oluşmaz. Dişler dışında kas kemik bağlantıları da ilginç bilgiler verir. Köle olarak kullanılan ve ağır işlerde çalıştırılan insanların iskeletleri incelendiğinde, kas kemik bağlantılarında kasların kemikleri çok daha fazla yıprattığı bulunmuştur.
Kemikler Kaç Yaşında?
Yetişkin bir insanda 206, bebeklerde daha fazla kemik var. 28 yaşına kadar kemiklerin kaynaşması devam ediyor. Kemik kaynaşma miktarları iskelet yaşı hakkında bilgi veriyor. En sık kullanılan kemik yaş tespit yöntemi el bileği radyografisidir. Elbileği ve parmak kemiklerindeki “kemikleşme derecesi” 1950 yılında yayımlanmış Greulich-Pyle atlaslarındaki standartlardan yararlanılarak değerlendiriliyor. 22-25 yaşları arasında kesin kemik yaşı tespiti çok zor. Kuyruk sokumu kemiği ile üstündeki omurlar birleşmeye başlamışsa kişi 25 yaş civarında, tam birleşmiş ise 25 yaş üzerinde kabul edilir. Yaş tespitinde radyoloji dışında, morfolojik ve histolojik yöntemler de kullanılır.
Monitor gemisine dönelim. Hampton Road Savaşı’nın 150. yıl dönümü olan Mart 2012’de Washington’da resmi bir tören düzenlenmesi ve törende 2 yıl süren yüz yapılandırma verilerinin kamuoyuna sunulması kararlaştırılır. Araştırmacılar, denizcilerin yüzlerini yeniden inşa etmek ve törene yetiştirmek için üç boyutlu kil çalışmalarını hızlandırır. Ayrıca çalışma bittiğinde bir yazılım programı kullanılarak elde edilen görüntüleri güçlendirmek ve daha canlı göstermek için renk çalışmaları yapılır. İki kişiden yaşça daha büyük olanın dişlerindeki aşağıya doğru yıpranmış oluklar, araştırmacılara bu kişinin pipo içen bir denizci olduğunu düşündürmüştür. Bu sebeple bilgisayarda bu kişinin resmine bir pipo eklenir. Kafatası üzerinde 32 civarında yüz bölgesi, özel uzunluktaki belirteçlere göre belli derinliklerde işaretlenir. “Doku derinlik belirteçleri” denizcilerin yüzleri boyunca bazı işaret noktalarında ortalama yumuşak doku derinliklerini işaretlemek için kullanılan küçük silindirik silicilerdir. Mesela alnın ortasında gözlerin yukarısındaki bölge yaklaşık 0,5 cm kalınlığında, yumuşak dokulu bir bölgedir. Diğer taraftan yanaktaki yumuşak bölge çok kalındır (1-2 cm). İki denizcinin verileri, 1000 kişiden daha önceden elde edilmiş kontrol verileriyle karşılaştırılır. Kasların kemiklere tutunduğu yerler ve derinlikleri yüz yapılandırma da çok önemlidir. Kemik üstündeki yumuşak dokunun kalınlığı yaşa, ırka ve cinsiyete göre farklılaşır. Uzmanlar bu kalınlığı dikkate alarak kil ekleme aşamasına geçer. Belirteçlerin hepsi yüze yapıştırıldıktan sonra dokunun görüntüsünü oluşturmak için kil eklenir. Bazı adli heykeltıraşlar yüzün yüzeyine son killeri yapıştırmadan önce bazı kasları kafatasına yapıştırır. İlave olarak, burun kemik yapısı ve burun açılma genişliği gibi bilgiler de formüle edilerek yüz giydirmeye devam edilir. Dudakların yeniden oluşturulmasında damak hattından damak hattına olan uzaklık, ağzın genişliği için de köpek dişinden köpek dişine olan uzaklık kullanılır. Protez gözler göz çukurlarına yerleştirilince işlemin sonuna yaklaşılıyor demektir. ABS (acrylonitrilebutadienestyrene: 3 boyutlu görüntülemeye yardımcı olan bir kimyasal madde) çalışması ile yüz inşası tamamlandığında daha gerçekçi görüntü elde etmek için Photoshop ile gerekli ince ayarlar yapılır. İskeletlerin ait olduğu düşünülen dönemlere ait kimi fotoğraflar örnek alınarak elde edilen yüzlere son rötuşlar ve “makyaj” yapılır. Bir denizciye bıyık diğerine sakal eklenir. Araştırmacılar, Monitorgemisi ve mürettebatına ait eski fotoğraflara bakarak genç denizcinin traşlı olduğuna karar verilir. Tüm bu uğraşlara rağmen, ortaya çıkan yüzün gerçeğine
ne kadar benzediğini kimsenin bilmesine imkân yoktur. Gemi personel listesi olmasına rağmen, gemi batarken top bataryasında hangi askerlerin olduğunu maalesef kimse bilmiyor. Soy izleme uzmanları iki adamın yaşayan aile bireylerine ulaşmak ve ellerindeki fotoğrafları akrabalara göstermek için çalışmaya devam etse de henüz yaşayan bir akrabaya ulaşmayı başaramamışlar.
8 Mart 2013’te iskeletleri bulunan ve yüzleri yeniden yapılandırılan iki denizci Arlington’da bulunan ulusal mezarlığa gömüldü. Peki geri kalan ondört kayıp asker nerede? Okyanus altında yatmaya devam eden geminin gövdesinin ne zaman su yüzeyine çıkarılabileceği bilinmiyor. O on dört kişinin iskeletinin geminin gövdesinin içinde olup olmadığı da bilinmiyor. Monitor zırhlısı, koruma altına alınmış durumda. İki kişinin kim olduğu ise yaşayan akrabalarına ulaşılabilirse, DNA analizleri sayesinde yakında ortaya çıkabilir. O zaman meçhul iki mezar taşına belki de isimler eklenebilecek. Diş ve kemiklerden cinsiyet, yaş, boy ve ırk belirleyebiliyoruz. Kemikler adli antropologlara olay hakkında bir şeyler fısıldar. Bazen katili ele veren çürümüş kemikler, yapay da olsa ete kemiğe büründürülerek kurban tespit edilebilir. Henüz ulaşamadığımız,1953 yılında Çanakkale Boğazı’nda batan Dumlupınar denizaltısı batığındaki seksen bir şehidimize bir gün ulaşıp onların yüzlerini de inşa edebilir miyiz acaba?
Kaynaklar
• Manhein, M., “The USS Monitorand her crew. Facingthepast”, Natural History, s.12-16, Sayı Ekim 2013.
http://www.naturalhistorymag.com/features/072612/ facing-the-past
• http://monitor.noaa.gov/150th/
• http://monitor.noaa.gov/150th/news_forensic.html
• http://anthropology.si.edu/writteninbone/forensic_ anthro.html
• http://www.lsu.edu/faceslab/
• http://www.fbi.gov/news/stories/2005/june/ipgu060805
• İşcan, M. Y.,Forensic Analysis of theSkull: Craniofacial Analysis, Reconstruction, andIdentification Editörler: Mehmet İşcan ve Richard Helmer, New York:Wiley-Liss, Inc., s. 1-7, 1993.